
HKP liderinden Sinan Ateş mesajı! Bahçeli'ye ve MHP'ye sert sözler
HKP Genel Başkanı Nurullah Ankut, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in Ankara'da suikasta uğramasıyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
HKP lideri Nurullah Ankut'un "Ülkü Ocakları Genel Başkanını, Kuvayimilliye ve Mustafa Kemal’e sahip çıktığı için başkanlıktan alıp torbacıya öldürten CIA Milliyetçileri…" başlıklı yazısı özetle şu şekilde:
"CIA MİLLİYETÇİLERİ"
"Halk çocuklarını kandırıp sonra da kanını içmeye doymadınız mı, CIA Milliyetçileri!
Sinan Ateş cinayeti, tipik bir MHP-Kontrgerilla operasyonudur…
1- Operasyon, 20-30 kişilik Kontrgerilla bağlantılı bir ekip tarafından projelendirilmiş ve uygulamaya konulmuştur.
2- Katliamın ihalesi her zaman, her seferinde olduğu gibi paçavralardan derleşik bir çakal örgütüne ihale edilmiştir.
3- Katliam sonrasında, Karanlıklar İmparatorluğunun ABD yapımı çıkar amaçlı, mafyatik suç çetesinin katliam emrini veren tüm şefleri tam bir suskunluğa bürünmüşlerdir. Ve katliam güpegündüz, her tarafı Mobese kameralarıyla dolu ve ortalama 100 milletvekilinin ikametgâh ya da ofisinin bulunduğu bir sokakta işlenmiştir.
4- Tetikçi paçavralardan oluşan katiller, İstanbul’dan Ankara’ya çakarlı bir araba içinde getirilmiş ve Ankara’da silahlandırılıp altlarına motosiklet verilmiş, katliam alanları ve sonrasındaki kaçış güzergâhları ezberletilmiştir."
"YAHU SEN NASIL BİR İNSANSIN"
"Kontrgerilla’nın ya da Süper NATO’nun Türkiye Şubesinin siyasi plandaki parti görünümlü paramiliter bir örgütü olan MHP’nin Bahçeli Şefi, sadece bir kere ağzını açmış, onda da her zaman yaptığı gibi demagojiye sarılmaktan ve tehditler savurmaktan geri kalmamıştır.
“Suskunluğumuzun asaletinden cesaret alan”, diyerek lafa başlamış, ardından bir yığın küfür ve hakaret sıralamış, sonunda da; “bunlar takibimizdedir”, diyerek tehdidini sallamıştır.
Yahu sen nasıl bir insansın…
Ülkü Ocakları Başkanlığına getirdiğin, babadan oğula hayatını MHP’ye adamış ve camianızda herkesin veliaht gözüyle baktığı gencecik, 37-38 yaşındaki bir insan katlediliyor, 6-7 yaşında yetim bıraktığı yavrucakları “baba” diye yürek parçalayan feryatlar ediyor; sen hiç oralı olmadığın gibi bir de katliamın üstünü örtmeye, katliamı araştıracak olanlara tehditler savurmaya girişiyorsun.
Böyle vatan evlatlarını genç yaşlarda tuzağınıza düşürüp CIA Milliyetçiliğiyle yani sahte milliyetçilikle doktrine edip Amerika’nın hizmetine koşuyorsunuz ve bizlere yani vatanı sevmenin ustası olan devrimcilere karşı onulmaz düşmanlıklar aşılıyorsunuz; sonra da hiç acımadan, Mustafa Kemal’e sahip çıktı diye, Amerika’nın taleplerine, çıkarlarına uygun davranmıyor diye katlettiriyorsunuz."
"GERÇEK MİLLİYETÇİLİK, SOSYALİSTLİKTİR"
"Sinan Ateş, dediğimiz gibi, böylesi bir tuzağa düşürülmüş, oyuna getirilmiş, CIA ideolojisiyle doktrine edilmiş ve biz Gerçek Devrimcilere, Gerçek Milliyetçilere düşman edilmiş ve hatta bizim kanımıza ekmek doğramaya heveskâr kılınmış bir gençti. Ama o da nihayetinde bu vatanın bir evladıydı. Bu sebeple biz onun böylesine alçakça, namussuzca bir pusuya düşürülüp katledilmiş olmasına ve evlatlarının, eşinin acılar içinde bırakılıp ömür boyu o travma içinde yaşatılmasına siz milliyetçiyim diyen vicdan, merhamet ve insani değerler yoksunu kişilerden çok daha fazla üzüldük.
Burada şunu da belirtmiş olalım ki; Önderimiz, Usta’mız Hikmet Kıvılcımlı aynen şöyle der:
“Gerçek Milliyetçilik, Sosyalistliktir.”
Ve yine der ki Kıvılcımlı Usta;
“Vatan aşkını söylemekten korkar hale gelmektense, ölmek yeğdir!”
Biz, vatanımızın ve halkımızın tek gerçek dostları ve savunucularıyız. Bizim bu anlayışımızın, bu tek doğru ve namuslu olan tutumun dışında kalan sözde milliyetçilikler, sözde vatanseverlikler sahteciliktir, kalptır, kandırmacadır."
"MHP MİLLİYETÇİLİĞİ SÜPER NATO MİLLİYETÇİLİĞİDİR"
"MHP Milliyetçiliği, başta da söylediğimiz gibi, Süper NATO Milliyetçiliğidir. Süper NATO ya da Gladyo veya bir başka adıyla Kontrgerilla’nın en önde gelen teorisyenlerinden olan ABD’li David Galula, “Ayaklanmaları Bastırma Hareketleri-Teori ve Tatbikatı” adıyla yayımlanan kitabında, ki bu kitap 1965 yılında Genelkurmay Basımevince Türkçeye çevrilip, bastırılıp askeri birlikler içindeki ve diğer birimlerdeki Kontrgerilla şeflerine dağıtılmıştır, Kontrgerilla’nın resmi asker, polis ve siyasilerden oluşan ekibiyle birlikte hareket edecek siyasi parti formundaki paramiliter bir örgütün kurulmasını da elzem görür.
"SUÇLULAR AÇIK, NET VE KESİN ŞEKİLDE ORTADA DURMAKTADIR"
"Bilindiği gibi bu Bahçeli, bir zamanlar Kaçak Saray’da mukim Tayyip hakkında demediğini bırakmamıştır. Aynı küfür ve hakaretleri Tayyip’e de savurmuştur. Ve Tayyip’in AKP’sini PKK’den daha tehlikeli bulduğunu söylemiştir. Fakat “Kaset Tutsağı” olarak Tayyip ve avanesinin eline düşünce, o günden bu yana Tayyip’i, Tayyip’ten ve en has Tayyipçilerden daha has savunur hale gelmiştir.
Bilindiği gibi şu anda “Cumhur İttifakı” adı altında bir araya gelmiş olan Amerikan devşirmesi iktidar blokunun ikinci partisi durumundadır Bahçeli’nin MHP’si. Yani “kanki” durumları söz konusudur aralarında. Öyle olunca Tayyip de Sinan Ateş katliamı konusunda ağzını açıp tek söz etmemiştir. Ve onun bakanları da…
Yani arkadaşlar, suçlular açık, net ve kesin şekilde ortada durmaktadır. Herkesin gözü önünde durup durmaktadır. Fakat bunlar konuşmadıkları gibi Tayyip’in bakanları, cellatları ve onları yönlendiren MHP’li milletvekillerini koruyup kollamaktadırlar. Konuya ilişkin şu haberi okuyalım bir:"
"VİCDANSIZ AMERİKAN DEVŞİRMELERİ"
"MHP’li Kontrgerilla elemanlarıysa başka bir dünyadadır. ABD casus örgütleri tarafından oynatılmaktadır, kuru söylemin dışında Türklük mürklük de umurlarında değildir.
İşte Sinan Ateş katliamı, yani baba evlat tüm ömürlerini MHP’ye vermiş bu gencin sinsice, kalleşçe, namussuzca ve alçakça katledilişi ve bu katliam sonrasında hiçbir MHP’li yetkilinin ve onların yayın organlarının bu katliamdan tek kelimeyle olsun söz etmeyişi, onların bu iğrenç, gayriinsani içyüzlerini ve ideolojilerini bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya sermiş olmaktadır.
MHP kankisi AKP’giller de aynı tutum içindedir, bilindiği gibi. Onların da ne kendileri ne emirlerindeki televizyonlar, gazeteler, bu katliamdan hiç söz etmemiştir.
Vicdansız Amerikan devşirmeleri!
Bu cinayet böylesine büyük, önemli bir siyasi cinayet olmasa, sıradan insanlar arasında, sıradan anlaşmazlıklar sonucu işlenmiş bir cinayet olsa bile en azından yayın organlarınızın 3’üncü sayfalarında yer alır be. Ama siz böylesini bile yapmıyorsunuz. Çünkü hepiniz suç ortakları arasındasınız."