İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, depremin merkez üssü Kahramanmaraş'a gelerek bölgede depremzedelerle görüştü.

"İLK 3 GÜN BİLEREK GELMEDİM"

Depremzedelerle bir araya gelen Akşener, neden 3 gün boyunca beklediğini de "Ben bunun tecrübesini yaşadığım için ilk 3 gün bilerek gelmedim çalışmalara engel olmayayım diye. Ama göreceksiniz buradan hiç gitmeyeceğim." diyerek açıkladı.

Bölgedeki çadır kenti ziyaret eden Akşener daha sonra açıklamalarda bulunarak bölgedeki son duruma ilişkin bilgi verdi.

Akşener şunları söyledi:

"ÇOK AKSAKLIK VAR"

Ben Gölcük depremini birebir yaşamış akrabalarını kaybetmiş bir milletvekiliydim ve insanım. O depremle bu deprem arasında bir fark var. Soğuk, kış. O deprem yazdı. 99 depremi hepimize tecrübe verdi. Eksiklerimizi görerek. 72 saatin önemini öğrenmemizi sağladı. Kurtarma çalışmaları yapılan yerlerde ayak bağı olmak engellemek doğru değildir. Ama bugün geldim gördüm ki çok aksaklık var. Sivil Savunma Kanunu vardı. 2009'da kaldırdılar. AFAD kuruldu. Önemli kurum ama insan sayısı sınırlı. Sivil Savunma Kanunu, en az 30 bin kişinin eğitildiği 15-65 yaş arasında sivil insanların eğitildiği, afetlerde, yangın söndürmeden tutun, depremlerde, sel baskınlarında kurtarma çalışmaları yapmak üzere eğitilen insanlardır. Bu kalktı. Sadece devlet memurunun var olduğu ve sayısının yetersiz olduğu yeni bir kurum ortaya çıktı. AFAD'ta çalışan herkesten Allah razı olsun ama sayısı az.

"BİR TANE DEMİR VERDİLER, MECLİS'TE GÖSTER DEDİLER"

İkincisi, Valilerin talimatıyla derhal askerin ve jandarmanın deprem bölgesine girmesi gerekiyordu. Çünkü jandarmanın arama kurtarma konusunda bilgi birikimi var. En önemlisi Ebrar Sitesi'nden geliyorum. Orada bir tane demir verdiler bana. O demiri mecliste göster dediler. O sitede kullanılan demirin, 8 katlı binanın içinde kullanılan demirin inceliğini göstereceğim. Kurtarma çalışmalarındaki eksikliklerden bahsettiler.

"BURASI ESKİDEN BATAKLIKTI"

Annesi babası enkazın alında, burası eskiden bataklıktı, biz burada sarımsak soğan yetiştirirdik, oraya bina yapıldı. Bu binayı yapan müteahhit, orayı imara açan, imara imza atan eller ve yapan müteahhit, satan kişiler...

"KUTUPLAŞMA DİLİ DEVAM EDİYOR"

Üçüncü problem, bir kutuplaştırma dili devam ediyor. Belediyelerin tümü, ister Cumhur ister Millet... Onların imkanlarının devletle beraber, yani bugün kim yönetiyor AK Parti ve Sayın Erdoğan. Dolayısıyla tüm belediyelerin tamamının cumhurbaşkanı olarak onların kaynaklarını birleştirip bizlerin vergisiyle oluşan Hazine kaynaklarını da birleştirip, çar çur etmeden bu problemlerin çözülmesini sağlaması lazım. Dolayısıyla bugün, keşmekeşin karmaşanın problemi bu tek adam sistemidir. Hafızanın kaybolmasıdır. 2009'da öbürü kalktı, 2019'da bu kalktı derken bu devletin hafızası gitti. Devlet olmak ciddi bir iştir ve devlet kapsayıcılıktır, eşitlikçiliktir. O senin benim adamın değildir. 

"ERDOĞAN BAŞTA OLMAK ÜZERE CİDDİYETE VE KAPSAYICILIĞA DAVET EDİYORUM"

AK Partili kardeşlerimle karşılaştım. Niye siyaset yapmaya geldiniz diyorlar. Ben Ömer Çelik'e böyle bir şey söyleyen İYİ Partili görmedim. Bugün bunların konuşulmasının zamanı değildir. Herkesi, başta Erdoğan olmak üzere ciddiyete ve kapsayıcılığa, liyakatlı kadrolarla çalışmaya davet ediyorum. 

"HER KAPIYI ÇALAR, O KAPIYI BİR YUMRUKLA KIRAR, O CANIN KURTARILMASI İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM"

"Bir tek canın kurtulabilmesi için her kapıyı çalar, gerekirse o kapıyı bir yumrukla kırar, o canın kurtarılması için her şeyi yaparım. Yangın söndürmek için buradayım, yangından mal kaçırmak için burada değilim. Şimdi özne sizsiniz, özne milletimiz, biz birimiz hepimiz hepimiz birimiz için diyen bir milletiz."