Milli Gazetesi'nde yazan Zeki Ceyhan yazdığı "kimse yumuşama beklemesin" başlıklı yazısında AKP'nin uzatmalara oynadığını siyasi gücünün yok olduğunu söyledi.

Ceyhan'ın yazdığı yazının ayrıntısında şu ifadeler yer aldı:

"İktidar partisinin içine girmiş bulunduğu huzursuzluk ortamı giderek büyüyor! Şikâyetler artıyor!

Tabir caizse AKP’de kan kaybı sürekli hale geliyor.

Doğal olarak AKP yönetimi kamuoyu yoklamaları yaptırıyor. Bu yoklamaların sonuçlarının Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Erdoğan’ın önünde olduğu söyleniyor.

Ve bir beklenti içine giriliyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu yoklamaların sonuçlarına bakarak yeni bir siyaset dili oluşturması bekleniyor. Yargı reformu tartışmaları, ABD ile yeniden gelişmeye başlayan ilişkiler ve tahliye kararlarına dayanılarak yeniden “eski günlere” dönülebileceği beklentisi giderek yaygınlaşıyor.

Bizce kimse bu saatten sonra izlenen siyaset dilinde bir yumuşama beklememelidir. Siyaset dili giderek daha da sertleşebilir. Zira Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın yakın çevresinde siyaset dilinde yumuşamayı destekleyen isimler bulunmuyor. Bırakın AKP dışında olanları AKP içinde olanlara bile tahammülsüzlüğün tavan yaptığı bir ortamda siyaset dili nasıl yumuşar?

Adamlar bir takım işlerin ters gittiğini görüp, “Bu böyle olmamalı” dedikleri için aforoz edilmiyorlar mı?

Hemen “hain” ilan edilip, FETÖ örgütü ile bağlantıları anlatılmaya başlanmıyor mu? Daha düne kadar beraber oldukları insanlara böyle davranmayı münasip görenler kendilerinin dışında kalanlara nasıl hoşgörü ile yaklaşırlar?

Kaldı ki bu saatten sonra siyaset dili yumuşasa neye yarar? İnsanların başlarına gelmedik kalmadıktan sonra yeniden eski günlere nasıl dönülür? Eski günler mazide kaldı! İsteyen tatlı bir hatıra, isteyen buruk bir hatıra olarak hatırlayabilir.

AKP kanadına baktığımız zaman köprülerin altından çok sular aktığını görüyoruz.

Akıp giden bu suların yeniden aynı köprünün altından geçmesini beklemek aşırı iyimserliğin sınırlarını bile zorlar. Kanaatimizce AKP siyasi ömrümü tamamlamış bulunmaktadır. Bundan sonra uzatmalarla biraz daha vakit geçirebilirler.

Sonra da herkes tarih sayfalarındaki yerini alır.

Kimse siyaset dilinin yumuşamasını beklememelidir."