Erdoğan:  ‘Seçim sonrası OHAL’i kaldırabiliriz’

Erdoğan: ‘Seçim sonrası OHAL’i kaldırabiliriz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçim Özel’de, Demirören Medya Grup Başkanı, Kanal D ve CNN Türk İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ile Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın sorularını yanıtladı. Erdoğan, Abdürahim Karakoç yerine yanlışlıkla Sezai Karakoç için 'Allah rahmet eylesin' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını reddetmem. Bunlar büyük bir ihanet şebekesi içerisindeymiş. Aldatıldık” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Seçim sonrası OHAL'i masaya yatırıp onu kaldırma gibi bir durum söz konusu olabilir"  açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Nisan tarihinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından ilan ettiği erken seçim konusunda "Aylardır seçim beyannamesinin hazırlanması ile ilgili çalışma yapılıyor" dedi.

Erdoğan, Cahit Zarifoğlu ve Abdürahim Karakoç'un ölüm yıldönümü olduğunun hatırlatılması üzerine, iki isimden şiirler okudu. Erdoğan Abdürahim Karakoç yerine yanlışlıkla Sezai Karakoç için 'Allah rahmet eylesin' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Buket Aydın moderatörlüğündeki ‘Seçim Özel’de, Demirören Medya Grup Başkanı, Kanal D ve CNN Türk İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ve Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın sorularını yanıtlıyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Şu anda meydanlar ısınmaya başladı. Örneğin bugün benim Mersin, Mersin’den önce bir Tarsus yaptım arada. Temel atma törenlerimiz vardı, oradan da Hatay’a geçtim. Üçünde de çok çok farklı bir heyecanı yaşadım. Hava sıcaklığı 35-39 derece arasındaydı ama vatandaş bir yere kadar sabretti. Ankara’da da Külliye’nin içinde yeni bir çok amaçlı sergi salonu açtık, 2500’e yakın muhtarımıza iftar verdik. Biliyorsunuz muhtarlarla benim periyodik görüşmelerim oluyor. Burada zirve yaptı, 47. toplantımız oldu. Onlarım sıkıntıları neyse, o foruma dolduruyorlar; İçişleri Bakanlığımız da ilgili bakanlıklarla görüşme yaparak çözüm üretimine gidiyor."

ŞİİR OKUDU

Şairler Cahit Zarifoğlu ve Abdurrahim Karakoç'un ölüm yıldönümlerinin hatırlatılması üzerine '"Cahit Zarifoğlu, aslında çocukların şairiydi. Değerli bir abimizdi" diyen Erdoğan  'Bir duruşu olmalı insanın; Bir bakışı, Bir anlayışı, Bir aşkı, Bir davası olmalı'' şiirini okudu.

Abdürrahim Karakoç'un Mihriban şiirine de değinen Erdoğan, ''Mihriban O'nun hem dava hem sevda şiiridir'' diyerek bir başka şiirini okumak istediğini ifade etti. Erdoğan, Karakoç'un ''Beden ölür, çürür, cana bakın siz. Kim kiminle yürür, ona bakın siz. Bırakın dönsün dönme dolaplar, Haktan, hakikatten yana bakın siz'' dizelerini okudu.

Abdurrahim Karakoç'un oğlu da bizim adaylar arasında umarım onu da aramızda görürüz.

Erdoğan Abdürahim Karakoç yerine yanlışlıkla Sezai Karakoç için 'Allah rahmet eylesin' dedi.

"AYLARDIR SEÇİM BEYANNAMESİ İÇİN ÇALIŞILIYOR'

Mehmet Soysal: Bu mecliste 600'ü aşkın vekil görev yaptı. Bu sayıyı çok bulan muhalefet partileri var. Şöyle bir eleştiri var; "16 yıldır AK Parti iktidarda. Şuana kadar neden bunları yapmadı" diye. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bizim beyannamemizin beyanatı onları neden rahatsız ediyor? Biz bir tecrübeyi gündeme getiriyoruz. 16 yılın tecrübesi var. Biz boş durmadık. Türkiye'de ne eksik ne fazla bunu gördük. Rahatsız oluyorlar. Bunlar daha çırak bile değil. Bir bakkalı çırağa emanet eder misiniz? Biz şimdi baş ustalık için bize icazet verin diyoruz vatandaşa. Aylardır çalışıyoruz. Aylardır seçim beyannamesine çalışıyoruz.  Şuanda biz hâlâ çalışıyoruz. Gençlere Külliye'de hanım bir sahur verdi. O sahurdan önce de çalışmalarımızı yaptık. Ben de hanımın çalışmalarına katıldım. 400'e yakın gençle sahur yaptık. O saate kadar yine devam.

İNCE'YE DEMİRTAŞ TEPKİSİ

Sayın İnce'nin yeni yönetim anlayışı diye bir derdi var mı? Ben öyle bir şey duymadım. Teröre yönelik meydanda bir söz duydunuz mu? Sizler duyduysanız ayrı. Ben meydanlarda terörü anlatıyorum o ise terör üzerine giden bir kahramanın üzerine gidiyor. Biz kaç terörist etkisiz hale getirdiğimizi anlatıyoruz. O ise terörist başı ile gelen 'meydanlara dökülün' diyerek Kürt kardeşlerimizi sokağa döken Demirtaş'ı ziyaret ediyor. Ben bunları bir proje olarak değerlendiriyorum. Bunlar bir proje örgüt. Bu dayanışmayı anlamak mümkün değil.

Sözde adalet yürüyüşünde de yanlarında bu terör örgütü desteğiyle parlementoya girenler vardı. Bunların bir kısmı cezaevinde bir kısmı yurtdışında. Bunlar da gidip Edirne'de böyle bir zatı ziyaret ediyor. Herkesin konumunu iyi belirlemesi gerektiğini düşünüyorum.

Sayın İnce, kendi partisi içinde kaybetti, şimdi ise TRT'yle mücadeleye girdi. Yaparsın yapmazsın. Keşke bu TRT'deki yayınlar hiç olmasa. Biz bunu açıkça söyleriz. Ama o TRT'ye değil Türkiye'ye talipmiş.

Hande Fırat: (Kanal İstanbul) Muhalefetin 'yapmayacağız' değerlendirmesini değerlendirmenizi isteriz. Kanal İstanbul neden gerekli?

Malum daha kısa bir süre önce Boğaz'da bir yalıya gemi çarptı. Allah göstermesin bu bir tanker olabilirdi. Tanker olsaydı büyük bir felakete dönüşürdü. Yıllar önce Haydarpaşa Limanı önünde olmuştu. O zamanlar Selimiye taraflarında aylarca yanmıştı. Bu her an olabilir. Yalıların bir çoğuna bu tür gemiler çarpmıştır. Aslında bu proje stratejik bir projedir. Bunu yaptığımızda İstanbul'a güzellik katıp stratejik damga vuracağız.

Benim böyle bir derdim var. Bu şimdi değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğum zaman başladı. Dedim ya 'çıraklık' diye.

Birinci, ikinci köprü olayında da koministler 'istemezük' diyorlardı.

İnce ince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Derslerine daha iyi çalışması lazım. Yeni yönetim sisteminde ne var ne yok. Son hafta ben bunları anlatacağım. Bakan sayısı nereye iniyor. Şimdi açıklamayalım bunları. Sermayeyi bitirmeyelim.

Şu anki sistemde bilekleriniz bağlı, bazı yerlere gidemiyoruz. Süreyi hızla işleten bir sistemle Türkiye'yi uçurmak istiyoruz.

Hande Fırat: Dün gençlere de 2 bakanlığın birleştirileceğini söylemiştiniz.

O yeter işte. Dün gençlere söylediğim gibi onlar bir ön açtılar biz de söyledik. Çalışma Sosyal ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı, gençleri ilgilendirdiği için söyleyelim dedik. 'Ben şimdi mezun oluyorum, halim ne olacak?' diye sordular. Onları ilgilendiriyordu. Yeni haftada açıklayacağız.

Mehmet Soysal: Muharrem İnce'nin çılgın projesi, mutluluk, huzur, barış olarak açılıyor. İnsanlar, toplum size göre kavgalı mı? İnce'nin meydan performansını nasıl buluyorsunuz?

Sayın İnce'nin performansını takip etmek işim değil. Ben biz ne durumdayız diye bakarım. Fakat söylediğiniz bir proje değil temennidir. Mutluluğu, huzuru neyle getirecek? Bunu ortaya koyması lazım.

Türkiye'yi 4 ana sütun üzerinde yükselteceğiz dedik. Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik. Bu ise şimdi kaçak güreşiyor. Biz bir şey söylüyorsak 'Ben söylemiştim' diyor. 'Millet Bahçesi' diyoruz, 'Ben onu söylemiştim' diyor. Sezai Karakoç dünyamızdan geliyor.

Central Park'ın 4 katı büyüklüğünde. Bu daha ham. Şimdi statlar yapıyoruz. Eski statları da millet bahçesine dönüştürüyoruz. Şu güzelliği görüyor musunuz?

Her zaman projeler ihtiyaçlara göre şekil alır. Proje mimarları bu ihtiyaçlara göre çalışıyor.

"KANAL İSTANBUL'UN YANINA BUTİK ŞEHİRLER'

Biz bir TV programı yapacağız. Onda Havalimanı'nın son halini paylaşacağız. Bununla biz Türkiye'nin dünyaya bakışını, dünyanın da Türkiye'ye bakışını değiştireceğiz. İlk anlarda burasının yolcu potansiyeli yılda 90 milyon olacak. 2023'te yolcu potansiyeli 150 milyona çıkacak. 150-200 arasında değişebilir. Niye bize hasım, rakip gözüyle bakıyorlar? Türkiye büyüyor, uçuyor. Böyle bir projeyi hazmedemiyor. Kanal İstanbul'un gerekliliği ne? Biz butik şehirler kuracağız. İstanbul'un güzelliğine bir güzellik daha katacağız. Panama'yı dünyada kimse bilmez. Ama Panama Kanalı ile tanınıyor. Süveyş aynı şekilde tanınıyor. İstanbul da böyle tanınacak. Stratejik önemimizi arttıracak. Boğaz tehditten kurtulacak.

"EN ÇOK TELEFONU DİNLENEN BENİM"

Mehmet Soysal: Kılıçdaroğlu telefonlarının dinlendiğini iddia etti.

Türkiye'de telefonu en çok dinlenen kişi benim. Bu FETÖ takımı burada olduğu zamandan tutun... Hepsi dinliyor.

ŞEHİR HASTANELERİ

Sayın Kılıçdaroğlu'nun böyle bir projesi varsa bu zamana kadar niye açıklamadı? Kılıçdaroğlu ne anlar projeden? SSK Genel Müdürlüğü yaptığında hastanelerin durumu neydi? Sen böyle bir insansan neden genel müdür olduğunda doğru dürüst hastane ortaya koymadın? Bunlar proje insanı değil. Bunlar projeden anlamaz. Proje bizim işimiz. Avrupalı buraya gelsin. Tek derdimiz kalite sahibi doktorlarımızı arttırmak. Onları arttırdığımızda bu hastanelerin müşterisi inşallah çok daha artacak. Şuan bile vatandaşlarımız buraya geldiğinde o kadar mutlu oluyor ki. Gidiyorum, gözleri doluyor. 'Ey Tayyibim diyor, sen bu hastaneleri yaptın. Ben ne davarımı, ne ineğimi sattım... Buraya para ödemeden yattım' diyor.

Biz gelmeden önce MR mı vardı, tomografi mi vardı? Geldiğimizde birkaç tane kırık dökük ambulans vardı. Eskiden köpeklerin çektiği ambulans ile götürülürdü. Şimdi paletli ambulanslarla bu işi yapıyoruz. Sayın İnce bunları nasıl görmemezlikten gelirsin. 5000 ambulansı sağlık örgütümüze dahil ettik. Yapıyoruz ve yapacağız. Mutluluk bu, huzur bu.

Öğrenci bursu geldiğimizde 45 TL'ydi, şimdi 450 TL. 45 TL'den 450'ye çıkaran biziz. Yurt falan hakgetire. Yurt yapımında da 'durmak yok yola devam' diyoruz. Sürekli yurt yapıyoruz. Öğrencilerin kaldıkları yerdeki maliyeti düşürmemiz gerekiyor.

 Master öğrencilerine çok daha fazla para veriyoruz. Doktora öğrencilerine çok daha fazla veriyoruz. Yurtlarda da 600 binden fazla öğrenci barındırıyoruz.

Mehmet Soysal: Man Adası davasında sosyal medyanın gündemindeydi. Kılıçdaroğlu'nun 170 bin TL size ödemesi yönünde karar çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun iddiaları çok çirkin. Man adasına para kaçırmakla iftira atan Kılıçdaroğlu'nun iddiası toplamda 170 milyar TL tazminata mal oldu. Bu partinni cumhurbaşkanı adayı da geçenlerde tüm vekilleri 'hırsız' olmakla itham etti. Yahu şimdi kendisi de buna katılıyor. Bu senin genel başkanını da seni de kapsıyor. Kabul ediyorsan sen de hırsızsın. Parlemento gibi kutlu bir mekanı böyle bir ithamla kabullenmek olabilir mi?

Bizim arkadaşlarımızın hepsi dava açıyor. Muharrem İnce buradan nereye varır ben bilemem. ama hırsızlık konusunda itham etmek, gerçekleri çarpıtmak bunların iliğine karar işlemiş. Her seferinde akılalmaz bir şekilde buna devam ediyorlar. Arkadaşlarımız davalarını açıyorlar. Yargı ne kadar verir onu bilemem ama 'hırsızlık' ithamının ben ciddi bir cezasının olduğunu biliyorum.

Buket Aydın: Yeni sistem Türkiye'ye ne kazandıracak?

Öncelikle bir Cumhurbaşkanı ile ayrımı bir kenara koyalım. Bir bütünlüğü koyalım. Seri anlamda bir üretimi ortaya çıkaralım. Parlementonun çalışması ağır giderse siz de yürütme olarak seri, üretimde kararlar alamıyorsunuz. Bazıları saptırma yapıyor; Cumhurbaşkanı yasa yapıyor diye. Cumhurbaşkanının yasa yapma yetkisi yok. Cumhurbaşkanı sadece KHK çıkarmada yetki almış oldu. Bununla birlikte yasa konusunda atacağımız adımlar konusunda parlemento müsaade etmezse yapamaz.

Yapılandırma süreci içerisinde 16 Nisan kararlarıyla milletimiz eski sisteme son verdi. Yeni sistem bu 24 Haziran seçimiyle birlikte sinyalini alacak. Bununla birlikte de yeni sistem içerisinde Cumhurbaşkanı olarak kim hangi göreve gelecek bunları ekibimizle çalışacağız. Arkadaşlarımızı tanıtacağız ve bu çalışmalara gireceğiz.

Cumhurbaşkanı İttifakının leke almasını asla kabul etmeyiz. Birileri tabi bunu kurcalamak isteyebilir. Onlara da fırsat vermemek gerekir. 16 günümüz var. Birlik beraberlik içerisinde bunu sürdürmeliyiz.

Hande Fırat: Hiç Cumhurbaşkanlığı Sistemi nereden çıktı diyor musunuz? AK Parti'ye tuzak mı diyenler var. Bunları düşündünüz mü?

Biz dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Tayyip Erdoğan da çırak değil. Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yaptım. Gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerin neredeyse tamamını gezdim. Oralarda sistem nedir tabi bunları biliyoruz. Gittiğimiz yerde de bunları görüşüyoruz. Yerel modellerde, merkezi modellerde sistem nedir... BUnları gören birisiyim. Başkanlık Sistemi ile ilgili ilk açıklamam ATV programında Müderrisoğlu ile yaptığım programda yaptım. Ona bunun gerekli olduğunu söyledim. Özal da Demirel de bunu savundu. Hatta Türkeş, Erbakan da savundu. O çarktan gelenler bile bunu reddetti sonrasında. Halbuki oradan gelen bir sistem bu. Bu sistemi uygulayanlar netice elde etti. Koalisyon sistemi değil, ayıklanma sistemidir bu. 50+1 görünüşte zor da olsa, daha sonra işi bu netleştirecek. Halk artık kendini belli bir yöne kararını sevkedecek. Türkiye geçmişten bu yana koalisyon hükümetlerinde netice alamamış, geri gitmiştir.

Bizim dönemimizde hiç koalisyon olmadığı için biz sürekli irtifa kazandık. Bundan sonra biz eskiye dönmeyelim, o darbeyi yemeyelim istiyoruz. İnanıyorum ki bu seçimde inşallah başkanlığı almamız parlementoda da Cumhur İttifakı olarak bizim Türkiye'yi nasıl uçuracağımızı sadece milletimiz değil dünya görecek.

BAHÇELİ İLE MİTİNG

Mehmet Soysal: Bahçeli ile ortak miting düşünüyor musunuz? Böyle bir ihtimal var mı? İttifak nasıl gidiyor? Farklı sesler var. MHP tabanından oy alamayacağınız konusunda neler söylersiniz?

Birlikte hiç olmazsa, İstanbul-Ankara gibi illerde miting yapsak çok daha önemli olur. Zorlamayı gündeme getirmek olmaz. Kendilerine teklif yaptık. Kendileri miting yapmak istiyor. Daha fazla ısrar yapmak olmaz.

Biz ilçe mitingleri yapacağız. İstanbul Ankara'da ilçe mitingleri olacak.

HEDEFİMİZ MHP'DEN OY ALMAK DEĞİL

Hedefimiz MHP tabanından oy almak değil. Zaten biz neler yapacağımızı anlattığımız zaman halkımız iradesini yönlendirecektir. Cumhur İttifakının içerisinde ortağından nasıl oy alırım'a girersem bu yanlış olur. Biz diğer siyasi parti tabanlarından nasıl oy alacağımıza bakalım. Arkadaşlarımıza da bunu söylüyorum. Geçin bu işi. Bunun üzerinden oynayın. Biz bir ittifak kurmuşuz böyle bir yanlış olmaz.

'TEKNOKRATLAR KABİNESİ DÜŞÜNMEM'

Hande Fırat: Kabinede MHP'ye de sıcak gelecek isimler olabilir mi?

Bu yetkiyi yeni düzen Cumhurbaşkanına veriyor. Biz de en ideal kabineyi, ajansları nasıl kuracağım bunun çalışmasını mesai arkadaşlarımla oturacağız konuşacağız en ideal olanını, en başarılı şekilde yürütecek olan kabineyi kuracağız.

Teknokratlar kabinesi düşünemem. Bürokratik oligarişiden çok çektik. Bunu başarırsak biz başarı alırız. Şuanda birçok dünya ülkesinde piyasadan gelen insanlar belli yerlere yerleşiyor. Bizim için de siyasi vizyon sahibi olacak, aynı şekilde bir şirket yönetiyor gibi yönetecek, sonuç odaklı bir kabine olacak.

Baraj maraj kalmadı. Kılıçdaroğlu bunu neden konuşuyor ki? 16 Nisan ile farklı bir süreç başladı. Bu ittifaklar içerisinde, Cumhur İttifakı içerisinde baraj ittifakı diye bir sorun kaldı mı? Kalmadı. MHP için de bizim için de böyle bir sorun kalmadı. Millet ittifakı için ortaya çıkanlarda da böyle bir sorun kalmadı. Çok çok oy alma durumundaki parti bile diğerine sığınarak çıkacak. Burada sadece HDP, böyle ittifakta yer almadığı için baraj aşar ya da aşamaz. Bu onun sorunu. Dolayısıyla da oluşturduğumuz yeni yapı bu sorunu ortadan kaldırıyor.

BEDELLİ ASKERLİK

Bu bedelli askerlik konusunda Sayın Başbakan açıklama yaptı. Nasip olursa 24 Haziran'dan sonra hemen bu işe girmek olmaz, hassas olmalıyız. Askerle çalışmamız gerek. Bir yanda Afrin var Sincar var, Kandil var. Ortak aklı oluşturur hayırılısıyla adımı atarız.

2005'te Diyarbakır'da bir konuşma yapmıştım. 'Eğer bu sorunsa bu benim sorunumdur.' Türkiye'de sadece Kürdün değil, Türkün Boşnak'ın da sorunu vardır. Şimdi terör sorunu vardır. Bunun temel sorunu PKK'dır. Terör sorununu sıfırlayana kadar son teröriste kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz.

OHAL NE ZAMAN KALKACAK?

Programda OHAL’le ilgili soruya da cevap veren Erdoğan, “Seçimden sonra inşallah kabineyi kuracağız ve kurduktan sonra Adalet Bakanlığımızla birlikte çalışmalara başlayacağız. Tabi bu işler öyle fazla sürüncemede kalmaz. Hemen adımı atıp yola devam edeceğiz” dedi.

FETÖ'NÜN BİZİM ZAMANIMIZDA BÜYÜDÜĞÜ...

FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem. Bunlar büyük bir ihanet şebekesi içerisindeymiş. Aldatıldık.

Taa Erdal İnönü'ye git, Bülent Ecevit'e. Ecevit, İnönü bunların en yakın arkadaşıydı. Erdal İnönü'nün bunların okullarını ziyaret ettiğini iyi bilirim. Onların davetlerine katıldıklarını iyi bilirim. Gelsinler konuşalım. Samimi değiller. Biz yanıldık. Biz bunlara çok inandık. 2004 MGK'sında hedef sadece FETÖ değil tüm terör örgütlerine yönelik bir süreçti. Biz bunun üzerine ısrarla da gittik. Birçok STK'lar da masaya yatırıldı. 2010'dan sonra da ayıklama süreci başladı.”