Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer'e İçişleri Bakanlığı'ndan kötü haber

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer'e İçişleri Bakanlığı'ndan kötü haber

CHPli belediyelerin yardım toplanmasını yasaklayan İçişleri Bakanlığı genelgesiyle ilgili yeni gelişme yaşandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yardım toplanmasını yasaklayan İçişleri Bakanlığı genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açmış, Danıştay 10. Dairesi, genelgenin iptali yönündeki başvuruyu reddetmişti. İBB'nin bu karara yaptığı itiraz sonuçlandı.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bu konuda noktayı koyacak karara imza attı. Kurul, İçişleri Bakanlığı’na ait genelgenin iptali talebinin reddi kararlaştırıldı.
 
Habertürk yazarı Yasemin Güneri, “’Danıştay noktayı koydu...Belediyeler yardım toplayamayacak” başlıklı yazısında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun aldığı bu nihai kararı duyurdu.

Yasemin Güneri yazısında şunları açıkladı:

"Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, belediyelerin yardım kampanyası düzenleyerek para toplayamayacağına karar verdi.

Geçtiğimiz yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), koronavirüs salgını nedeniyle zor durumdaki vatandaşlara yardım için "Birlikte başaracağız” adlı bir kampanya başlatmıştı.


 
Banka hesap numaralarına milyonlarca vatandaş para yatırdı. Toplanan paraların ihtiyaç sahiplerine ve yaşlı vatandaşlara dağıtılması amaçlanıyordu.

Kampanyaya oldukça yoğun ilgi gösterildi.

Kampanya devam ederken İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınlayarak, yardım kampanyasının yasakladı. İBB'nin bağış hesabı da donduruldu.

Başta İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri olmak üzere çok sayıda belediye yardım kampanyası düzenlerken İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelge, kampanyaların durmasına neden oldu.


 
"YASALAR DA BUNA MÜSAADE ETMİYOR"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan konuya ilişkin olarak, “Devlet içinde, devlet olmanın anlamı yoktur. Bu bakımdan, şu anda bu kampanyalar sadece devletimizin açıkladığı birimler tarafından yürütülmektedir. Belediyeler böyle kampanyalar açacak olursa, devlet içinde devlet olur. Yasalar da buna müsaade etmiyor" açıklamasını yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yardım toplanmasını yasaklayan İçişleri Bakanlığı genelgesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Danıştay 10. Dairesi, genelgenin iptali yönündeki başvuruyu reddetti. İBB bu karara itiraz etti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da bu konuda noktayı koyacak karara imza attı. Kurul, İçişleri Bakanlığı’na ait genelgenin iptali talebinin reddine karar verdi.

Bu da, belediyelerin yardım kampanyası düzenleyemeyeceği anlamına geliyor.

KARARA 3 ÜYE MUHALİF
Oy çokluğuyla alınan karara 3 üye muhalif kaldı.

Kararın gerekçesinde, “Koronavirüs ile mücadele sürecinde, İstanbul ilindeki ihtiyaç sahiplerine ve yaşlı vatandaşlara destek olmak amacıyla banka hesap numaraları ilan edilerek yapılan yardım çağrılarının ‘yardım toplama’ faaliyeti kapsamında olduğu, belediyelere ilişkin mevzuatta belediyenin gelirleri arasında sayılan ‘bağış kabul etme’ olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

"BELEDİYE YARDIM TOPLAYAMAZ"
Kararda, belediyenin mevzuatı gereği yardım toplama yetkisinin olmadığı, izin almaksızın yardım toplamasının mümkün olmadığı yönündeki İçişleri Bakanlığı genelgesinin hukuka aykırı bulunmadığı vurgulandı.

Gerekçede şu görüşlere yer verildi:

“Davacı tarafından yürütülen faaliyetin 2860 sayılı kanun kapsamında bir yardım kampanyası olmadığı, 5216 sayılı Kanun ile 5393 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak şartsız bağış kabulü yapıldığı, şartsız bağış kabul etmenin belediye başkanının yetkilerinden biri olduğu ve adı geçen Kanun’lar uyarınca izin alınmasına gerek bulunmadığı ileri sürülmekte ise de, 2860 sayılı Kanun’da ‘yardım toplama’, 5216 sayılı ve 5393 sayılı kanunlarda ‘bağış kabul etme’ hususunun düzenlendiği göz önüne alındığında, kendi mevzuatı uyarınca bağış adı altında yardım toplama yetkisi bulunmayan davacı belediyenin 2860 sayılı kanun kapsamında kabul edilerek tesis edilen işlemlerin davacının lehine bir hukuki durum olduğu hususu göz önüne alındığında, davacının 2860 sayılı kanun kapsamında olmadığı yönündeki iddiasının dava konusu işlemi sakatlamayacağı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda davalı idare tarafından kendi mevzuatı uyarınca yardım toplama yetkisi bulunmayan davacının 2860 sayılı kanun kapsamında kabul edilerek bu kanun uyarınca izin almaksızın yardım toplamasının mümkün olmadığı yönünde tesis edilen İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün ‘Yardım toplama’ konulu genelgesinde ve bu genelgeye dayanak alınarak tesis edilen İstanbul Valiliği’nin işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır”

“BELEDİYELER YARDIM ÇAĞRISINDA BULUNABİLİR”
Karara muhalif kalan üç üye, yazdıkları karşıoy yazılarında belediyelerin yardım çağrısında bulunup bağış toplayabileceğini belirttiler.

Karşı oy yazısında şu görüşler dikkat çekti:

“Doğal afetlerle ilgili çalışmalar yapmak, sosyal yardım ve destek sağlamak belediyelerin görevleri arasında olduğundan, belediyeler bu görevlerini yerine getirirken bağış/yardım yapılması çağrısında bulunabilirler. Bu bağlamda yardım ve bağış kavramları belediyeler yönünden iç içe geçmiş ve bir birini tamamlayan kavramlardır. Bağış kabul etme yetkisi bulunan belediyenin bu yolla elde ettiği gelirdi nerede harcayacağı konusunda elbette ki takdir yetkisi vardır. Harcama kalemi ile ilgili iradesini bağış yapıldıktan sonra belirleyebileceği gibi, bağış yapmaya davet aşamasında da somutlaştırarak beyan edebilir. Harcama yerine ilişkin irade beyanı bağış yapmaya teşvik niteliğinde olup, Belediyenin bağış yoluyla elde ettiği gelirleri nerede harcayacağının önceden beyan etmesinden hareketle bu faaliyetin 2860 sayılı Kanun kapsamında bir yardım toplama niteliğine dönüştüğü ileri sürülemez.”

“BAĞIŞ KABUL ETME YETKİSİ BAŞKA BİR İDARENİN İZNİNE BAĞLI DEĞİL”
“Diğer taraftan belediyelere tanınan bağış kabul etme yetkisi; başka bir idarenin iznine bağlı olmadığı gibi, belirli bir amaç ve süre şartına bağlı olmaksızın sürekli kullanılabilen genel bir yetkidir. Bu durumda, özel kanun niteliğindeki 5216 ve 5393 sayılı kanunlardan kaynaklanan bağış kabul etme hak ve yetkisi kapsamında kabul ettikleri şartsız bağışların 2860 sayılı Kanun kapsamında ‘yardım toplama’ faaliyeti olarak nitelendirilmesinde ve kamu idaresi olan belediyelerin ‘kurum’ gibi değerlendirilerek 2860 sayılı kanun kapsamına dahil edilmesi suretiyle izin almadıkları gerekçesiyle bağış toplama yetkilerinin kısıtlanmasına ilişkin dava konusu genelge, açıkça hukuka aykırı bulunmaktadır.”