İstanbul İşçi Sendikaları Şube Platformu: Birlikte Güçlüyüz

İstanbul İşçi Sendikaları Şube Platformu: Birlikte Güçlüyüz

İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformu, işçilerin koronavirüs ve sonrasında ortaya çıkması muhtemel olumsuz etkilere karşı mücadele çağrısında bulundu.

COVİD-19 (KORONAVİRÜS) PANDEMİSİ TÜM DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ETKİSİNİ SÜRDÜRMEKTE. BAZI ÖNLEMLERE RAĞMEN ÇALIŞMAK ZORUNDA OLAN İŞÇİLERİN VE AİLELERİNİN VİRÜSE YAKALANMA RİSKİ ÖZELLİKLE SENDİKASIZ VE ÖRGÜTSÜZ İŞYERLERİNDE HALEN BÜYÜK BİR RİSK OLARAK ÖNÜMÜZDE DURMAKTA.

İSTANBUL İŞÇİ SENDİKALARI ŞUBELER PLATFORMUNU OLUŞTURAN SENDİKALARIMIZIN ŞUBE BAŞKANI VE YÖNETİCİLERİ, YUKARIDAKİ GÜNDEMİ GÖRÜŞMEK ÜZERE 06.04.2020 PAZARTESİ GÜNÜ SAAT 13.00’DA ONLİNE BİR DEĞERLENDİRME TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR. 

İİSŞP ONLİNE DEĞERLENDİRME TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

1. İİSŞP her şartta işçilerin sağlığını ve güvenliğini, emekçi halkımızın yaşam hakkını birinci öncelik olarak görmektedir.

2. COVİD-19 (KORONAVİRÜS) salgını bir kere daha göstermiştir ki; işçi sınıfının tehditler karşısında en önemli mücadele araçlarından biri sendikalarda örgütlenmek ve örgütlü mücadeleyi büyütmektir. Platformumuz, Türkiye’de çalışan tüm işçilerin sendikalı ve toplu iş sözleşmeli çalışma düzeni mücadelesini desteklemektedir.

3. KORONAVİRÜS salgını ile mücadelede sonuç almak, vaka ve ölümleri azaltmak için zorunlu çalışılması gereken işyerleri haricindeki tüm işyerlerinde ücretli izin uygulamasına geçilmelidir.

4. Çalışmak zorunda olan milyonlarca işçi, geçim derdi ile yaşam mücadelesi arasında kalmıştır. Tüm İşçilere Ücretli İzin uygulamasına ek olarak salgının etkileri ortadan kalkana kadar ülke genelinde işten çıkarmalar yasaklanmalı, işten çıkarmalarla ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde, iş müfettişleri, sendikalar ve STK’lar dan oluşan “işten çıkarmaları denetleme komisyonu” oluşturulmalı, fırsatçılık yapan işverenlere karşı yasal ve mali açıdan caydırıcı tedbirler derhal alınmalıdır. Ayrıca işyerlerinde yasal zorunluluk olan iş güvenliği komisyonları faal değilse faal hale getirilmeli ve işçilerin temsiliyeti mutlaka sağlanmalıdır.

5. Kısa çalışma ödeneği, uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi uygulamalar öncelikle işverenlerin ihtiyaçlarını gözeten uygulamalar olarak hayata geçirilmektedir. İşsizler için hiçbir şart aranmadan işsizlik fonundan yararlanmaları sağlanmalı, işçi ve emekçilerden yapılan kesintilerle oluşturulan tüm fonlar emekçilerin ihtiyaçları için kullanılmalıdır.

6. Başta il pandemi kurulları olmak üzere Covit-19 ile mücadele de oluşturulmuş merkezi ve yerel tüm kurullarda sendikalar yer almalıdır. Sahadan sağlıklı verileri aktaracak en önemli merci sendikalardır.

7. Başta sağlık sektörü çalışanları olmak üzere, ilaç imalatı, kargo, güvenlik, gıda sanayi ve temizlik işçileri, kamu ve yerel yönetimler işçileri “toplum sağlığı” noktasında tüm kesimlerce takdir edilen bir özveri ile çalışmaktadır. Ancak bu sektörlerde çalışan işçiler, işçi sağlığı ve güvenliği kuralları noktasında sıkıntılar yaşamaktadır. Bahsedilen sektörlerdeki koruyucu ekipman eksiği, servis ve yemekhanelerde sosyal mesafe kurallarına uyulmaması, kar hırsı ile kuralsız fazla çalışmalar ve yaygın olarak kısa süreli çalışma ödeneğine başvuran işveren yaklaşımları, işçilerin hayatını riske atmakta ve virüsün yayılmasını engelleyici politikalara sekte vurmaktadır. Bu noktada platformumuz kamu otoritesinin “denetleme” görevini ivedilikle yerine getirmesini istemektedir. 

8. Tüm sağlık otoritelerinin de üzerinde uzlaştığı gibi virüsün yayılmasını engellemek için izolasyon koşulları yaygınlaştırılmalı ve yaygın test uygulamasına geçilmelidir. Ne kadar çok test o kadar az vaka bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Özellikle COVİD-19 testi pozitif çıkan işyerlerinde yaygın test uygulamasına geçilmeli, testi pozitif çıkan işçi ile temas halinde olan işçilerden başlamak üzere, ailelerine kadar yaygın test uygulanmalıdır. Ücretsiz sağlık hizmetlerine yaygın ve eşit ulaşım sağlanmalıdır. 

9. Çalışmak zorunda olan ve virüs ile mücadelede ön safta bulunan sağlık çalışanları, özel güvenlikler, kamu ve yerel yönetimlerde çalışan temizlik işçileri  ve zabıtalar başta olmak üzere virüse yakalanan tüm işçi ve emekçiler için COVİD-19 iş kazası kapsamında ele alınmalıdır. Bu noktada 4857 Sayılı İş Kanunu, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu COVİD-19 ve muhtemel pandemiler göz önüne alınarak talebe karşılık gelecek şekilde, sendikaların görüş ve önerileri alınarak güncellenmelidir. 

10. Türkiye’deki üç büyük işçi konfederasyonu olan; TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK’in COVİD-19’a ilişkin ortak mücadele geliştirmelerini İİSŞP olarak önemsemekte ve desteklemekteyiz. Tüm sektörlerde çalışan milyonlarca işçinin, KORONAVİRÜS ve sonrasında ortaya çıkması muhtemel ekonomik, sosyal anlamdaki olumsuz etkilere karşı korunması noktasında üç büyük konfederasyonumuza önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. İİSŞP olarak işçilerin çıkar ve menfaatleri noktasındaki her mücadeleye omuz vereceğimizi deklare ederiz. Konfederasyonlarımızı da bu mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırıyoruz. 

11. İşçilerin sendikal mücadelesinde en önemli kazanımları, kendi talepleri doğrultusunda şekillenen toplu iş sözleşmeleridir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın virüs gerekçesi ile yayınladığı ve toplu iş sözleşmesi süreçlerini ve sendikal faaliyetleri askıya alan GENELGESİ! derhal geri çekilmelidir!

12. İçişleri Bakanlığı COVİD-19’un yayılmasını engellemek ve risk altındaki kesimleri korumak maksadıyla 65 yaş ve üstünün sokağa çıkmasını yasaklayan karar sonrası, genelgesinin kapsamını genişleterek 20 yaş ve altının da sokağa çıkmasını yasaklayan olumlu bir karar almıştır. Ancak özellikle sermaye kesiminden gelen baskı ile bu karar esnetilmiş, 20 yaş ve altı çalışan işçilerin çalışmasının önü açılmıştır. Bu karardan derhal vazgeçilmelidir! 65 yaş ve üstü ile 20 yaş ve altı risk grubunda bulunan aktif çalışanlar devlet tarafından ekonomik olarak desteklenmeli, yaşamlarını idame ettirecekleri ücreti devlet karşılamalıdır. Bu yaş grubundaki işçiler kapsam dışı bırakılmamalıdır.

13. İşçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşmaktadır ve bu 1 Mayıs, işçi sağlığı ve iş güvencesi ile birlikte işçi ve emekçilerin yaşam hakkının korunması taleplerinin öne çıkacağı bir süreçte ele alınacaktır. Ücretsiz sağlık, barınma, eğitim haklarının kullanımı konusundaki sorunlara karşı dünyanın her yerinde işçilerin yüreğinin bir atacağı ve ortak ses çıkardığı gün olacaktır. İİSŞP olarak şimdiden, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı kutluyor ve tüm işçi ve emekçileri talepleri için birlik olmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz. 

İİSŞP olarak başta sağlık çalışanları olmak üzere, aynı zamanda toplum sağlığı için de çalışan temizlik işçileri, ilaç, gıda sanayi ve kargo işçileri ile bu salgın koşullarında tüm sektörlerde çalışan işçilere teşekkürü bir borç biliriz.

Birlikte Güçlüyüz!