Mansur Yavaş'tan dikkat çeken 'Lozan' çıkışı

Mansur Yavaş'tan dikkat çeken 'Lozan' çıkışı

Mansur Yavaş, "Lozan Antlaşması’nın tarihsel anlamının tartışma konusu edildiği bir dönemde, Millî Mücadele Rotası'nı hayata geçirmek, bu topraklarda verilen büyük direnişi ve bağımsızlık iradesini hatırlatmak açısından son derece kıymetlidir" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Konya'da üç gün sürecek "Tarihi Kentler Birliği Olağan 1. Meclis Toplantısı: Milli Mücadele Rotası Kongresi"ne katıldı.

Toplantının ilk bölümünde, Tarihi Kentler Birliği Encümen Üyeleri seçimi yapıldı. Encümene Bartın Belediye Başkanı Muhammed Rıza Yalçınkaya, Sur Belediye Başkanı Adnan Örhan, Sarıyer Belediye Başkanı Mustafa Oktay Aksu, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Mut Belediye Başkanı Murat Orhan ve Geyve Belediye Başkanı Selçuk Yıldız seçildi.

Toplantının, Milli Kongre Rotası bölümünde konuşan Yavaş, Milli Mücadele Rotası'nın, sadece bir proje değil, aynı zamanda bu toprakların ruhunda, belleğinde derin izler bırakmış bir tarih yolculuğu olduğunu vurgulayarak, "Adım adım, iz iz, belge belge takip ettiğimiz o büyük yürüyüşü şimdi dijital bir haritaya dönüştürdük. Bu yalnızca bir rota değil; bu, bir milletin en karanlık günlerde yaktığı umut ateşinin izidir. Bu rota, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan yola çıkışıyla başlayıp, 23 Ekim 1922’de düşmanın bu topraklardan atılmasıyla taçlanan bir milletin yeniden ayağa kalkışının hikayesidir. Bugün, ne yazık ki bu büyük destan çoğu zaman birkaç satıra ya da satırlar arasına sığdırılıyor. Oysa biz biliyoruz ki Milli Mücadele yalnızca cephelerde değil, hanlarda, camilerde, evlerde, yollarda, insanların yüreklerinde yazıldı" diye konuştu. 

"MİLLİ MÜCADELE ROTASI'NI YALNIZCA AKTARMAKLA KALMIYOR; CANLANDIRIYORUZ"

Tam da bu inançla, Tarihi Kentler Birliği olarak, bu büyük yürüyüşün izlerini geleceğe taşımayı görev bildiklerini söyleyen Yavaş, şöyle devam etti:

"Unutulmaya yüz tutmuş, kahramanları görmezden gelinen mekanları hatırlatmak, hatırlatmakla da kalmayıp belgeleyip yaşatmak istedik. Çünkü tarih, yalnızca geçmişi anlamak için değil; bugünü kurmak ve yarını aydınlatmak içindir. Samsun’da Mıntıka Palas’ta yapılan ilk toplantıyı, Havza’da Yörgüç Paşa Camisi önündeki ilk mitingi, Amasya’da Sultan Beyazıt Camisi kürsüsünden yükselen o unutulmaz sesi unutmadık. Erzurum ve Sivas Kongrelerinin mütevazı, ama tarih dolu salonlarını, Tokat’ta Vasfi Süsoy Konağı’nı, Kayseri’de İmamizade Konağı’nı, Kırşehir’de Hacı Ali Bektaş Ağa’nın evini unutmadık. Bunlar sadece taş binalar değil; bir milletin kaderinin yeniden yazıldığı, iradenin güçlendiği, umudun filizlendiği mekanlardır. 

Bizler de geçmişimizin izlerini geleceğe taşıma ülküsüyle Milli Mücadele Rotası'nı yalnızca aktarmakla kalmıyor; canlandırıyoruz, görselleştiriyoruz. Belgelerle, haritalarla, arşiv görüntüleriyle dijital belleğe aktarıyoruz. Giresun’dan Urfa’ya, Bozüyük’ten Antep’e, Ankara’dan Akşehir’e, Anadolu’nun dört bir yanında yükselen direnişin hikayelerini de bu büyük haritaya işliyoruz. Dekovil Hattı’nı sırtlayarak döşeyen kadınlarımızı, Ahmet Halis’in 'Ben öldüğümde arkadaşlarımın yanına gömün' dediği yeri, Giresunlu gönüllü alayların cepheye yürüyüşünü ve 26 Ağustos sabahı toprağa düşen genç fidanlarımızı, hepsini bu rotanın parçası haline getiriyoruz. Çünkü bu sadece bir anma değil, bizim için onurlu bir görevdir. Unutmayalım, tarih unutulursa eksilir, aktarılırsa çoğalır.

İsim verirsem yanlış anlaşılır diye söylemiyorum ama bizi yönetenlerin hemen hemen hepsi Sakarya Meydan Muharebesi dendiği zaman bunu gidip Adapazarı'nda hatırladılar biliyor musunuz? Sakarya Meydan Muharebesi'ni kutladılar. Halbuki Haymana Polatlı arasında Sakarya Köyü'nün olduğu yerdedir. Bu hepimizin eksikliğidir. Daha yüz yıl olmadan savaşın mekanlarını unuttuğumuzu gösteriyor. Daha geçen hafta orada bir tane el bombası bulundu. Hala oraları kazanlar o günden kalma mermileri silah parçalarını görüyorlar."

"BU, SADECE TARİH DEĞİL; BU, KİM OLDUĞUMUZU HATIRLATAN BİR AYNADIR"

Başkan Mahsur Yavaş, bunların gelecek kuşaklara mutlaka aktarılması gerektiğini düşündüklerini, Milli Mücadele Rotası'nın da tam olarak bu yüzden doğduğunu belirterek, "Çünkü bu hikayeler hala bugünümüze, yarınlarımıza yön veriyor, ilham oluyor. Tam da Lozan Antlaşması’nın tarihsel anlamının tartışma konusu edildiği bir dönemde, Milli Mücadele Rotasını hayata geçirmek, bu topraklarda verilen büyük direnişi ve bağımsızlık iradesini hatırlatmak açısından son derece kıymetlidir. Çünkü biz biliyoruz ki Lozan, bu yürüyüşün, bu milletin topyekûn mücadelesinin diplomatik alandaki zaferle taçlanmış sonucudur. Kara Fatma’nın cesareti, Yahya Kaptan’ın acısı, Akşehir’de oynanan o gizli futbol maçı, Behiç Erkin’in Dekovil Hattı için verdiği insanüstü mücadele. Bu sadece tarih değil, bu, kim olduğumuzu hatırlatan bir aynadır" şeklinde konuştu.

Yavaş, bugün artık çocukların, bu dijital rota sayesinde yalnızca bir mekanı değil, bir milletin nasıl ayağa kalktığını, nasıl kenetlendiğini göreceğini, birlik, kararlılık, dayanışma ve vatan sevgisiyle örülmüş bu hikayelerin, onların yüreğinde yepyeni ışıklar yakacağını vurguladı. 

Projenin, kültür turizmine de katkı sunacağına, kentlerin hafızasını canlandıracağına işaret eden Mansur Yavaş, "Her durak bir bellek taşı, her hikaye, bir milletin yeniden doğuşuna tanıklık edecek" dedi.

"BU MİLLETİN ÇOCUKLARI, YÜZYIL ÖNCE BU ÜLKE NASIL KURTULMUŞ, BUNU İLİKLERİNE KADAR İŞLEMEK ZORUNDADIR"

Bu büyük emeğin hayata geçmesinde katkı sunan tüm belediyelere, akademisyenlere, araştırmacılara, arşivcilere ve teknik ekibe teşekkürlerini ileten Yavaş, şöyle konuştu:

"Ne mutlu ki hep birlikte geçmişin izlerini geleceğe taşıyoruz. Unutmayalım, bu rota, sadece bir tarih yolculuğu değil; bir milletin kendine dönüş hikayesidir. Bunun uzun bir yol olduğunu biliyoruz, ama birlikte yürürsek, hatıraların, bu kıymetli hazinenin de asla kaybolmayacağını biliyoruz. Hepinizi bu yolculuğa, Milli Mücadele’nin izinde bizimle birlikte yürümeye davet ediyorum. 

Ortadoğu'nun bugünlerini hepimiz görüyoruz değil mi? Daha düne kadar yakınımızda Suriye vardı. Biliyoruz ki hala büyük süper devlet geçinenlerin bu toprakların üzerinde yüzyıl önce çizdikleri haritayı yeniden tasarlayıp yeniden önümüze sürdüğü günlerdeyiz. Dolayısıyla öncelikle kendi çocuklarımız, bu milletin çocukları, yüzyıl önce bu ülke nasıl kurtulmuş, bunu iliklerine kadar işlemek zorundadır. Ne kadar zorluklarda neler başardığımızı görmek zorundadır ki bugün haydutluk yapan dünyaya rest çeken bu süper ülkelerin yarın Türkiye üzerinde bir emelleri olduğu takdirde yüz yıl önceki dedelerimizin torunlarının da aynı yoldan gideceğini herkese göstermenin yolu budur, geçmişi unutturmamak."