Habertürk yazarı Fatih Altaylı, yüzde 25 olarak açıklanan memur ve emekli maaşının yüzde 30'a yükseltilmesi ve EYT konusu için, "Bu sevinçler son derece yersizdir ve aslında sevinmemizi değil, oturup uzun uzun düşünmemizi belki de ağlamamızı gerektirecek bir durumu işaret etmektedir" dedi.  

EYT'nin kamuya getireceği yükün Meclis'ten geçen Bütçe'de yer almadığını söyleyen Altaylı, "EYT kararını veren irade, bu kararı o kadar hazırlıksız, o kadar hesapsız biçimde vermiş ki, 11 gün önce Meclis’ten geçirdiği bütçe kanununda bu işle ilgili hiçbir harcama ve karşılığında gelir kalemi görünmüyor" dedi. 

Altaylı'nın yazısından öne çıkanlar şöyle: 

EYT kararını veren irade, bu kararı o kadar hazırlıksız, o kadar hesapsız biçimde vermiş ki, 11 gün önce Meclis’ten geçirdiği bütçe kanununda bu işle ilgili hiçbir harcama ve karşılığında gelir kalemi görünmüyor.

"Şimdi herkeste bir 'Acaba kazıklandık mı?' hissi. Öyle ya acaba zorlasak yüzde 40 olur muydu duygusu. Pazarlıkla bir mal aldığınızda hep içinizi kemiren acaba biraz daha pazarlık etsem daha da indirim olur muydu fikri.

Keza aynı durum memur ve emekli zamları için geçerli.

Önce yüzde 25, 24 saat geçmeden yüzde 5’lik artış ile yüzde 30.

Oysa devlet dediğin, çalışanına veya eski çalışanına yapacağı zamda sınırlarını zorlar ve mümkün olan en yükseği verir değil mi!

Belli ki böyle bir şey yok.

Yüzde 25 demiş sonra bakmış olmuyor yüzde 30 demiş.

Şimdi herkeste bir “Acaba kazıklandık mı?” hissi. Öyle ya acaba zorlasak yüzde 40 olur muydu duygusu.

Pazarlıkla bir mal aldığınızda hep içinizi kemiren acaba biraz daha pazarlık etsem daha da indirim olur muydu fikri.

Bu yüzden emekli ve memur zammına da, EYT kararının bütçenin yasalaşmasından birkaç gün sonra yapıldığı halde bütçede bununla ilgili tek bir kalem bir kör kuruş bile ayrılmamış olmasına sevinmemek lazım.

Tam aksine devletin nasıl yönetildiğini görüp üzülmek gerek.