Whatsapp’ın veri kullanımı ile ilgili izin istemesi üzerine başlayan tartışma üzerine Facebook’un bu talebi Avrupa’dan istememesi ama aynı hukuka tabi Türkiye’den istemesi üzerine bunun kabul edilemez olduğunu söylemiş, Whatsapp’ı kullanmayabileceğimi ama alternatif olarak gösterilen BİP’e geçmeyi hiç ama hiç düşünmediğimi yazmıştım.

Çünkü hukuksuzluğun egemen olduğu bir ülkede devlet kontrolündeki Turkcell’e ve onun alt kuruluşu BİP’e asla güvenemezdim ve zaten Ensar Vakfı rezaletinden sonra Turkcell’den ayrılmıştım.

Bu tavrıma bazıları kızdı.

“Yerli ve milli BİP’e nasıl güvenmezdim.”

Güldüm.

Whatsapp en azından izin istiyordu.

BİP’in izin bile istemeyeceğinden emindim.

Nitekim “Vehbi’nin kerrakesi” çok kısa sürede ortaya çıktı.

BİP, kendi uygulaması üzerinden yapılan mesajlaşmaların içeriklerinden duygu analizi yapacak bir algoritma için patent başvurusunda bulunmuş bile.

Yani mesajlarınızın içeriğini size haber dahi vermeden, izin bile istemeden okuyacak.

Okuması yetmeyecek, bir de bundan duygu analizini yapacak.

Siz buradan istediğiniz çıkarımı yapın artık.

Siyasi mi istersiniz, ekonomik mi istersiniz.

Ne isterseniz.

Adamlar açık açık mesaj analizi yapacaklar.

E haliyle bundan sonra da sizi yönlendirmek için her türlü platformu kullanacaklar.

Siz böyle bir şeyi kabul eder misiniz?

Bunun yanında Cambridge Analytica’nın yaptığı masum bile kalabilir mi?

En azından onlar sizin sosyal medyadaki açık mesajlarınızdan analiz yapıyorlardı.

Bunlar özel yazışmalardan duygularınızı ve fikirlerinizi öğrenecekler.

Siz BİP'lediğinizi zannederken, onlar sizi bipleyecekler...

Üstelik de patentli.