Kılıçdaroğlu'ndan İzmir çıkarması!

Kılıçdaroğlu'ndan İzmir çıkarması!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi programa katılmak için İzmir’e gitti. Geceyi İzmir'de geçiren Kılıçdaroğlu'nu CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü karşıladı.

BAŞKANLARDAN DEPREM BRİFİNGİ
Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de bir otelde, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Bayraklı, Bornova ve Seferihisar ilçe belediye başkanlarından, 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında yaşanan sürece ilişkin brifing aldı. 

Kılıçdaroğlu, basına kapalı yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamada, İzmir'de yaşanan depremin herkesi derinden üzdüğünü belirtti. Acıların sarılması, sonlandırılması için belediye başkanlarının seferber olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sürecin rahat atlatılması için AFAD, Kızılay, Jandarma gibi kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları katkıların da şükranla anılması gerektiğini söyledi. 

Toplantıda bir durum değerlendirmesi yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

 "Şu ana kadar evlerinden ayrılan bütün yurttaşlara 42 milyon liralık kira yardımı yapıldığı ifade edildi. 224 hane belediyeye ait konutlara yerleştirildi, bütün iç donanımı, tefrişatı sağlanarak... 4 bin 200 aileye de ayrıca 10'ar bin lira kira yardımı yapıldığı ifade edildi. Eğitimle ilgili, -uzaktan eğitim var zaten-, çocukların bütün talepleri, tablet başta olmak üzere tümü karşılanmış vaziyette. Ağır ve orta hasarlı binalar var. Bunların bir an önce yıkılması veya onarılması, güçlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda merkezi hükümetin yapacağı her türlü katkı çok önemli. Ayrıca Büyükşehir Belediyemiz, belediyelerimiz merkezi hükümetle bu sorununun rahat bir şekilde giderilmesi açısından da ellerinden gelen bütün çabaları gösterecekler." 

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ TARİH YAZDI"
İzmir'in yaşadığı acının, Türkiye'nin ortak acısı haline dönüştüğünü vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gerek bizim diğer belediyelerimiz, gerek AK Parti'ye veya MHP'ye ait belediyeler var, İYİ Parti'ye ait belediyeler var, o belediyelerin de şöyle ya da böyle katkıları olmuştur. Merkezi hükümet de elinden gelen çabayı gösterme konusunda bir gayret içine girmiştir ama şu açık ve nettir, İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve belediye başkanlarımız burada bir tarih yazmışlardır." dedi.

Hiçbir depremzedenin en ufak bir ihtiyacının göz ardı edilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ayakkabıdan tutun iletişime kadar, buzdolabından tutun çamaşır makinesine kadar, televizyondan tutun elektrik süpürgesine kadar bütün ihtiyaçlar belediyelerimiz tarafından karşılanmıştır. Giyimi, yiyeceği, içeceği, donanımı her şeyi karşılanmıştır. Bu nedenle bütün medya organlarının huzurunda, belediye başkanlarımıza teşekkür ederim. Onlar günün 24 saati uyumadı, yeter ki İzmirli rahat etsin diye. Bir sorun varsa süratli şekilde sorunun giderilmesi için de ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiler. Bundan sonra kentsel dönüşümle ilgili olarak da merkezi hükümet engel çıkarmadığı sürece her türlü sorunu kısa süre içinde çözeceklerdir. Bizim gönlümüzde yatan merkezi hükümetle yerel yönetimler arasında karşılıklı güçlü bir diyaloğun olmasıdır. Sorun bir parti sorunu değildir. Deprem sorunu hepimizin ortak sorundur. Bu ortak sorunun giderilmesi lazım. Merkezi yönetimle yerel yönetimler el birliği, güç birliği yaptıkları taktirde bundan vatandaşlar memnun olacaklardır. Bu vatandaşların içinde her  partiye oy veren kişiler var. Parti ayrımı yapmaksızın, belediyelere engel çıkarmaksızın, iş birliği halinde bütün bu sorunları çözmek mümkündür."

"GEÇMİŞ OLSUN" ZİYARETLERİ
Basın toplantısının ardından Kılıçdaroğlu, deprem sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Uzundere'de bulunan konutlara yerleştirilen depremzedelere "geçmiş olsun" ziyaretinde bulundu.

Büyükşehir Belediyesi Uzundere Konutlarında kalan depremzedeleri ziyaret eden Kılıçdaroğlu, İzmir depreminin simgelerinden olan 3 yaşındaki Ayda Gezgin ve ailesinin Bayraklı'daki evlerine geçti.

Enkazdan 91 saat sonra kurtarılan Ayda Gezgin ve babası Uğur Gezgin ile sohbet eden Kılıçdaroğlu, daha sonra enkazdan 65 saat sonra çıkarılan Elif Perinçek, yine enkazdan kurtarılan annesi Fidan Gezgin ve ablaları Elzem ve Ezel Perinçek ile Bornova'daki evlerinde bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu'nun ziyaretleri basına kapalı olarak gerçekleşti.  Kılıçdaroğlu’na ziyaretlerinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ilçe belediye başkanları ve bazı partililer eşlik etti. 

APARTMAN GÖREVLİLERİ İLE ZİRVE
Kılıçdaroğlu’nun programı depremde işinden olan apartman görevlileri ile yapılan toplantıyla devam etti. Bayraklı Belediye Meclis Salonu’nda yapılan toplantıya Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilçe belediye başkanları da yer aldı.

Toplantıda ilk sözü ev sahibi Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal aldı. Sandal açıklamasında “deprem sonrası CHP ailesi olarak iyi bir sınav verdik. El birliği içerisinde yurttaşlarımızın da güç vermesi ile beraber örnek bir tablo ortaya çıktı. Arama kurtarma ekipleri de olağanüstü performans gösterdi. Kendilerine Bayraklı halkı olarak minnetlerimi ifade ediyorum. Bölgede şu an çadırımız yok, konteynerde 100’e yakın yurttaş barınıyor. Bu kişilerin bir süre sonra kalıcı konutlara geçmesi için gayret gösteriyoruz. ‘99 depremi öncesi yapılan bütün riskli yapılar için belediye olarak yoğun gayret gösteriyoruz” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN APARTMAN GÖREVLİLERİNE ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Sandal’ın ardından sözü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu aldı. Sözlerine depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Kılıçdaroğlu, “Hepiniz ciddi bir deprem yaşadınız. Hayatını kaybedenleri yaralananlar oldu. Bütün Türkiye sizin yanınızdaydı. Hepimiz inşallah can kaybı olmaz diye başladık sözlerimize…” dedi.

İşini kaybeden apartman görevlilerinin yanında olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, sayısı 1 milyonu aşan apartman görevlilerinin örgütlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu,  “Beylerin paşaların değil garibanların yanındayım. Hiçbir politikacı siz hatırlamaz bile. Ama bu kardeşiniz apartman görevlilerin ne olduğunu, sorunlarını bilir. Sizin yeri geldiğinde 48 saat çalıştığınızı biliyorum. Sizin sorunlarınıza kalkıp biri eğildi mi bugüne dek? 1 milyonun üstünde sayınız var ama örgütlü değilsiniz. Büyük bir güçsüzün… Siz kendini hakkınıza sahip çıkın, başkalarının size ezmesine izin vermeyin. Politik olarak mücadelenizi de ben vereceğim. İstanbul’da apartman görevlileri ile yaptığım toplanda oraya gelen bir kardeşimiz ‘ben sigortalıyım ama 15 gün yatıyor. Korkudan yöneticiye 15 gün yatıyor diyemiyorum. Yoksa kapının önüne koyarlar’ diyor. Haklı mı, haklı… Birlik, beraberlik olmanın gücü burada yatıyor. Siz örgüt iseniz güçlü olursunuz. 1 milyon kişi sorunlarınıza karşı bir olursanız, bize sahip çıkana oy veririz dediğiniz de dikkatleri üstünüze çekersiniz. Her biriniz farklı partiye oy verebilirsiniz. Ancak talana karşı bir arada olmak istiyorsak örgütleneceğiz”

“BELEDİYE BAŞKANLARINA TALİMAT VERDİM”
Deprem sonrası işsiz kalan apartman görevlilerinin sorunları için belediye başkanlarına talimat verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Büyük acılar yaşadınız, işinizi kaybettiniz. Belediye başkanı arkadaşlarıma apartman görevlilerin sorunlarının tamamına sahip çıkın dedim. Hiç kimse İzmir’de sahipsiz hissetmesin. Bunu yapacağız ve yapmak zorundayız. Bu bizim insani görevimizdir. Apartman görevlisi olup maske bulamayan apartman görevlisi olduğunu biliyorum. Apartmana alış veriş yapması için maske bulması lazım. İçinizden kaçı kıdem tazminatı hakkı alıyor. Bireysel olarak yaparsanız işinize son verirler ama örgütlenirseniz bir olursunuz.  Bizim bir adımız var. Halk Partisi, halkın partisi, garibanların, ücretlilerin, apartman görevlilerin partisi…” dedi.

“BANA OY VERSENİZ DE VERMESENİZ DE HAKKINIZI SAVUNACAĞIM”
Ülkede yaşanan işsizlik üzerine iktidara yüklenen Kılıçdaroğlu, “10 milyonu aşkın işsiz genç var. Bu mudur düzen? Bir kişi hem milletvekilliğinden hem de dört ayrı yönetim kurulu başkanlığından para alıyor. Nedir bu? Hepimizin yeniden uyanması lazım… Kabus var ve bu kabusu aşmalıyız. Ülkenin büyümesi yönünde takozlar var ve bu takozlardan kurtulmamız lazım. Bana oy verseniz de vermesiniz de sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağım. Yeni bir siyaset anlayışı başlatmak istiyoruz. Devleti talan zihniyetinden kurtarmak istiyoruz. Ülkenin üretmeye ihtiyacı var. Saman ithal ediyoruz. Apartman görevlisinin siyasetle uğraşmaya halkı yok mu? Bu ülkede tarla mı bitti, çalışacak adam mı yok? Gençler iş beğenmiyor diyorlar. On binlerce kişi istiyor. Oturup yeniden düşünmeliyiz. Siyaseten benim sorumluluğum kadar sizlerin de sorumlulukları var. İktidar yapan sizlersiniz, sizin hakkınızı savunmuyorlarsa durun diyeceksiniz” dedi.

İKTİDAR İNTİKAM DUYGUSU İLE HAREKET EDİYOR
İktidarın belediyelerin faaliyetlerine dönük olarak engellemeler yaşadığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim belediyelerimiz hizmet götürüyor, iktidar bizim belediyelerimizi engelliyorlar. Ön yargıları hareket ediyor, intikam duygusu ile hareket ediyor. Akıl mı bu? Engel çıkarıyorlar ama engeli aşmayı bileceğiz. Şikayet değil halka hizmet zamanı. Depremzedelerle konuştum, büyükşehir ve diğer belediye başkanları ile konuştuk. Dayanışma kültürünün olduğu yerde her türlü acıyı aşarız. Sevgiyi, saygıyı egemen kıldığımız her yerde…” dedi.

“ELİNDE SOPA OLAN DEVLET Mİ OLUR?”
Bütçe ve asgari ücret görüşmelerine değinen Kılıçdaroğlu, “Apartman görevlisi de işçi de devlet memuru da herkes görevini yaparken hak ettiği ücret alacak. Asgari ücret 2400 lira. Açlık sınırın altın asgari ücret olur mu? 21. yüzyılda geldiğimiz nokta bu. Para nereye gidiyor? Aldığınız her üründen vergi veriyorsunuz. Hem de her kalemde… Nereye gidiyor bu vergiler? Milyonlar açlık sınırının altına ücret alıyor. Peki bunun hesabını veriyorlar mı? Bütçe görüşmelerinde ne yatırım ne asgari ücret konuşuldu. İktidarın başarısı ekonomi politikaları ile ölçülür yani istihdamla ölçülür. 18 yıldır iktidarsınız, 10 milyon işsiz. Vatandaş vergisini verdi, vermezse ceza veriyorsun. Esnaf dükkanı kapattı, nasıl geçinecek? Onu geçindirmek zorunda olan devletin adı sosyal devlettir. Biz devlete devlet ana deriz. Elinde sopa olan devlet mi olur? Bütün bunları düşünmek zorundayız sandığa giderken…” dedi.

“DOSTLARIMIZ APARTMAN GÖREVLİLERİ, İŞÇİLER, MEMURLAR, ÇİFTÇİLER VE GARİBANLARDIR”
Daha önce “dostlarımızla birlikte iktidar olacağız” sözü üzerine yapılan tartışmaya değinen Kılıçdaroğlu, “Ben dostlarımızla beraber iktidar olacağız dediğim zaman ortalığı ayağa kaldırdılar. Benim dostlarım apartman görevlileri, çiftçiler, memurlar, işçilerdir, garibanlardır… Ben ağaların, beylerin dostu değilim. Onlar da beni dost olarak görmezler. 21. yüzyılda açlıktan çocuk mu ölür? İktidar sahipleri utanmalıdır. İktidar sahipleri mütevazi olmalıdır. Hiçbir Osmanlı padişahının 10 sarayı olmadı. Bizde saraylar gırla… Uçan sarayları bile var. İsraf haramdır. İsraf haramsa bizim bu müslüman geçinenlerin yaptığı haram değil mi? Halkın, garibanların, sahipsizlerin iktidarı olacağız. Bu ülkede birisi yaşıyorsa ve sorunu varsa siyaset kurumu çözmelidir” dedi.