
Kılıçdaroğlu'nun yeni yıl mesajında demokrasi ve seçim vurgusu
Yeni yılın ilk gününde mesajını paylaşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Demokrasi, bir ülke için yalnızca yurttaşlarının bireysel hakları anlamını taşımıyor. Ekonomik kalkınmanın ilk ve olmazsa olmaz adımı da demokrasidir" dedi.
Türkiye yeni yıla zam yağmuru altında girdi. Geride bırakılan yılın neredeyse her gününe ise zaten yeni bir zam haberi düşüyordu. Salgının ve ekonomik krizin gölgesinde geçen bir sene yurttaşlar için geçim derdinin katlandığı yıl olarak kaldı. Sosyal medyada en fazla gündem olan konu da buydu...
Geçtiğimiz yıl ismi en fazla konuşulan ve tartışmalara konu olan siyasi parti liderlerinden biri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Açıkladığı ekonomi rakamları eleştirilen TÜİK'e giden Kılıçdaroğlu içeri alınmaması üzerine kapıda açıklama yaptı. Öğretmen adaylarının 'mülakat' tepkisini de hızlıca duyan Kılıçdaroğlu bu defa MEB'de bu konuyu görüşmek istedi ancak kapıya kilit vuruldu. Öte yandan Mersin'de büyük bir miting yapan Kılıçdaroğlu yine bu nedenle en fazla konuşulan lider oldu.
Yeni yılın ilk gününü ise Kılıçdaroğlu, Nazım'ın dizeleriyle karşıladı. Kılıçdaroğlu BirGün'de yayımlanan yeni yıl yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli okurlar, gerçekten de zorlu bir yılı geride bıraktık. 2021 yılında ekonomi ve demokrasi alanlarında, ülkemiz çok yara aldı. Saray hükümetinin –ne hazindir ki- bile isteye yoksullaştırdığı halkımız; çiftçi, işçi, sanayici, öğrenci, emekli kısacası “bir avuç yandaş” dışındaki tüm kesimleriyle, yaşam standartlarında ciddi kayıplar yaşadı. Sayısı 10 milyonu aşan işsizler ordusu, bir yandan Covid-19 salgın hastalığıyla mücadele ederken, diğer yandan “hayatta kalma mücadelesi” vermek zorunda bırakıldı. Oysa Anayasa’mızda yer aldığı şekliyle “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Bu ilkeden hareketle yurttaşlarımızın, hiç kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürebilmesi Anayasa’nın bir gereğidir, “Sosyal Devlet” tam da budur. Ancak Saray Hükümeti’nin niyeti yoksulluğu bitirmek değil, yoksulluğu yönetmek ve halkı kendisine muhtaç bırakmaktır. Yıllardır dile getirdiğimiz Aile Destekleri Sigortası’nın hedefi, yurttaşları, devleti yönetenlerin insafına terk etmemektir. İktidarımızda atacağımız öncelikli adımlardan biri budur. Ancak iktidara geleceğimiz ilk seçime kadar, Sosyal Devlet’in gereğini, belediyelerimiz yerine getirecektir. Pandemi sürecinde ağırlık verilen sosyal yardımlar, kara kış boyunca artarak sürecek, halkımız kimseye muhtaç edilmeyecektir.
Biliyorsunuz, sık sık tekrar ettiğimiz bir başka kavram daha var: Güzel Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırmak...
Zorlu olduğu kadar, yüce bir hedeften bahsediyorum. Çünkü demokrasi, bir ülke için yalnızca yurttaşlarının bireysel hakları anlamını taşımıyor. Ekonomik kalkınmanın ilk ve olmazsa olmaz adımı da demokrasidir. Demokrasisi tüm kurum ve kuruluşlarıyla tesis edilmiş bir ülke, ekonomik darboğazda olsa dahi, kısa süre içinde toparlanacaktır. 6 ay içinde, ekonominin tüm çarkları sağlıklı bir şekilde işler hale gelecektir. Hedefimiz de tam olarak budur. Çünkü biz, yurttaşlarımızın huzur ve güvenliği kadar, refah ve mutluluğunu da düşünen bir iktidar olacağız. Yılın ilk gününden, halkımızın önüne gelecek ilk sandığa ve ardından inşa edeceğimiz eksiksiz demokrasiye, Nazım’ın;
“Seni düşünmek güzel şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden,
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...”
dizelerinden bakıyoruz. Ve emin olun, o güzel şarkıyı hep birlikte söyleyeceğiz.
Yeni yılınızı yürekten kutluyorum."