"Erdoğan 14 Mayıs tarihini seçerek riskli bir tercih kullandı"
Gazeteci Murat Yetkin, 14 Mayıs 1950'de 27 yıldır iktidarda bulunan CHP'nin kaybettiğini ve muhalefet misyonunu üstlenen Demokrat Parti'nin sandıktan birinci çıktığını hatırlatarak dikkati çeken bir değerlendirmede bulundu.
Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler için "Rahmetli Menderes 'yeter söz milletin' demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün 'altılı masa' diyerek karşımıza çıkan darbe şakşakçılarına 'yeter' diyecektir" ifadeleriyle işaret ettiği 14 Mayıs 2023 tarihinin getirilerini - götürülerini değerlendirdi.
'Türkiye tarihinin ilk demokratik seçimi' olarak kabul edilen 14 Mayıs 1950 oylamasında 27 yıldır iktidarda bulunan CHP kaybetmiş; o dönem muhalefet misyonunu üstlenen Demokrat Parti yüzde 55.2 gibi bir oranla sandıktan birinci çıkmıştı.
"Erdoğan aslında seçimi erkene alarak da 14 Mayıs tarihini seçerek de riskli bir tercih kullandı" diyen gazeteci, Yetkinreport.com'da yayımlanan yazısında şöyle devam etti:
"Öncelikle seçim zamanında, 18 Haziran’da yapılacak olsaydı ilk turda yüzde 50’yi bulamayacağı endişesini kanıtlamış oldu. O durumda 2 Temmuz’da yapılacak ikinci turu alması da tehlikeye düşecekti. Çünkü piyasaya yüksek maaş zamlarıyla pompalanan paranın etkisi geçmiş olacak, okullar kapanacak, Hac mevsim ve ardından Kurban Bayramı’yla tatil mevsimi başlayacaktı ve muhalefetin kendi karşısında birleşebilecekti.
Şimdi, seçim 14 Mayıs’ta yapılıp ilk turda bitmezse ikinci tur 28 Mayıs’ta yapılacak.
Ama bir de 14 Mayıs tarihi tercihi var. Sadece Türkiye’de çok partili demokrasi için önem taşıyan bu tarihin genç ve orta yaşlı seçmende fazla bir şey karşılığı kalmamış olması bakımından değil.
Aynı zamanda Selahattin Demirtaş’ın MedyaScope’a söylediği gibi 'anlatacak yeni bir hikâyesinin' kalmadığı algısına yol açması bakımından da. Tarih tekerrür edebilir ve 73 yıl önce olduğu gibi 14 Mayıs seçiminde iktidar yine kaybedebilir.
'MUHALEFET YİNE KAZANABİLİR'
Erdoğan dün konuşmasında 'Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bakın Türkiye’nin en büyük partisinin başı olarak karşınızdayım' diye vurguladı ve muhalefetin karşısına, seçilirse 'ipleri 6 kişinin elinde' bir Cumhurbaşkanı adayı dahi çıkaramadığını söyledi.
Muhalefetin Altılı Masa kanadını ve Altılı Masa üyelerinden (ve 2014’te Gül AK Parti başına geçemesin diye Başbakan yaptığı) Gelecek Parti lideri Ahmet Davutoğlu’nun ortak yönetim çıkışını hedef alıyordu. Erdoğan, halkın kendi gücü karşısında böyle güçsüz bir adaya oy vermeyeceğini düşünüyor.
Oysa dünyanın her ülkesinde olabileceği gibi seçmen bazen kimi getireceğinden çok, kimi götüreceği için oy kullanır.
Önündeki bütün zorluklara ve hatalarına rağmen bu defa bir muhalefet bloku oluştu. Kaderin ve siyasetin bir cilvesiyle Demokrat Parti şimdi CHP ile aynı safta; merkez sağ geleneğin sürdürücüsü olma iddiasındaki İYİ Parti de öyle."