
İki HaberTürk yazarı ters düştü! Muharrem Sarıkaya, Fatih Altaylı'ya tepki gösterdi
HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın "Biz Türkiye ve Suriye’de 9 milyon Suriyeli kardeşimizin hayatını kolaylaştırıyoruz" ifadesine tepki gösteren köşe komşusu Fatih Altaylı'yı isim vermeden eleştirdi.
HaberTürk yazarı Muharrem Sarıkaya, iş arkadaşı Fatih Altaylı'ya Hulusi Akar yazısı nedeniyle tepki gösterdi.
Sarıkaya, "Bazı meslektaşlarımın bu cümlelere yönelik değerlendirmelerini şaşırarak okudum... Meseleye ne kadar uzak ve yanlış taraftan baktıkları anlaşılıyor... Söyler misiniz Bakan Akar'ın bu sözlerinin neresi yanlış?.." diye sordu.
Muharrem Sarıkaya, şu ifadeleri kullandı:
"Baskı kurmuyor, zaptiyelik yapmıyor, kol kola girerek, yaşamlarını daha rahat sürdürebilecekleri ortamları sağlayarak gerçekleştiriyor.
Bunun kadir kıymetini maalesef sokakta bomba patladığında anlıyoruz.
Sahayı dolaşmış biri olarak söylüyorum bunda Akar ve asker arkadaşlarının yılların birikimi ile edinilmiş askeri zekasının önemli bir rolü var…
Bu kadar kırılgan bir alanda başarıyla toplumsal dönüşüme katkı verdiler, sadece sahayı değil toplumun yaşamını da kolaylaştırdılar…"
FATİH ALTAYLI NE DEMİŞTİ?
HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Anadolu Ajansı’nın (AA) Editör Masası programında kullandığı “Biz Türkiye ve Suriye’de 9 milyon Suriyeli kardeşimizin hayatını kolaylaştırıyoruz” ifadesine inanamadığını yazmıştı.
Altaylı şunları kaydetmişti:
"İnanamadım. Demiş. Hem de Anadolu Ajansı’nın editör masasına konuk olmuş, orada söylemiş. Yine inanmadım. ‘Anadolu Ajansı'nı hacklemiş olabilirler’ dedim. İktidarın bir başka güvenilir haber kaynağına yöneldim. TRT Haber’e baktım. Aaaa. Vallahi de demiş, billahi de demiş.
Tam ‘Türk vatandaşlarının oylarıyla seçilip, Suriyelilerin hayatını kolaylaştırmak da neyin nesi. Suriyelerin hayatını kolaylaştırmak uğruna bizim hayatlarımızı perişan ettiniz’ diye yazacaktım ki, hatırladım. Zaten seçilmedi. Atandı. O atamayı yapanlar, inşallah yarın öbür gün ‘Zaten o da, o makama liyakatle gelmemişti’ demezler.”