Dünyanın en zengin kişisi olan, Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk, ABD Başkanı Joe Biden'ın diğer fabrikatörleri ABD'de elektrikli araba ürettikleri için öven tweetiyle tetiklendikten sonra Twitter'da Biden'ı eleştirdi.

Biden, "Geleceğin tam burada Amerika'da kurulacağını söylediğimde ciddiydim" ve "GM ve Ford gibi şirketler burada, memlekette her zamankinden daha fazla elektrikli otomobil üretiyor" diye tweet attıktan sonra Musk şöyle yanıt verdi:

Musk "Biden, insan şeklinde bir nemli [çorap emojisi] kukladır" diye yazdı.

Musk'ın, Biden'ın kimin "çorap kuklası" olduğunu düşündüğüyse belli değil.

Musk'ın siyaseten hangi partiyi desteklediği tam olarak açıklanmış değilse de teknoloji girişimcisi, mevcut başkanı daha önce de küçümsemişti.

Tesla'nın CEO'su ayrıca Kanye West'e "2024'ün daha iyi olacağını" söylediğini iddia etmesine rağmen rapçinin üçüncü bir taraf olarak girdiği 2020 başkanlık kampanyasını kısa süre desteklemişti. West'in kısa süreli çabası, zihinsel sağlığıyla ilgili endişeleri körükleyen tuhaf davranış nöbetleriyle berbat olmuştu.

Musk'ın Kovid-19 pandemisi ve daha önce "faşist" olarak nitelendirdiği pandemiye yönelik müdahale hakkındaki görüşleri daha tutarlı. Dün bir tweet karmaşasında Musk hararetle şunları söyledi:

Halkı yeterince korkutursanız, özgürlüğün kaldırılmasını talep ederler. Bu tiranlığa giden yol.

Teknoloji girişimcisi, Amerikalıları "onlara oy vermemeye" çağırdı ama yine "onların" kim olduğunu netleştirmedi.

Musk, yarın Ottawa'da tüm resmi halk sağlığı önlemlerinin kaldırılması lehine bir protesto düzenlemeyi planlayan ve Kanadalı kamyon şoförlerinden oluşan marjinal grubu desteklerken BM'nin neden "2020 dünya ölüm oranlarını yayımlamadığını" da sorguladı.

Musk'ın tecritler ve sosyal mesafenin muhtemel sonuçlarına ilişkin görüşleri hiçbir zaman muğlak olmadı ve Tesla'nın CEO'su, virüsün kendisinin ciddiyetini de sorguladı.

Musk, Mayıs 2020'de (defalarca Kovid'le ilişkili asılsız bilgilerin yayılmasını sağlayan) podcast sunucusu Joe Rogan'a "ölüm oranının DSÖ'nün söylediğinden çok daha düşük olduğunu", "gerçekten panik oluşmasının istendiğini" ve tecritlerin "temelde anayasanın ihlali" ve "medeni özgürlüklerimizin çiğnenmesi" olduğunu söylemişti.