“Kızımın gülüşü bitince ben de bittim”  Kızları katledilen anneler, Anneler Günü'nde acılarını anlattı!

“Kızımın gülüşü bitince ben de bittim” Kızları katledilen anneler, Anneler Günü'nde acılarını anlattı!

Tüm Türkiye'yi yasa boğan, hala unutamadığımız cinayetlerde kızlarını kaybeden anneler konuştu.

Tüm Türkiye'yi yasa boğan, hala unutamadığımız cinayetlerde kızlarını kaybeden anneler konuştu.

Milliyet'ten Özlem Ülkü'nün haberi şöyle:

Bugün Anneler Günü. Pandemi nedeniyle evlerimizde olmamız gereken şu dönemde, ikinci kez gerçek anlamda sarılamayacağız annemize. Hatta çoğumuz göremeyecek bile. Bunun yerine teknolojinin nimetlerinden yararlanacağız. Hediyeler yollayacağız belki de. Oysa, annelerimizden bizden aslında isteği sevgi dolu bir cümle, bir öpücük, bir kucaklaşma... Bu durumları yarınlara, seneye bırakıyoruz diyeceğiz.

Peki ya o yarınları hiç yaşama şansı olmayan anneler? Daha gencecik yaşta evlatlarını kadın cinayetlerine kurban veren anneler... Onların çocukları hafızamıza yüreğimize kazındı... Onlar ne hissediyor kulak verdik...

Pınar Gültekin’in annesi Şefika Gültekin: 

“Kızımın gülüşü bitince ben de bittim”
"Kızım yanımda olsaydı ona bir kere sarılabilseydim yeterdi. O hiç Anneler Günü’nü unutmazdı, illa bir şey alır, arar sorardı. Çok iyi kalpliydi bana çok düşkündü. Ben onun en çok gülüşünü özledim. Onun gülmeleri bittiği günden bu yana hiç gülmedim. Ben erkek oldum. Ben taş oldum, duygu kalmadı. Kızım çok neşeliydi. Eve geldiğinde çay yapar, hamur işleri yapar beraber otururduk. Yaşadıklarımı bir an bile aklımda çıkaramıyorum. Benim çevrem, komşularım hep yanımdaydı. Çok destek verdiler. Ama onlar hariç kimse bir gün bile aramadı, sormadı. Dört mahkemedir gidiyoruz hâlâ adalet sağlanamadı. Ben oraya her gidiş gelişimde mahvoluyorum. Kokusu burnuma geliyor. Benim kızımın yaşadıkları çok fenaymış çok... Artık Pınarlar ölmesin, adalet sağlansın. Peşini bırakmam, okuma yazmam yok ama bırakmam. O katil, sadece kızımı değil bizim evdeki 7 kişiyi de öldürdü. O bizim de katilimiz. Benim için o günden sonra her şey değişti. Ben gibi değilim zaten. Anneler Günü ya da başka özel gün bilmem artık. Tek dileğim artık anneler ağlamasın, üzülmesin. Katiller cezasını çeksin. Her kadın cinayetini duyduğumda ağlıyorum. Bitmiyor diyorum, haberleri izlemeye korkuyorum. Benim bu saatten sonra derdim sadece adalet."

Pınar Gültekin (27), Muğla’da geçen yıl varilde yakılmış halde bulunmuştu. Zanlı Cemal Metin Avcı’nın davası devam ediyor...

pinar-gultekin.jpg

Ceren Özdemir’in annesi Güfer Özdemir:

“Her şey boş, tek gerçek sevgi”
"Anneler Günü, buruk geçecek. Diğer günlerden farkı olmayacak. Zaten her gün buruk geçiyor. Kızım her Anneler Günü’nde kahvaltı hazırlar, annem diye yanıma gelirdi. Ben hediye almayın derdim, bazen hediye de alırlardı. Bana bir öpücük verin yeter derdim. Sarılırdık, gülerdik. Onun her şeyini özlüyorum. Birlikte çay içmeyi mesala... Düşünün ne kadar masum bir şey. O çayı çok severdi; ben erken yatmayayım diye çay demleyip seslenirdi. Şimdi bir sandalyeye oturduğumda o niye orada değil diye düşünüyorum. Ceren’in acısı bende hiçbir zaman sönmez. Bizim aramızda sonsuz sevgi vardı. Arkadaş gibiydik, her şeyini anlatırdı. Evin küçüğü olduğu için bebek gibi baktık. Ne o bizi kırdı ne biz onu.

Ceren’in yokluğu yüreğimde büyük bir boşluk. Hep keşke yanımda olsaydı, keşke geriye gitsem, bırakmasam onu diyorum. İnsan anne olunca, onun yerine giden ben olsaydım diyor. Arkadaşları onların annesiymişim gibi arıyor, soruyor. Hiç bırakmadılar beni. Hepsiyle diyalog halindeyiz. Zaten kızıma arkadaşların eve gelsin derdim. Çok dikkat ettim ama yine de çocuğumun gitmesine engel olamadım.

Tüm annelere sesleniyorum; sarılın çocuklarınıza. Her şey bomboş, tek gerçek sevgi. Ancak sevgiyle yetişen çocuklar sevgi aşılayabilir. Herkes çocuğunu sevgiyle kucaklayabilseydi o kötüler de olmazdı. Onları da yetiştiren bir anne. Toplumda büyük bir nefret var. İnsanlar nefretle büyüyor, sevgi dilimiz yok malesef. Sevgiyle yaklaşsak her şey çözülecek aslında."

Ceren Özdemir (20), iki yıl önce Ordu’da bale kursundan çıkıp evinin önüne geldiği sırada kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Katil zanlısı ağırlaştırılmış müebbet aldı.

ceren-ozdemir.jpg

Zeynep Şenpınar’ın annesi Aruz Şenpınar: 

“Sürekli söylediği türküleri dinliyorum”
"Ben hâlâ kızımın öldüğüne inanmıyorum. Hâlâ onun türkü söylediği videoları izliyorum. Yanımda olsa doya doya sarılırdım. Ben onu uykulardan kaldırmaya kıyamazdım, katil canını aldı. Bir yıl oldu ama ben inanmıyorum. İki oğlum var. Bu süreçte beni arayan kimse olmadı. Sürekli Zeynep’in sesini dinliyorum. En çok sesini özlüyorum. Balkonda ders çalışırken mutfaktayken her yerde duyduğum sesini, türkü söylediği sesini özlüyorum. Onun sesini duyamamak çok zoruma gidiyor, içeride duramıyorum. Ben ne yapabilirim ki? Zeynep olmadan kolum kanadım kırıktır.

Şimdi olsaydı asla yanımdan ayırmazdım. Hiçbir annenin çocuğu ölmesin. Hele hele bir katile denk gelmesin. O adam Allah’ından bulsun. Anneler, çocuklarına sahip çıksın. Benim kızım kötü değildi; kızımı kandırdı. Evinde kanları görünce şoka girdim. Kızım kaçmış ama kimse görmemiş bu nasıl kaderdir? Benim yolum mahkeme yolu oldu. Nasıl ayakta duruyorum ben bile bilmiyorum. Dolaplarına bile dokunamıyorum, elim gitmiyor, titriyor. Ben kendi ellerimle yıkadım kızımı ama yine de kabul edemiyorum öldüğünü. Kardeşleriyle konuşuyorum, onları da üzüyorum. Onlar gurbette ben yalnız kalıyorum. Kızım Anneler Günü’nde çiçek getirirdi, kazak getirirdi. Ama sesi bile yeterdi. Şimdi ne zaman o gün bilmiyorum bile. Ben mezarlığa giderim. Ben sadece senesini bilirim. Dünyanın malı dünyada kalır ben sadece Zeynep’imi isterim. Ama olmaz bilirim, yanarım."

Zeynep Şenpınar (24), geçen yıl Muğla’da bıçaklanarak öldürüldü. Erkek arkadaşı Selim Ahmet Kemaloğlu müebbet hapis cezası aldı.

zeynep-senpinar.jpg

Özgecan Aslan’ın annesi Songül Aslan:

“Özge’mden sonra her giden canla yandım yeniden”

Her dakika her saniye içimizde kızımız. Yanımda olması için dünyaları feda ederdim. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Sarılmak bile ne kadar güzelmiş. Çok zor durdum ayakta ama iki evladım daha var. Onlar için yaşamalıydım. Aile çok önemli. Herkes ailesine sığınsın, kıymet versin. Normal olmayanları aileleri doktorları götürsün, tedavi ettirsin. Bir aileyi aile yapan sevgi. Kızım, bir gün bile kalbimizi kırmadı. O çok masum, namusu için canını verdi. Bana gün gelecek bütün dünya beni tanıyacak anne derdi, psikolog olacaktı. Ama Rabbim öyle değil de böyle tanıttı. Dayanışmayı çok hissettim yıllardır. Onlara hep dua ediyorum. İstanbul’dan Zehra hanım, İzmir’den Feraye hanım, her hafta aradılar. Beni anneleri gibi, Özge’yi kardeşleri gibi gördüler. Mersin’den Özdemir Bey, Kevser Hanım, daha niceleri onların desteklerini hayatta unutamam.

Evlatları yanında olan anneler bunun kıymetini bilsin, onlara değer versin, sevgi versinler. Şiddet uygulamasınlar. Sorunları olanlar tedavi olsun. En ufak şeyde çocuklarına şiddet uygulamasınlar ki onlar da bunları normalleştirmesin. Tek dileğim şiddetin bir gün sona ermesi. Özge’mden sonra kaç yavru gitti, günahsız kaç can yok oldu. Her birinde yandım yeniden.

Özgecan Aslan (19), 2015’te evine gitmek için bindiği serviste, tecavüze direndiği için vahşice katledildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerden Ahmet Suphi Altındöken uğradığı silahlı saldırıda öldü. 

ozgecan-annesi.jpg