Kılıçdaroğlu'nun ABD'de görüştüğü Daron Acemoğlu konuştu: "Darbelerin yerine seçimle başka bir tehdit türedi"

Kılıçdaroğlu'nun ABD'de görüştüğü Daron Acemoğlu konuştu: "Darbelerin yerine seçimle başka bir tehdit türedi"

Ünlü ekonomist Daron Acemoğlu, "eni bir tehdit türedi. Seçimle gelen liderlerin giderek kendilerini kısıtlayan hukuk devletini ortadan kaldırmaları, muhalefet liderlerini hapse atmaları, yalan medya" dedi.

T24 Yıllık Buluşmaları, “Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye ve dünya nereye” başlığıyla bugün düzenlendi. Programa iktisat profesörü olan geçtiğimiz günlerde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD'de bir araya geldiği Daron Acemoğlu, ABD’den canlı bağlantı ile katıldı.

Acemoğlu, gazeteci Şirin Payzın’ın moderatörlüğünde, “Gelecek 30 yılda Türkiye ve dünyayı bekleyen ekonomik, demografik ve teknolojik olasılıklar” konulu bir konuşma yaptı.

Acemoğlu konuşmasında dikkat çeken şu ifadeleri kullandı:

"SEÇİMLE GELEN LİDERLERİN HUKUK DEVLETİNİ ORTADAN KALDIRMALARI"

"Eskiden demokrasiye tehdit, çoğu zaman askerlerden ya da darbelerden geliyordu. 2005-2006 senesinden beri darbe bayağı az. Onun yerine başka bir tehdit türedi demokrasilere, medya özgürlüğüne karşı; seçimle gelen liderlerin giderek kendilerini kısıtlayan hukuk devletini ortadan kaldırmaları, muhalefet liderlerini hapse atmaları, büyük bir kutuplaşma, yalan medyası. Yani birçok doğru olmayan sansasyonel ya da tamamen halkın kafasını karıştırma üzerine kurulu haberlerin dolaşması ve bu demokratik uygulamanın zorlaştırılması."

"DEMOKRASİNİN ZAYIFLAMASININ NEDENİNİ SOSYAL BİLİMCİLER HALA ANLAMIŞ DEĞİL"

"Bunları dünyanın her tarafında görüyoruz; Brezilya’da, Amerika’da, Filipinler’de, Hindistan’da, Macaristan’da, Türkiye’de… Ve problem şu ki demokrasinin zayıflamasının nedenini sosyal bilimciler hâlâ anlamış değil."

386881-814x458.jpg

"BAZILARI EŞİTSİZLİKTEN BAZILARI KÜRESELLEŞMEDEN BAHSEDİYOR"

"Yani bundan önce vurguladığım üç unsur, üç gelişme aslında anladığımız şeyler. Karşısında ne yapmamız gerektiğini daha çok anlıyorduk. Demokrasi konusuna gelince; bu demokrasi zıttı akımın nereden geldiği konusunda bir fikir anlaşması yok. Bazıları eşitsizlikten bahsediyor, bazıları küreselleşmeden bahsediyor, bazılar sosyal medyadan bahsediyor ama şu anda bilgimiz şu ki demokrasinin gelecek için önemi aslında her zamankinden fazla."

"DEMOKRASİ VE DEMOKRASİ KARŞITI SİSTEMLER"

"Küreselleşme, her ne kadar bazı negatif şeyler getirse de bu jeopolitik dengenin en önemli unsurlarından bir tanesi. Birçok gelişmekte olan ülke için de büyüme fırsatı yarattı. Türkiye, küreselleşme olmadan 1960-70-80’lerdeki büyümelerini sağlayamazdı. Şimdi bu jeopolitik sistem tamamen değişmek üzere. Şu an küreselleşmenin geri adım attığını görüyoruz. Bence bu başlangıç. Bu, kısa süreli bir şey değil. Çok daha az ve çok daha değişik küreselleşmiş bir dünya göreceğiz. Ve şu anda Çin ve Amerika arasındaki rekabetin kısa süreli bir şey olmadığını artık insan anlamaya başladı. Bunun iki tane daha unsuru var. Birincisi demokrasi. Çin, başta olan komünist partinin kontrolünü sağlayabilmek için demokrasi hareketini öldürmek zorunda. Bunu en net şekilde Hong Kong’da gördük. Gelecek jeopolitik dengeler bir tek Çin ve Amerika arasında olan çatışmadan değil, aynı zamanda demokrasi ve demokrasi karşıtı olan sistemler arasında da olacak."

"MİLLİYETÇİLİĞİN KUVVETLENDİĞİ YERDE DAHA ZOR OLACAK"

"Aynı zamanda küreselleşmeye tepki olarak ‘milliyetçilik’ çok daha hızlı bir şekilde yükseldi. Bu da jeopolitik dengeyi çok daha değiştirecek, çünkü milliyetçiliğin kuvvetlendiği yerde uluslararası konferanslar çok daha zor olacak. Ama geleceğe bakarsanız; pandemiler olsun, iklim değişikliği olsun, dünyanın bu kutuplaşmış ilişkileri olsun, dünyada uluslararası konferanslar çok daha önemli bir hale geliyor. Yani bu durumda dünyanın gelecek 30-40 sene içinde bir sıkıştırılacak durumu var. Konferanslar daha önemli bir hale gelmesine rağmen o konferansları yapacak kurumları zayıf ve o konferansları yapacak iklimden uzaklaştıran milliyetçilik gibi akımlar var"

"KREDİ İLE BÜYÜMENİN SONLARINA GELİNDİĞİ ARTIK AŞİKAR"

"Kredinin bol olduğu, faizlerin düşük olduğu bir dönemin sonuna geliyoruz. Şu anda buna başlamış durumdayız. Enflasyon olmasa bile faizlerde artış olmaya başlamıştı. Kredi ile olan büyüme sistemindeki tıkanmayı 2019’da bile görebiliyorduk. Ama özellikle global enflasyon problemi arttıkça faizlerin hem Amerika’da hem Avrupa’da arttığını görüyorduk. Çin’de kredi ile büyümenin sonlarına gelindiği de artık aşikar. Krediyle büyürken hem inşaat sektöründe olsun hem diğer alanlarda olsun verimsiz yatırımlarla dolu olan şirketler ve ülkeler önce bunu temizlemek ve yeni büyüme stratejileri bulmak zorunda. Türkiye’de bu konuda biraz bir anlayış var ama buna yeni bir strateji geliştirme yok ve hatta bazı yerlerde krediyle büyüme çabası devam ediyor, seçim ekonomisi çabası yapısı altında. Bu yeni strateji aramasına zamanında başlamazsak sonra bunu yapmak çok daha zor olacak. Çünkü verimsizlikler, bilanço problemleri daha da artacak."