Erdal Erzincan: "Müzikle bağımız zayıfladı"

Erdal Erzincan: "Müzikle bağımız zayıfladı"

Bağlama ustası Erdal Erzincan çocuklara müzik öğretmek için köy köy geziyor. Erdal Erzincan ve eşsiz sesiyle eşi Mercan Erzincan “Müzikle bağımız zayıfladı” açıklamasında bulundu.

Bağlama ustası Erdal Erzincan çocuklara müzik öğretmek için köy köy geziyor. Erdal Erzincan ve eşsiz sesiyle eşi Mercan Erzincan “Müzikle bağımız zayıfladı” dedi. Erdal Erzincan'ın Sözcü'de yer alan röportajı şöyle:

 

" Bağlamanın telinde yürekleri titreyen bir çift onlar. Türkiye'nin en iyi bağlama virtüözlerinden biri olan Erdal Erzincan ile sesiyle kalpleri titreten eşi Mercan Erzincan'ın konservatuarda öğrenciyken buluşan elleri 25 yıldır bir arada. Erdal Erzincan ile halk müziğine nasıl başladığını konuştuk.


EŞİM MERCAN'LA AYNI KÜLTÜRLE YOĞRULMUŞUZ Erdal Erzincan eşi Mercan Erzincan ile üniversite yıllarında tanıştığını söyledi.Erzincan, “İTÜ'de konservatuar okurken tanıştık. Aynı kültürle yoğrulmuşuz. Eşimin sesinden de çok etkilenmiştim. Gönül teline vurdum evlendik” dedi…

■ Erdal Bey bağlama aşkı nasıl başladı?

Erzurum Aşkale köyünde yaşıyordum. Köyde saz çalanları gözlemleyerek başladım. Kendimi bildim bile saz elimde. 5 yaşından beri çalıyorum.  Babam sazını kırarım diye vermezde bana. Evde bir süpürgeyi alıp, duvara asıp bu benim sazım demişim.

■ Bağlamanın hayatınızdaki yeri desem.

Bağlama benim aldığım nefes oldu. Hayatım oldu. Sevgiyi dahil ettiğinizde bir aşk hali bu.

■ Bu uzun yolculukta sizin kırılma noktalarınız neler oldu?

Köydeki kırılma noktam radyoda 5-6 yaşındayken Ali Ekber Çiçek'in sesini duymam. Büyüleyici gelmişti. Arif Sağ Hoca ile 1995 yılında tanıştık. O dönemlerde ustaların başarıları cesaret verdi.

■ Size göre halk müziği ve sanatçısı hak ettiği yerde mi?

Yaşam standardını başladığı noktaya göre yükselten biri değilim. Mütevazı bir yaşamım var. Devletin resmi ideolojinin desteklediği sanatçılar bir de halkın desteklediği sanatçılar var. Bakıyorsunuz uçurum var aralarında kazanç olarak.

■ Bu ayrım haksızlık değil mi?

Sanatın ne işe yaradığını halk anladıkça buradaki adaletsizlik yok olacak. Anadolu'nun özünü taşıyacağız. Sen Aşık Veysel'i getirip kentte yaşatırsan arabeskleşirsin. Ama sen Aşık Veysel'in özünü taşırsan ilim olarak ilerlersin.

■ Pandemi sürecinde sanatçılara destekle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Çok büyük sıkıntılar yaşıyor müzisyen arkadaşlar. Ben hükümetten bir şey beklemedim hiç. Bunu bir meslek olarak kabul etmemiş toplum. Müzik boş ders olmaktan çıkmalı önce. Toplum eğer bir aşama kaydedecekse müzik bilinci yüksekse başarabilir. Sanata hep ihtiyaç duyar. Bu Anadolu insanın doğasında vardı ama giderek o maya bozuldu. İnsanların müzikle olan bağı giderek zayıfladı. Zayıflatıldı belki. Yeniden bu bağın kurulması lazım. Anadolu'da bu kadar farklı kültür nasıl buluştu. Bir ezginin etrafından halaya tutuşarak. Bu birleştirici yanı, müziği kirlettiğimiz için insanların arasındaki bağ da kirlendi. Gönüller arasında kurulan köprüler de yok oldu. Biz bunları yine müzikle telafi edeceğiz. Tekrar eski bağları kuracağız.

Hayranları kızmasın ama eşimin en sıkı hayranı benim

Muhteşem sesiyle gönülleri titreten Erdal Erzincan'ın eşi Mercan Erzincan   “Hayranları kızacak belki ama eşimin en sıkı hayranı bence benim” dedi ve ekledi: “Ben Erdal'la evrildim. Ondan çok şey öğrendim. Müziğine zaten hayranım ama onu bir kenara bırakırsak eşi bulunmaz bir yüreği var. Erdal'ı yüreğimde hissedebildiğim için neyi çalacak, ne yapacak biliyorum. İyi bir dinleyicisiyimdir.” Mercan Erzincan küçük yaşta başlayan halk müziği yolculuğunu şöyle anlattı:


Erzincan çifti, Hande Zeyrek'in sorularını yanıtladı.

ÜMİT HERKESE LAZIM

“Müzik aşığı bir baba olunca müziksiz hiçbir adım atılmıyordu. Sivas Divriği'de saatçiydi babam. Elektronikle arası iyiydi. Teyptir, kayıttır bunlara çok önem verirdi. Abim ve babam Divriği'de bağlama kursuna giderlerdi. Bizim eğitimimiz için tüm düzeni bırakıp İstanbul'a taşındı ailem. Babam ortaokulda beni İTÜ Konservatuarı'na yazdırdı. Bağlamayı da konservatuarda öğrendim. Halk müziği benim için yaşamın ta kendisi.”


Mercan Erzincan'ın yeni albümünün adı Ümit. Albümün hikayesini ise şöyle anlattı: “Kısa süre önce kaybettiğimiz abim Ümit Şimşek'e ithaf ettik albümü. Çok iyi bir müzik aşığı ve öğretmeniydi. 4 eser var bu albümde. Dijital olarak sunduk. Ümit abimin sevdiği bir eseri, ben, Erdal ve diğer müzisyen kardeşim Ufuk üçümüz ‘Gül Yüzünü Görüp Divane Oldum'u onun anısına okuduk. Bir Ninni bir de uzun hava yer alıyor. Her biri kıymetli eserler. Ümit herkese lazım.”

ERDAL ERZİNCAN SAZ EVİ'NDE BUGÜNE KADAR 25 BİN ÖĞRENCİ YETİŞTİ


“Öğrencilerim bana ayna oldu” diyen Erdal Erzincan, binlerce öğrencinin hayatına müzikle dokundu. Erzincan, “Okulumda bugüne kadar 25 bin öğrenci yetişmiştir. Onların heyecanı beni her daim taze tuttu. Yaşama bağladı. Gizli rehberim her zaman öğrencilerim oldu. Onlar da içlerindeki müzik sevgisiyle beni hiçbir zaman yanıltmadı” dedi.