Antalya Kepez'de faaliyet gösteren ve Nakşibendîlerin Erenköy koluna bağlı Antalya İlim ve Kültür Derneği’ne (Alim-Der) ait kaçak öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan İhsan Güney, 7 Aralık 2021’de Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Mehmet Sami Tuğrul’u ‘deccali vurdum’ diyerek kafasını keserek canice öldürmüştü.

HKP, ALİM-DER VE SOYLU HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) 10 Aralık 2021’de Alim-Der yöneticileri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı hakkında, “görevi kötüye kullanma”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” ve “anayasanın 2. ve 24. maddesine aykırılık” gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

İDDİALARIN SOYUT OLDUĞU, CİDDİ BULGU VE BELGELERE DAYANMADIĞI BELİRTİLDİ

Cumhuriyet'te yer alan habere ve Cumhuriyet'in ulaştığı karara göre, Suç duyurusunu 6 ay sonra işleme alan Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Antalya Valisi Ersin Yazıcı ile yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı’nın Alim-Der tarafından işletilen kaçak yurda göz yummadıklarını iddia ederek, iddiaların soyut ve genel nitelikte olduğu, ciddi bulgu ve belgelere dayanmadığı gerekçesiyle ‘işleme konulmamasına’ karar verdi. Aynı zamanda başsavcılık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yapılan suç duyurusunun da ‘işleme konulmamasına’ karar verdi.

ALİM-DER HAKKINDA 'SORUŞTURMAYA YER YOK' KARARI

Öte yandan başsavcılık Alim-Der yöneticileri hakkında kaçak yurt işletme eylemi nedeniyle bu dernek hakkında gerekli yasal işlem yapıldığını savunarak, iddiaların soyut ve genel nitelikte olduğu gerekçesiyle ‘kamu adına soruşturmaya yer olmadığına’ karar verdi.

HKP KARARA İTİRAZ EDECEK

HKP avukatı Doğan Zafer Çıngı DA, Cumhuriyet.com.tr’ye konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Başsavcılığın verdiği kararı ‘hukuka aykırı’ olarak değerlendiren Çıngı, karara itiraz edeceklerini açıkladı.

"YARGI, AKP'NİN HUKUK BÜROLARINA DÖNÜŞMÜŞ"

Kararı değerlendiren Çıngı, "Başsavcılık karar gerekçesi olarak iddiaların soyut kaldığından bahisle böyle bir karar vermiştir. Ancak Alim-Der’de yaşanan bu katliam ortaçağcı gerici niteliktedir. Çünkü laikliğin başta toplum ve eğitim alanında da uygulanmayışının, daha doğrusu siyasi iktidar tarafından yok edilmesi, AKP’nin hukuk bürolarına dönüşmüş yargının buna sessiz kalmasının sonucudur. Başsavcılık da bu kararıyla bunu doğrulamaktadır" dedi.

"KAMU KURUMLARI VE KAMU GÖREVLİLERİ LAİKLİĞE AYKIRI HAREKET EDEMEZ"

Laikliğin önemine dikkat çeken Çıngı, “Anayasamıza göre laiklik ilkesi değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek derecede Cumhuriyetimizin temel niteliğini oluşturur. Kamu kurumları ve kamu görevlileri de laikliğe aykırı hareket edemez ve verecekleri kararlarda bu temel niteliği göz ardı edemezler. Ancak verilen kararda gördüğümüz üzere yargımızın da geldiği durum ortadır” ifadelerini kullandı.

"KATLİAMIN SORUMLULARI SİYASİ İKTİDAR VE BÜROKRASİDEKİ UZANTILARIDIR"

Çıngı açıklamasının devamında şöyle konuştu: "Öğrenci yurdu görünümlü bir cemaat yurdu olan Alim-Der yurdunda yaşanan katliamın asıl sorumluları başta gerekli incelemeleri yapmayan siyasi iktidar ve onların bürokrasideki uzantılarıdır."