İsmet Orhan yazdı... ...ZURNANIN SON DELİĞİ ÖTÜNCE ! DAVUL PATLADI...?!
Gazeteci yazar İsmet Orhan, Hulki Cevizoğlu'nun bir televizyon programında konuştuğu "Ben Kanal İstanbul’a evet diyen bir Atatürkçüyüm" sözlerini kaleme alan bir yazı yazdı.
İşte İsmet Orhan'ın "...ZURNANIN SON DELİĞİ ÖTÜNCE !
DAVUL PATLADI...?!" başlıklı yazısı:
...ZURNANIN SON DELİĞİ ÖTÜNCE !
DAVUL PATLADI...?!
Anadolu’m ...!
Güzel Anadolu’mun ( eski ) güzel insanları ne hoş demişler ...?
Riyakar çıkarcıların...
Son nefeslerinin ötüşünü,
Zurnanın son deliğindeki “ nefes tükenişine “ benzetmişler...
Yani,
Zurnanın son deliğinin çatlak ve bitiş ötüşüne...!
*
Anadolu’mun,
Eski güzel insanları...
Bir zamanlar,
Atatürk’çü diye sabahlara kadar, programlarını izledikleri ...?
Hulki Cevizoğlu’nun “ ceviz kabuğu “ programı vardı...
Şimdi,
O (!) Atatürk’çü Hulki Cevizoğlu,
Son nefesinde ÖTTÜ...
Kanal İstanbul yandaşıyım dedi...!
Hem de,
İşin içine Atatürk’ü katarak...
Ben Atatürkçüyüm,
Benim yandaşlığım önemli dedi...
Tabiii !!!
Sen önemlisin !...
Çünkü,
Düne kadar “ kanal İstanbul projesi, BOP projesinden daha tehlikeli “ diye yazdığın yazıyı silip ortadan kaldırdığından belli ...?
Hani sen,
Atatürkçüydün ?
Hani sen,
Atatürk kazanımlarını emperyalizme karşı savunuyordun ?
*
DAVUL PATLADI
Eeee !
Zurnanın son deliği ötünce,
Davul dayanabilir mi ?
Davul da,
Patlayıvermiş...!?
*
Turgut Özal’ın,
Davulcuya kaçan kızı Zeynebiye açtı ağzını yumdu gözünü...
Ne diyor ?
Tayyip Erdoğan “ diktatör “ olsaydı !
Herkes fikrini özgürce söyleyebilir miydi ?
Zeynebiye !
Bu ülkede kimin ne haddine,
Tayyip beye diktatör demek !
İtalya Başbakanı dedi...
O’na kükre...!
Ayrıca,
Madem sen çok özgürsün !
O zaman sana soruyorum ?
Çık açıkla ...?!
Sen davulcu Asım’a kaçtığında...
Baban Özal,
Bedrettin Dalan’a...
Senin için ne dedi ?
Ne istedi ?
De hadi !
Çık söylede,
Tebrik edeyim senin özgürlüğünü...
*
Anadolu’mun “ eski “ güzel insanlarının kaderi,
Coğrafyalarında değil!
Kullandıkları oylarda saklı...
Bilebilselerdi ...!?
İnsanlığın yüz karaları,
Köşklerde...
Yatlarda...
Yalılarda...
En üst makamlarda...
Kendileri de,
Bulaşık hanelerde...
Çöplüklerde...
Irgatlıkta olurlar mıydı ?...!
Ah !
Anadolu’m ahhh !!!
Ah !
Anadolu’mun “ eski “ güzel insanları !...!
*
Geldiğimiz noktada,
Gerçek şu ki ?!
Erkek diye bildiklerimiz,
Zurnacıya...
Kadın diye bildiklerimiz,
Davulcuya gönül vermiş...
.
Yalan mı ?
Eltilerimiz,
El ele...
Yufkacıya kaçmıyor mu ???
O çirkin güzel eltilerimiz...
Salgın ölümlerini...
Açlığı...
Yolsuzlukları...
Bilmişliği...
Tükenmişliği geride bırakıp...
Açık ara,
Gündemin ta kendisi olmuyorlar mı ?
.
Not:
Ne davulcu kardeşlerim,
Ne de zurnacı kardeşlerim alınmasın...
Hepinizi,
İNSANİ noktada seviyor ve sayıyorum...
Kaderinizi,
Ben mi yarattım ?
Anadolu’m yarattı...!
Anadolu’mun oyları yarattı ...
Peki,
Yaradan izin verdi mi ?
Bu kadere !?...
İşte,
Çıkamadığım yerde tam burası ya ! ?...