Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesinden sonra oy pusulası nasıl gözükecek? Verilen oylar ne olacak?

Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesinden sonra oy pusulası nasıl gözükecek? Verilen oylar ne olacak?

Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesinin ardından oy pusulasının nasıl görüneceği merak ediliyor.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, kendisine yönelik çirkin iddiaların ardından bugün yaptığı açıklamada cumhurbaşkanlığı adaylığından resmen çekildiğini ilan etti.

İnce'nin adaylıktan çekilmesi yeni soru işaretlerini kafalarda canlandırdı. Peki, İnce'nin adaylıktan çekilmesi sonrası oy pusulası nasıl gözükecek? Yurt dışında Muharrem İnce'ye verilen oylar geçersiz mi sayılacak? 14 Mayıs'ta pusulada İnce olacak mı? İşte detaylar...

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINDAN ÇEKİLMENİN DOĞRUCAĞI HUKUKİ SONUÇLAR NELER?

Anayasa Hukukçusu Tevfik Sönmez Küçük, Politikyok'a yazdığı yazıda bu soruların cevabını çok önceden vermişti: 

"Cumhurbaşkanı adayı, 31 Mart 2023 tarihinden sonra, ancak oy verme günü saat 17.00’dan önce adaylıktan çekilirse, bu aday hakkında verilen oylar ne olacaktır? Cumhurbaşkanı Seçim Kanununda bu konuda açık bir hüküm mevcut değildir. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu Md. 2/5, bu kanunda özel hüküm bulunmayan durumlarda 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanununun uygulanacağını düzenlemektedir. Bu çerçevede Milletvekili Seçim Kanunu Md. 25 şu şekildedir: “Aday listelerinin kesinleştiği tarihten, oy verme günü saat 17.00’ye kadar ölüm veya istifa nedeniyle aday listelerinde meydana gelecek eksilmeler, listelerin tamamlanmasını gerektirmez. Ancak, aday listelerinde yukarıdaki nedenlerle boşalma olması halinde listedeki adaylar liste sırasına göre kaydırılmak suretiyle boşalan yerler doldurulur.”

Görüldüğü gibi milletvekilliği seçimleri listeli seçimler olduğundan, aday listelerinde boşalma olması durumunda listedeki adaylar, liste sırasına göre kaydırılarak boşluk doldurulabilmektedir. Ancak, bu husus, Cumhurbaşkanlığı seçimi açısından geçerli değildir. Söz konusu seçimde her bir aday kendi adına yarışmaktadır. Dolayısıyla, ortada bir listeli adaylık bulunmadığından, Milletvekili Seçim Kanununun 25. Maddesinin Cumhurbaşkanlığı seçimi açısından uygulanması mümkün değildir.

Peki, bu durumda nasıl bir yorum yapılması gerekir? Bilindiği üzere, benzer bir tartışma, Sayın Ekrem İmamoğlu hakkında hapis cezası verilmesinden sonra da gündeme gelmişti. O süreçte dönemin Yüksek Seçim Kurulu Başkanı, Sayın Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkûmiyet hükmü, Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleştikten, ancak oy verme günü saat 17.00 öncesinde kesinleşirse, kendisinin, kullanılan geçerli oyların yarısından bir fazlasını alsa bile adaylık sıfatına sahip olmadığından Cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini, dolayısıyla mazbatayı alamayacağını ifade etmişti.

OYLARI SAYILACAK ANCAK SEÇİLSE DE CUMHURBAŞKANI OLAMAYACAK

Bu yorum esas alındığında, Cumhurbaşkanı adayı, aday listesi kesinleştikten sonra adaylıktan çekilirse, oy pusulasında yer alacak, kendisine verilen oylar geçerli kabul edilecek, fakat kullanılan geçerli oyların yarısından bir fazlasını alsa bile adaylıktan çekildiği için Cumhurbaşkanı seçilemeyecektir. Elbette, çekilen bir adayın bu kadar oy alması olanaksızdır. Fakat bu yorum açısından önem arz eden husus, çekilen aday hakkında kullanılan oyların geçerli kabul edilmesidir.

Bu çerçevede yapılabilecek ikinci yorum ise çekilen aday hakkında verilen oyların geçersiz kabul edilmesi ve hesaplamaya hiç katılmamasıdır. Nitekim burada Cumhurbaşkanı adayı, kendisi hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden farklı olarak, kendi iradesi ile seçim yarışından çekilmekte ve bu iradesini Yüksek Seçim Kuruluna verdiği yazılı dilekçeyle açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Diğer bir ifade ile Cumhurbaşkanı adayının kendi rızası ile çekilmesi Sayın Ekrem İmamoğlu hakkındaki örnekten tamamen farklıdır. Bu aday seçmenler için hiç aday olmamış gibi değerlendirilmeli, söz konusu aday hakkında verilen oylar geçersiz kabul edilmelidir. Bu yorum seçilme hakkının da bir gereği olarak değerlendirilebilir. Zira seçilme hakkı, seçimlerde aday olmak ve seçim yarışına katılmak kadar seçime girmeme veya seçimden çekilme hakkını da içerir. Aksi yönde yapılacak bir yorumun, seçim yarışından çekilen bir adayın, iradesi dışında seçilmesi gibi hukukun temel ilkelerine aykırı bir sonuca yol açacağı ileri sürülebilir."