Fatih Altaylı: "Taşı uzaktan getirmek pahalı, tecavüz et İkizdere'nin dağlarına!"

Fatih Altaylı: "Taşı uzaktan getirmek pahalı, tecavüz et İkizdere'nin dağlarına!"

Fatih Altaylı, "Yeni bir liman yapılıyor. Yeni liman için taş lazım. Uzaktan getirmek pahalı. Yerinden çıkarmak lazım. Tecavüz et İkizdere’nin dağlarına. Peki herkes böyle mi yapıyor! Asla." dedi.

Fatih Altaylı, "Yeni bir liman yapılıyor. Yeni liman için taş lazım. Uzaktan getirmek pahalı. Yerinden çıkarmak lazım. Tecavüz et İkizdere’nin dağlarına. Peki herkes böyle mi yapıyor! Asla." ifadelerini kullandı.

Altaylı'nın bugünkü "Taş, liman, sandık" başlıklı yazısı şöyle:


 
Durumu ilgi ile izliyorum. İkizdere’deki durumu. Cengiz İnşaat ile İkizdere civarındaki bir grup köylü arasında taş ocağı savaşı var.

Cengiz İnşaat bölgede yapacağı 1,3 milyar TL’lik lojistik liman inşaatının deniz dolgusu için taşa gereksinim duyuyor. Bakanlık da kendisine İkizdere dağlarında bir taş ocağı tahsis ediyor. Köylüler de doğayı tahrip edeceği için bu taş ocağına karşı çıkıyor.

Yıllardır taş ocağı rezilliğini yazıp dururum. Köşenin müdavimleri bilir. Anadolu’yu karadan gezdiğiniz ya da alçaktan uçan bir uçak veya helikopter ile üzerinden geçtiğiniz zaman içiniz acır. Tüm yol kenarlarında, neredeyse birkaç kilometrede bir doğanın, ormanın, dağların içine çürük diş gibi oyulmuş “taş ocakları” vardır. 

Çünkü taş ucuz malzemedir. Uzaktan pahalı nakliye ile getirmenin ekonomik mantığı yoktur. En yakında neredeyse orada çıkarmak ekonomik görünür. O yüzden dağlar, doğa delik deşik edilir. Onulmaz yaralar açılır. Yemyeşil dağın, tepenin içinde beyaz ya da gri çirkin deliklerdir. Mesela İstanbul-İzmir otoyolunda 300 kilometre gidince en az 10 tanesi karşınıza çıkar.


 
Hele hele Yeni İstanbul Atatürk Havalimanı’na doğru giderseniz hayatımda gördüğüm en devasa taş ocağının, yemyeşil ormanı nasıl yok ettiğine şahitlik edebilirsiniz.

Bana göre doğanın bir numaralı düşmanıdır taş ocakları. Her yeni yol, her yeni liman, her yeni “çılgın proje” bir sürü taş ocağı ile doğaya çizik atmak demektir aslında. Rize İkizdere’de de olan bu. Yeni bir liman yapılıyor. Yeni liman için taş lazım. Uzaktan getirmek pahalı. Yerinden çıkarmak lazım. Tecavüz et İkizdere’nin dağlarına. Peki herkes böyle mi yapıyor! Asla.

Mesela Rize’nin hemen karşısı sayılabilecek Soçi’de olimpiyatlar öncesi yoğun bir inşaat faaliyeti vardı. Haliyle orada da taş gerekiyordu. Ne yaptı Ruslar biliyor musunuz? Taşı Türkiye’den alıp, gemilerle taşıdılar. Biraz pahalıya mal oldu muhtemelen ama Soçi dağlarını delip, ormanlarını yok etmediler. Cengiz İnşaat ise açıklama yapmış. “Bize taşı buradan çıkarın, buradaki taş liman inşaatına uygun diyen ilgili bakanlık. Biz ne yapalım” diyor.

Onlar da haklı. Ona göre fiyat vermişler. Başından belli taşın uzaktan gelmeyeceği. Peki ne olacak? İki şey olabilir. İlki inşaat sürer.


 
İkincisi artık inşaatçılıktan çok bir sanayi grubu olmaya çalışan Cengiz Holding teminatını yakıp, bu işten çekilir ve son derece kötü olan imajını bir nebze düzeltir.

Bu arada belki lazım olur, bir de bilgi vereyim. 

Ayaklanan İkizdere’de son seçim sonuçlarını biliyor musunuz?

Bilmeyenler için söyleyeyim.

2018 Haziran’ında İkizdere’de iktidar ittifakı Cumhur yüzde 88,3, Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 88 oy aldı.

Bunu da bilin. Belki faydası olur…