Kılıçdaroğlu, Hatay'da "Şimdi siyaset zamanı mı" diyenlere seslendi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "‘Şimdi siyaset zamanı mıdır?’ diyenler oldu. Yediğiniz ekmeğin, içtiğiniz suyun fiyatını belirleyen siyasettir. " dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu "Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu herkes biliyor. Son 10 aya bakın. Neredeyse tüm televizyon kanallarında deprem uzmanları konuşuyor. İnsanların oturdukları konutu insanlara mezar ettiler bir de üstüne para aldılar. Böyle bir siyaset olur mu? Bunun adına devlet diyorlar. Batsın böyle devlet yönetimi. Böyle devlet yönetimi olmaz" dedi.
"Para için topladıkları vergilerin dışında sen kalkıp hala o kişinin evini başına yıkar mısın ya?" diye konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Hatay'da çadırda düzenlenen MYK toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"YEDİĞİNİZ EKMEĞİN FİYATINI BELİRLEYEN SİYASETTİR"
"‘Şimdi siyaset zamanı mıdır?’ diyenler oldu. Yediğiniz ekmeğin, içtiğiniz suyun fiyatını belirleyen siyasettir. Bir sorun var ve bu sorunu halk yaşıyorsa ben onun sesi olmak zorundayım. Aksi halde ben niye siyaset yapıyorum?
"Bütün bunların dışında yurtların kapatılması, KYK yurtlarının kapatılması ve üniversite öğreniminin online yapılmasına karar verdi. Bunlar devletin nasıl yönetileceğini vallahi de billahi de bilmiyorlar. Öğrencilerden, eğitimden ne istiyorsunuz siz?"
"DEPREMZEDELERİ 5 YILDIZLI OTELLERDE AĞIRLA, TÜM MASRAFILARI DA KARŞILA"
Kardeşim depremzedeye açıyorsa, o yurtlar uygun değildir. Antalya'ya İzmir'e bak. 5 yıldızlı oteller var. O depremzedeleri al 5 yıldızlı otellerde ağırla, tüm masrafları da karşıla.
"KOSKOCA DEVLET BİR KİŞİNİN KİŞİSEL HIRSINA ALET OLAMAZ"
Devleti yönetmeyi bilmiyorlar. Devletin ne olduğunu bilmiyorlar. Devlet, saraydan ibaret değildir. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni siz nasıl böyle yönetirsiniz? Koskoca devlet bir kişinin kişisel hırsına alet olamaz.
"DEVLET ADALETLE YÖNETİLİR"
Devlet adaletle yönetilir. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu, bir ülkenin can damarı olduğunu, eğitimsiz bir toplum olduğunun nerelere sürüklendiğini bunlar bilmiyor. Ama sözde devleti yönetiyorlar.
"TOPLUMA HESAP VERME ZORUNLULUĞUNUN ADI DEMOKRASİDİR"
Yönetenin, topluma hesap verme zorunluluğunun adının demokrasi olmadığını kimsenin unutmaması lazım. Böyle bir yönetimi hak etmiyoruz. Deprem kuşağında olduğumuzu bildiğimiz halde o deprem kuşağı üzerindeki kentleri büyütüyorsak, gerekli önlemleri alamıyorsak, siyaset, kısır bir anlayışla devleti yönetmeye kalkıyorsa bu tür felaketler her zaman kapımıza gelecektir. Biz devleti ve devlet bürokrasisini daha sağlıklı ve tutarlı bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz.
"OKUMA YAZMA BİLMİYORLAR BUNLAR, ALIP BİR RAPORA BAKMIYORLAR"
Belki vatandaşlarımız şu soruyu sorabilirler: Efendim bu felaket yeni geldi. Hayır efendim. Devletin bürokrasisi, benim bildiğim, en az 500'ün üzerinde deprem raporu yayımladı. 500'ün üzerine! Belediyeler yaptılar bu çalışmaları, bakanlıklar yaptılar, üniversiteler yaptılar, meslek kuruluşları yaptılar bu çalışmaları. Hangi önlemlerin yapılması gerektiği tek tek yazıldı, çizildi. TBMM yaptı bu çalışmaları. 7-8 deprem raporu var en az Meclis'te. Bunlar okuma yazma bilmiyorlar ya. Alıp bir rapora bakmıyorlar bile.