Ordunun başarısının ÖSO’ya mal edilmesini de sert sözlerle eleştiren Kılıçdaroğlu, “Bir ordumuz var. Peygamber ocağı. Kahraman bir ordu… Ordumuzun kahramanlığını ÖSO’ya devrediyoruz. Kahraman ordumuz ile ÖSO’nun bir arada anılması ağırıma gidiyor. Türk Ordusu ikinci planda, ÖSO birinci sırada. Başka bir gücü ordunun yanına monte etmeye ne gerek var? TSK yedek orduymuş gibi gösteriliyor. Biz bundan rahatsızız ve tabii ki eleştireceğiz” dedi.

CHP lideri birçok kez dile getirdiği Yunanistan'ın işgal ettiği Türk adaları için, "Ege Adaları ile ilgili kaygı ve kuşkularımızı dile getirdik. Erdoğan’dan cevap istedik. Uzun süre sessizlik oldu. “Dosya hazırlatıyorum” dedi. Merakla bekliyoruz. Lozan’la mülkiyeti Türkiye ve Yunanistan’a bırakılmayan adalarda niye Yunan askerleri var, hangi gerekçeyle var? Lozan Anlaşması’nda Yunanistan’a bırakılan adaların ve diğer adaların silahlandırılmasıyla ilgili bir düzenleme var mı? Herhalde bunların da cevabını bize verirler" ifadelerini kullandı.

CHP LİDERİ ORTADOĞU VE SURİYE'YE İLİŞKİN ŞU İFADELERİ KULLANDI:

ÖSO NEDEN İLK SIRADA?

Bizim bir ordumuz var. “Peygamber ocağı, kahraman ordu” diyoruz. Zor koşullarda mücadele ediyorlar. Ordumuzun kahramanlığını ÖSO’ya devretmeye çalışıyoruz. Niçin, kimdir ÖSO? Ordu ÖSO’nun arkasına neden gizlenir, hangi gerekçe ile gizlenir? Biz bundan rahatsızız. Ordu’nun başarısı ÖSO’ya devredilemez. Ordu ile ÖSO’nun birlikte anılmasını, ben içime sindiremiyorum, ağrıma gidiyor. Koskoca Türkiye’nin ordusu ikinci planda, ÖSO birinci planda. Bölgede operasyon yapıyorsanız, bu ülkenin birliği bütünlüğü açısından önemliyse, bunu kendi silahlı kuvvetlerinizle yaparsınız. Başka bir gücü, kendi silahlı kuvvetlerinizin yanına monte etmeye ne ihtiyacınız var? TSK gitmiş mücadele veriyor, hava desteği var, top desteği var ama TSK yedek orduymuş gibi açıklama yapıyorsunuz. Biz bunu eleştireceğiz. Ordunun başarısını bir başkasına ipotek edemezsiniz.

SURİYE İLE İLİŞKİ KURMALIYIZ

Türkiye ile Suriye arasında bir yakınlaşma sağlanacaksa Türkiye ile Suriye’nin anlaşması ile olacaktır. Suriye ile mutlaka ilişki kurmak zorundayız. 2012 yılında bir Suriye Konferansı düzenlenmesini istemiştik. Bu amaçla bir çalışma hazırlayıp, o zaman başbakan olan Erdoğan’a gönderdim. Konferansa programını bile hazırlayıp gönderdik. Türkiye bölgede şu an tali bir aktör. Ana aktör değil. Suriye konusunda adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Bir kez de bizi dinlese, “Kılıçdaroğlu beni hiç kandırmadı” diyecek. Suriye konusunda beni dinleseydi, böyle olmazdı. Irak konusunda yaptığımız gibi, Suriye’ye gidip gitmeme konusunu değerlendiriyoruz.

ERDOĞAN PYD'YE MEŞRUİYET KAZANDIRDI

Ortadoğu’da PYD’ye meşruiyet kazandıran kim? Recep Tayyip Erdoğan… Salih Müslim’i kırmızı halılarda karşılayan kim? PYD’yi kucaklayan kim? PYD’ye dediler ki “Bizimle birlikte Esad ile çatışacaksın”. PYD, “Yok” dedi. Bunun üzerine meşruiyet kazandırdıklarını terörist ilan ettiler. PYD’yi başımıza bela eden odur! Suriye’yi de bela eden odur! Silahlı terör örgütlerini Türkiye’de eğitip, Suriye’ye sokan da odur! Ortadoğu’nun benzinine kibrit çak, ondan sonra da ortada kahraman olarak gez. Ne kahramanı? ABD, Rusya, İran bölgeyi silahlandırma işinden vazgeçmelidir. Çünkü akan kardeş kanıdır. Şehitler Türkiye’ye geliyor. ABD’ye, Rusya’ya gitmiyor.