
"Koronadan çok daha gizli bir tehlike..." İçtiğimiz suda bile var!
Çevre Bilincini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamdi Temel, dünyada ilk defa pet şişeler içinde 5 tane kimyasal madde bulduklarını belirterek, cam şişe kullanılması konusunda uyarılarda bulundu.
Çevre Bilincini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamdi Temel, dünyada ilk defa pet şişeler içinde 5 tane kimyasal madde bulduklarını belirterek, cam şişe kullanılması konusunda uyarılarda bulundu. Temel, "Bakıyorsunuz anne karnında plasentadaki bebeklerde mikro plastikler tespit edilmiş. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yani çocuk daha annesiyle tanışmadan önce mikroplastiklerle tanışıyor" dedi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevini de yürüten Çevre Bilincini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamdi Temel, plastik kirliliğin küresel iklime etkisinin bilimsel makalelerde ispatlandığını, tüm dünyanın plastik atıklarla mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. Temel, her gün bir belgeselde balinanın, büyük baş hayvanları, kuşların ve çok daha farklı kuşların midelerinde çok çeşitli plastiklere rastlandığına vurgu yaparak, "Yediklerimiz ve içtiklerimiz ne yazık ki plastikler ile hapsedilmişlerdir" dedi. Bol miktarda musluk sularında, yemek tuzlarında, balıklarda, diğer plastik ile kaplanmış yiyeceklerde bol miktarda mikroplastiklerin insan vücuduna girdiğini aktaran Temel, bu kirliliğin ileride ne çok daha ciddi sorunlar yaratabileceğine vurgu yaptı.
"SULARIMIZDA İNANILMAZ DERECEDE MİKRO PLASTİKLER TESPİT EDİLDİĞİ GÖZLENİYOR"
"Plastikler olsun, plastik atıkları olsun ve bunlardan meydana gelen mikroplastikler olsun inanılmaz derecede artık dünyadaki hem canlılara hem de cansızlar da zarar vermektedir" diyen Çevre Bilincini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamdi Temel, "Çünkü bakıyorsunuz toprakta çözüldüğü zaman toprağın fiziksel, kimyasal özellikleri değişiyor. Suya geçtiği zaman suda çözünerek işte suda mikroplastikler meydana geliyor. Bir gün bol plastik katkılı musluklardan akan suları içmeye hazır mıyız demiştim ama son yıllara baktığımız zaman bu sularımızda inanılmaz derecede mikroplastikler tespit edildiği gözleniyor" diye konuştu.
"ÇOCUK DAHA ANNESİYLE TANIŞMADAN ÖNCE MİKRO PLASTİKLERE TANIŞIYOR"
Prof. Dr. Temel, anne sütünde, bebeklerin plasentasında, insan dışkısında mikroplastiklerin tespit edildiğini hatırlatarak, dünyanın bir mikroplastik kirliliğine dönüştüğü uyarısında bulundu. "Soluduğumuz havada bile mikroplastikler var. Gönüllü olarak bu plastik kirliliği ile mücadele etmez isek yarınlarımız büyük tehlike altındadır" diyen Temel, açıklamasında şunları kaydetti:
"KORONADAN BAHSEDİYORUZ AMA ÇOK DAHA GİZLİ BİR TEHLİKE"
"Bakıyorsunuz anne karnında plasentadaki bebeklerde mikro plastikler tespit edilmiş. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yani çocuk daha annesiyle tanışmadan önce mikroplastiklere tanışıyor. Bakıyorsunuz anne sütünde mikro plastikler tespit edilmiş, insan dışkısında mikro plastikler tespit edilmiş ve daha da vahimine doğru geliyoruz. Bakın akciğerlerde de mikro plastikler tespit edilmiş. Bu akciğerlerinde mikroplastik tespit edilmesi demek artık son nokta diyebiliriz. Çünkü soluduğumuz havada bile artık bu mikroplastikler var. Yani böyle bir şey var. Peki bunlar neye etki ediyor? Bakın inanılmaz derecede artık dünyada kanser vakaları artmış. Yani son günlerde son birkaç yıldır hep böyle koronadan bahsediyoruz ama çok daha gizli bir tehlike bence. Eğer biz bu mikro plastiklerin plastik atıkların önlemini almaz isek ileride çok daha büyük, çok daha farklı problemlerle karşılaşacağız. Çünkü bu mikroplastiklerle eğer vücuda düşünün normalde yine bir çalışmada haftada neredeyse 5 gram kadar bir mikroplastik yuttunuz, plastik yuttuğumuz söyleniyor, bilim adamları tarafından. Yani siz bunların şimdi vücuda geldiği zaman bir kere o plastiklerde mikroorganizmalar beraber geliyorlar. Biz bu kirlilik meydana geliyor, vücutta ister istemez mikroorganizmaların çoğalmasına neden oluyor. Bazı kromozomların doğal yapılarında değişikliklere neden oluyor. Bu kromozal değişiklikler varsa bu nereye götürecektir, bakın kısırlığa kadar götürecektir."
"KISIRLIK ORANI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR"
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kısırlık oranının her geçen gün arttığını aktaran Temel, kız çocuklarının kendilerini bir şekilde korumasına karşılık, erkek çocuklarda ciddi sorunların ortaya çıktığını söyledi. Temel, "Şimdi kadın doğumdaki arkadaşlarımızla konuştuğumuz zaman dünyada, özellikle de Türkiye'de kısırlık oranlarının gün geçtikçe arttığını gözlemlediklerini söylüyorlar. Özellikle de erkek çocuklara çok etkiliyor. Çünkü kız çocukları birazcık daha kendilerini koruyabiliyor ama erkek çocuklarının gerçekten kendilerini koruması birazcık daha zor. Çünkü sabah alıyorlar pet şişelerini, o pet şişelerdeki suyu akşama kadar içiyorlar ne yazık ki" ifadelerini kullandı.
"YEDİKLERİMİZE, İÇTİKLERİMİZE DİKKAT ETMEMİZ LAZIM"
Hamdi Temel, bu konuda kendilerinin bir çalışma yaptıklarını, bu çalışmanın da bir ilk olduğunu bildirdi. Temel bu çalışma sonucunu dünyanın önemli bir dergisinde yayınlatıp, konferanslarda da sunumunu yaptığını söyledi. Temel, yaptıkları bu çalışmada 5 tane kimyasal madde bulduklarını belirterek şunları söyledi:
"Şu an artık tüm dünyadaki bilim adamları diyorlar ki; biz yediklerimize, içtiklerimize dikkat etmemiz lazım. Çünkü bir alışverişe gittiğiniz zaman artık her şey plastik ile hapsedildiğini görüyorsunuz. Yani bu hapsedilme plastiklerin durduğu yerde durmadığını artık çalışmalarda görüyoruz. Çünkü yiyeceklerimizi, içeceklerimizi hepsine neler girmiş, plastikler girmiş ve biz gerçekten dünyada ilk defa aslında ‘Naylon Aşkı Öldürür’ dedik. Eğer siz bu plastik sevdasından naylon sevdasından vazgeçmezseniz ne yapacak? Siz gerçekten bir gün hasta olacaksınız. Aynı şekilde ‘Susuz Aşk Yaşanmaz’ dedik. Biraz isimleri de ilginç. Çünkü bunları böyle isimleri biraz farklı yaparak insanların merakını uyandırmaya çalıştık. Ama bunlar hem sosyal boyutu hem bilimsel boyutunu ele aldık ve her insanın okuyabileceği şekilde kitaplar haline getirmiş olduk."