Kızılay Başkanı Kerem Kınık, depremde çadır satışına ilişkin CNN Türk'e açıklamalarda bulundu. Kınık şunları söyledi:

"Kızılay'ın çadır fabrikalarında AFAD'ın bize vermiş olduğu siparişler, kendilerine teslim ediliyor. Bu süreçte 20 bini aşkın çadır üreterek teslim ettik. Hem yurt dışında ithalat yoluyla hem ülke içerisinde kendi öz kapasitelerimizle üretmiş olduğumuz günlük 1000 çadırı AFAD'a teslim ediyoruz. AFAD başka tedarikçilerden de bu tedariği gerçekleştiriyor."

"ŞİRKETİMİZ 12 AY BOYUNCA DURMADAN ÇADIR ÜRETEN BİR YAPI"

"Bu süre zarfında Kızılay Çadır ve Tekstil şirketimiz aracılığıyla bunu yapıyoruz. Kızılay Çadır ve Tekstil şirketimiz 12 ay boyunca durmadan çadır üreten bir yapı. Milli ihtiyacımızı öncelikle AFAD'a ve Kızılay'ın kendi asgari stokuna karşıladıktan sonra dünyanın en önemli afet barınma fabrikası olduğundan BM, uluslararası kuruluşlara, stk'lara çadır tedariği, imalatı yapıyor."

"AHBAP'A MALİYET FİYATIYLA TESLİM EDİLMİŞ"

"Bu süre zarfında yurt dışına üretmiş olduğumuz, depomuzda bulunan ve sevke hazır olan 2050 çadırımız AHBAP'a maliyet fiyatıyla teslim edilmiş. Onlar da AFAD'ın gösterdiği yere bu çadırı sevk etmişler. "

"BU RUTİN BİR İŞLEM"

"Bu alınan maliyet bedelleri hemen hammaddeye dönüştürülerek, kumaş vs alınarak yine vatandaşa, Kızılay'ın öz kapasiteleri doldurularak ücretsiz olarak ilave edilmeye devam ediyor. Bu rutin bir işlem. STK'ların buna benzer işbirlikleri oluyor. Devletin kontrolü ve gözetiminde bu hizmetlerimiz devam ediyor."

KIZILAY'IN HOLDİNGLEŞMESİNE İLİŞKİN İDDİA VE ELEŞTİRİLERE YANIT: "İDDİA DEĞİL, GERÇEKLİK"

Kızılay'ın holdingleşmesine yönelik iddia ve eleştirilere de yanıt verdi. Başkan Kınık o eleştirilere de yanıt verdi:

"Bu iddia değil bir gerçeklik. KAP'a Kızılay tüm iştirakleriyle ilgili her türlü girişimimizi bildiriyoruz. Kızılay 155 yıllık bir milli cemiyet ve kurulduğu günden bu yana ticari aka dediğimiz şirketleri veya gelir getirici faaliyetleri bulunuyor. Bu vakıf medeniyeti olan ve bunun finansal sürdürülebilirliği bulunan eşsiz bir örnektir. 155 yıldır herhangi bir bütçe kullanmıyoruz. Devletin herhangi bir bu anlamda bize maddi katkısını almıyoruz. Bağışlarla, kendi iktisadi teşekküllerimizin oluşturduğu gelirlerle ve uluslararası fonlarla hayatımızı sürdürüyoruz."