Faik Öztrak, Erdoğan ve hükümeti yerden yere vurdu: "Sarayın kibir abidesi, siyasi enkaza dönüştü"

Faik Öztrak, Erdoğan ve hükümeti yerden yere vurdu: "Sarayın kibir abidesi, siyasi enkaza dönüştü"

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Sarayın kibir abidesi, siyasi enkaza dönüştü. Milletimiz bu enkazın molozunu kaldırmak için artık gün değil, saat sayıyor" dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkez'de basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

"SUÇU YÜCE ALLAH'A ATMAYA KALKACAK KADAR DENSİZLEŞTİ"

""Asrın felaketi", "Kader" gibi söylemleri Öztrak, "Buradan ifade edelim, yaşanan asrın ihmalidir. Yaşanan, asrın cinayetidir. Yaşanan, asrın katliamıdır. Yaşanan, asrın ihanetidir. Peki, görevini ihmal eden sarayın kibirlisi ne yapıyor? Milletten bir özür mü diledi? Sorumluluğu üstlendi mi? Ne gezer. Bunların yetkileri var ama sorumlulukları yok. Bu sorumsuz yönetim deprem için önce ‘kader planı’ dedi. Suçu yüce Allah’a atmaya kalkacak kadar densizleşti" sözleriyle eleştirdi."

"ANAYASA AÇIK, SEÇİM ZAMANINDA YAPILACAK"

"Öztrak, seçimin ertelenmesine yönelik eski TBMM Başkanı AKP'li Bülent Arınç'ın çağrısına ilişkin, "Hükümetlerin öncelikli görevi ülkeyi zamanında seçime götürmektir. Bugün yaşadığımız ortamda seçim konuşmak abesle iştigaldir. Çünkü Anayasa açıktır, seçim zamanında yapılacak" dedi."

Öztrak’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"BUNLARI YAPMAYAN İKTİDAR İKTİDARSIZDIR"

"Böyle bir afet karşısında hükümetlerin başlıca iki görevi vardır. İlki, yapılan binaların depreme dayanıklı olmasını sağlamak. Mevcut binaların vatandaşlarının canını, malını koruyacak binalar olması için kuralları koymak, uygulamak, denetlemek… İkincisi ise, deprem anında uygulanacak protokolleri, eylem planlarını önceden hazırlamak, tatbikatını yapmak… Liyakatli yöneticilerin başında olduğu, koordinasyon merkezlerini oluşturmak… Afet olur olmaz müdahale edebilmek. Enkazın altından insanları hızla çıkarmaya başlamak. Depremzedelerin barınma, gıda ve hijyen gibi, tüm ihtiyaçlarını karşılayacak organizasyonu yapmak. Bunları yapamayan bir iktidar iktidarsız, bunları yapamayan hükümet hükümsüzdür. Bu ülkede 20 yıldır hükümette olanlar bu iki görevi yerine getirebildi mi? Ne yazık ki kocaman bir hayır."

"ASRIN İHMALKARLIĞI"

"Şimdi bu cinayetin müsebbipleri ortaya çıkmışlar, ‘Asrın felaketi’ diyerek, ‘Dünya’da hiçbir ülkenin böylesine bir felakete, kapasitesi yetmez’ diyerek asrın ihmalkârlığının, asrın cinayetinin, asrın ihanetinin sorumluluğunu üstlerinden atmaya çalışıyorlar. Kimin kapasitesinin yetmediği de gerçekler de apaçık ortada. Yıl 2001. İki bilim insanımız oturmuş. Bu çalışmayı kaleme almış, yayımlamış. Başlık; ‘Kahramanmaraş’ın Depremselliği.’ Bilim ne diyor?  ‘Maraş’ın büyük ölçekli bir depremin merkezi olma ihtimali çok yüksek. Bölgede faylar uzun süredir sessiz. Halk tehlikeden habersiz. Bu nedenle risk daha da artıyor. Derhal zemin etütlerine başlanmalıdır. Tehlikeli bölgelerdeki binalar tahliye edilmelidir.’ Bu ne zaman tespit ediliyor? Tam 22 yıl önce, 2001’de. Her şey açık ve net"

"MEHMETÇİĞE DEPREME MÜDAHALE EMRİNİ NEDEN ZAMANINDA VERMEDİN?"

"Erdoğan’ın atadığı İçişleri Bakanı ne diyor? ‘Depremin ilk 6 saati bir hayat meselesi.’ Bıraktık ilk 6 saati, insanlarımız 48 saat enkaz altında bir başına bırakıldı. Milletimiz çıplak eliyle, tırnağıyla bir başına sevdiklerini molozların altından çıkarmaya çalıştı yaşam mücadelesi verdi. Erdoğan’a soruyoruz, Mehmetçiğe depreme müdahale emrini neden zamanında vermedin? Gölcük depreminden hemen sonra kurulan, çok iyi eğitilmiş askerlerden oluşan ‘Özel arama-kurtarma taburu’ neredeydi? Arama kurtarmada tecrübeli madencilerimizi zamanında sahaya neden sürmedin? Arama kurtarma ekipleri ve araçları enkazın başına neden geç gitti? Sahada neden yeterli sayıda termal detektör görüntüleme cihazı yoktu? Enkaz altında kalan yurttaşlarımızın elindeki tek iletişim aracı olan sosyal medyayı neden kararttın? Depremde altın saatler olarak bilinen ilk 72 saati göz göre göre neden heba ettin? Erdoğan, depremden sonraki 72 saatte görevini doğru dürüst yapsaydı, can kayıplarımız bu kadar ağır olmayacaktı."

"SARAYIN KİBİR ABİDESİ, SİYASİ ENKAZA DÖNÜŞTÜ"

"AFAD işini doğru dürüst yapamadı. Çünkü AFAD üst yönetimi, saraya sadakatle bağlı konuyla alakasız, liyakatsiz kişilere emanet. Depremin tahribatını önleyemeyen depremi yönetmeyi beceremeyen Erdoğan, sahada canla başla çalışan insanları engellemeye uğraşıyor. Bir gecede yıkılan 20 yıllık muktedir dekorunu, böyle ayağa kaldırırım sanıyor. Millet sıkıntı içinde, ızdırap çekiyor, sarayın kibirlisi algıyı yönetmeye, bozulan imajını düzeltmeye uğraşıyor. Ama beyhude, sarayın kibir abidesi, siyasi enkaza dönüştü. Milletimiz bu enkazın molozunu kaldırmak için artık gün değil, saat sayıyor."

"BETON KALPLİ ERDOĞAN’IN BİLDİĞİ TEK ŞEY BETON DÖKMEK"

"Depremin üstünden 11 gün geçmiş. Daha doğru dürüst tuvalet götüremediği insanlara Erdoğan çıkmış, ‘1 yılda tüm binaları inşa edeceğim’ diyor. Beton kalpli Erdoğan’ın bildiği tek şey beton dökmek. Daha enkaz kalkmadan insanlara beton vadediyor. Ama betonu bile doğru dürüst dökemediğini enkaza dönüşen binalardan, çöken yollardan, yıkılan köprülerden, ortadan ayrılan havaalanlarından gördük."

"ERDOĞAN DEVRİ BİTMİŞTİR"

"Depremle birlikte, sadece binalar, köprüler, yollar çökmedi. Ucube tek adam rejimi de çöktü. Her şeyi tek bir kişinin tek bir imzasına bırakmanın hız değil, facia getirdiğini yaşayarak, öğrendik. Şu karara lütfen dikkatlice bakın. Depremden tam bir yıl önce 5 Şubat 2022’de Erdoğan imzasıyla çıkmış. Yaşadığımız son depremde, İskenderun en çok hasar gören yerleşim yerlerinin başında geliyor. Ve Erdoğan attığı tek bir imzayla İskenderun’da bazı mahalleleri afette riskli alan olmaktan çıkarıvermiş. İşte bu, beceriksizliğin, öngörüsüzlüğün, iş bilmezliğin, gözünü rant bürümenin vesikasıdır. Artık Erdoğan devri bitmiştir. Sayılı günü kalmıştır. Erdoğan’ın 20 yıllık dekoru tek bir günde çökmüştür."

"ŞEHİRCİLİK VE AFET YÖNETİMİ BAKANLIĞI’NI KURACAĞIZ"

Seçimden hemen sonra, ‘Güvenli Evler’ seferberliğini başlatacağız. Fay hatları üzerindeki tüm yapı stokunun risk analizlerini yapacağız. İstanbul depremine karşı, ‘Hayat İstanbul’ projesini uygulamaya koyacağız. Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı’nı kuracağız. Afet mevzuatını tüm yönleriyle yeniden düzenleyeceğiz. Mekânsal Acil Durum Planlarını yapacağız. Yeterli deprem toplanma alanlarını oluşturacağız. Afet yönetimini etkisizleştiren imar aflarına son vereceğiz. Biz böyle acıları milletimize, bir daha yaşatmamak için hükümete talibiz. Milletimizin yüzünü güldürmek için yönetmeye talibiz. Milletimizin kaybedilecek bir saniyesi bile kalmadı."