Hilal Nesin Yurt'a konuştu: Ülkeme dönmeye can atıyorum...

Hilal Nesin Yurt'a konuştu: Ülkeme dönmeye can atıyorum...

Ünlü mizah yazarı Aziz Nesin'in gelini Hilal Nesin, “Adaletin olmadığı ülkede mahkeme olmaz. Yazarı, çizeri içeride olan bir ülkede yazar ya içeri düşmeyi göze alacak, ya da benim gibi yurt dışına çıkacak. Ben ikinci yolu seçtim. Ülkemin adaletine güvenmediğim için ve ayrıca aldığım tehditler nedeniyle Fransa'da yaşamak zorunda kaldım. Güzel ülkeme ne zaman adalet gelirse o zaman döneceğim" dedi... 

Aliseydi Karagöz

Sosyal paylaşım sitesi Facebook'tan yaptığı paylaşımda AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan ve Kasım 2016 yılında ülkeyi terk edip Fransa'ya iltica eden tiyatro eğitmeni ve yazar Hilal Nesin YURT'a konuştu. Ünlü mizah yazarı Aziz Nesin'in gelini Hilal Nesin, “Adaletin olmadığı ülkede mahkeme olmaz. Yazarı, çizeri içeride olan bir ülkede yazar ya içeri düşmeyi göze alacak, ya da benim gibi yurt dışına çıkacak. Ben ikinci yolu seçtim. Ülkemin adaletine güvenmediğim için ve ayrıca aldığım tehditler nedeniyle Fransa'da yaşamak zorunda kaldım. Güzel ülkeme ne zaman adalet gelirse o zaman döneceğim" ifadesini kullandı. 

ÇOCUKLAR GİBİ AĞLADIM...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu için yapılan bağış kampanyasının da mimarı olan Hilal Nesin, seçim gecesi çocuklar gibi ağladığını söyledi. Nesin "İstanbul seçiminin kazanıldığı gece izlediğim bir görüntü aklıma ve kalbime yazıldı, çocuklar gibi ağladım, insanlar sokaklarda Türkçe - Kürtçe söylenen türküler eşliğinde el ele tutuşup halaylar çekiyorlardı. Kavgadan uzak, dostluğun, kardeşliğin dilini kullanarak kutlamalar yaptılar. Ülke birleşmeyi çok özlemişti bunu görmemek mümkün değildi, insanlarımız çok özlemiş birbirlerinin elini tekrar tutmayı" dedi.

Nesin sözlerini şöyle sürdürdü:

  • Yayınlarınızı Fransa'dan takip ediyorum. Baskılara ve yıldırmalara karşı YURT'un dik duruşunu canı gönülden kutluyorum. Böyle yayın organlarının çoğalması lazım. Bu ülkede muhalif gazetecilik yapmanın zorluklarını iyi bilenlerdenim. Ailecek bunun zorluklarını yıllardır çektik... Çekiyoruz. Sevgili eşim, can yoldaşım Ahmet Nesin haksız yere hapse girdi. O nedenle, öncelikle Yurt'un tüm emekçilerine buradan sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum. İyi ki varsınız, hep var olun...

YARDIM KAMPANYASI FİKRİ BÖYLE ÇIKTI

  • Doğrusu İstanbul seçimi beni çok ilgilendirmemeliydi ve benim gibi İstanbul’da yaşamayan birçok insanı... O şehirde yaşayan halkın vereceği kararın seyircisi olmalıydım. Lakin gidişat öyle bir hal aldı ki o şehri bırakın her gün Fransa kanallarında İstanbul seçimini izler oldum. Bırakın Fransa’yı, dünya İstanbul seçimini konuşur oldu. Haliyle kendimi ülkesinden uzakta yaşayan fakat içinde olması şart olan birisi olarak buldum.
     
  • Bir tarafta ülkenin tüm imkanlarını seçim çalışmasında kullanan bir aday, diğer tarafta neredeyse tek başına yola çıkan bir insan vardı. Derken aklıma maddi bir olanak yaratma düşüncesi geldi. Sosyal medyadaki hesaplarımdan birkaç kez çağrı yaptım. Sesime ses olanlar çoğalınca CHP de sesimizi duydu. Fransa'da, Almanya’da tanıdıklarımı, öğrencilerimi aradım. Onlarda bulundukları yerden başlattı ve çoğaldık. Yardım kampanyası böyle ortaya çıktı. 

ÜLKEME DÖNMEYE CAN ATIYORUM AMA...

  • Fransa’da yaşamak zorunda olan biri olarak şunu söyleyeyim... Ülkemde yazıyordum çiziyordum, oyunlarımın, kitaplarımın içine ülkemin gidişatıyla ilgili olayları, söylemleri serpiştiriyordum. Muhalif olmamdan dolayıda birçok sıkıntı yaşadım. Mahkemelik de oldum. Fakat daha büyük acılar içinde kıvranan bir ülkem olduğunu net bir şekilde başka topraklardan bakmak zorunda kalınca gördüm. Ülkeme dönmeyi çok istiyorum, can atıyorum ama şartlar bizi buralara getirdi. Burada benimle birlikte demokrasi mücadelesi veren ve her zaman yanımda olan sevgili eşim, can yoldaşım Ahmet Nesin'e çok teşekkür ediyorum. 
     
  • Adaletin olmadığı ülkede mahkeme olmaz. Yazarı, çizeri içeride olan bir ülkede yazar ya içeri düşmeyi göze alacak ya da yurt dışına çıkacak. Ben ikinci yolu seçtim. Ülkemin adaletine güvenmediğim için ve ayrıca aldığım tehditler nedeniyle Fransa'da yaşamak zorunda kaldım. Güzel ülkeme ne zaman adalet gelirse o zaman döneceğim.

SEÇİMLER MEMLEKET MESELESİNE DÖNDÜ

  • “Neden biz bu noktaya geldik” diye soracak olursak cevabı hepimizin malumu... Ülkenin tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı, içişleri bakanı vesaire... Ve tarafını yaptıkları iftiralarla yalan haberlerle belli eden yandaş medya. Hatta insanların tarafsız sanıp yıllardır bağışlarını verdiği Kızılay, kendisine hakaret edilmediği halde ortalığı velveleye veren başka bir ilin valisi, birçok ilçenin kaymakamları... Kısaca etik olarak ve resmi olarak karışmaması gereken birçok kişi ve kurum Ekrem İmamoğlu’na rakip oldu, haliyle İstanbul seçimi bir ilin belediye başkanlığı seçiminden çıktı, memleket meselesine dönüştü. Yapım ve inancım gereği zaten haklı olanın hep yanında oldum. Parti tanımam, haksızlığa uğramış insanı tanırım. Ekrem İmamoğlu haksızlığa uğramıştı, tıpkı söylediği “Seni Başkan Yaptırmayacağız” sloganını kendine edilmiş hakaret sayanların nefreti yüzünden haksız yere iki buçuk yıldır hapis yatan Selahattin Demirtaş gibi....

BEN MAZLUMUN YANINDAYIM

  • Hal böyle olunca her iki insanın meselesi parti meselesinden çıktı. Ben ne CHP ne de HDP'liyim, hangi parti demokrasiye insan haklarına saygılı hak hukuk adalet kavramını özümsemiş hayata geçirmişse onu alkışlarım yanlışlarını da eleştiririm. Bu yüzden bazen CHP'liler bazen HDP'liler kızar bana, önemli değil, canları sağ olsun. Kısaca ben mazlumdan yanayım. Bir insanın dili, dini, ırkı rengi fark etmez. Onun insan olması yeterlidir bence...

SEÇİM GECESİ ÇOCUKLAR GİBİ AĞLADIM

  • İstanbul seçiminin kazanıldığı gece izlediğim bir görüntü aklıma ve kalbime yazıldı. Çocuklar gibi ağladım, insanlar sokaklarda Türkçe -Kürtçe söylenen türküler eşliğinde el ele tutuşup halaylar çekiyorlardı. Kavgadan uzak, dostluğun, kardeşliğin dilini kullanarak kutlamalar yaptılar. Ülke birleşmeyi çok özlemişti, bunu görmemek mümkün değildi, insanlarımız çok özlemiş birbirinin elini tekrar tutmayı.

KÜRTLER CHP'YE MESAJ VERDİ

  • Ayrıca bana göre bu seçimde Kürtler, bir de CHP'ye bir mesaj verdi: "Ekrem İmamoğlu haksızlığa uğradı. Biz olması gerekeni yapıp onun yanında olduk, artık siz de bırakın seçmen ne der, oy kaybı yaşar mıyız kaygısını. Başta Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm siyasi mahkumlara sahip çıkın." Evet, ben sokakları seyrederken verilen mesajın tam olarak bu olduğunu algıladım. Oy verelim vermeyelim, sevelim sevmeyelim; düşüncesinden dolayı içeri atılan tüm siyasiler dışarıda seçim meydanında olmalılar, beğenmeyen oyunu vermez, olur biter.

İMAMOĞLU'NU TEBRİK EDERİM

  • Bu arada sizin aracılığınızla sayın Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ederim, umarım yoluna çıkartılacak engelleri aşar ve bizler de bulunduğumuz yerlerden onu alkışlamaya destek olmaya devam ederiz. Teşekkürler...