ÖZEL RÖPORTAJ | İYİ Partili Buğra Kavuncu'dan çarpıcı açıklamalar!

ÖZEL RÖPORTAJ | İYİ Partili Buğra Kavuncu'dan çarpıcı açıklamalar!

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu Yurt Gazetesi'ne çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kavuncu, Meral Akşener'in Başbakanlık çıkışına ve sokak ortasında uğradığı saldırıya ilişkin ilk kez duyacağınız açıklamalarda bulundu.

Bu hafta Gündem Özel Röportajı İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile gerçekleştirdik.

Çok kritik açıklamalarda bulunan Kavuncu, "İBB'nin çalışmalarından, Meral Akşener'in Başbakanlık çıkışına, sokak ortasında uğradığı saldırıya" kadar birçok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

Yurt Gazetesi İstanbul Temsilcisi ve Yazarı Abdullah Ağırkan'ın hazırladığı röportaj şu şekilde:

Yurt Gazetesi: Türkiye’de genç siyasetçiler tarif edildiği takdirde önemli bir yeriniz var, bu noktada İYİ Parti ve siyaset serüveni nasıl başladı?

Buğra Kavuncu: Türkiye’de siyaset anlayışı maalesef hâlâ çok eski bir tarzda yürüyor. Popülizmden etkilenen, gündelik tartışmalara odaklı ve uzun vadeli planlamaların ortaya koyulamadığı, toplumun yapısındaki geleneksellikle ilerlemeye dayalı çağdaşlığı ve modernliği özümseyememiş bir siyaset anlayışı bu. Siyaseti meslek edinenlerle değil, mesleği olduğu halde siyasetin içinde yer alacak fedakârlıkları gösterenlerle yeni bir Türkiye inşa edilebilir. Ben de bu anlayışın özümsendiği İYİ Parti’de siyasete başladım. Daha önce herhangi bir partide görev almadım. Benim siyasete başlangıcım burada oldu. Yıllarca çok uluslu şirketlerde yöneticilik yaptıktan sonra, artık ülkem için bir şeyler yapmam gerektiği düşüncesi bende oluşmaya başladı. Kendimi ifade edebileceğim, benimsediğim parti ise İYİ Parti’ydi. Genel Başkanımızın takdirleriyle 2018 yılında Genel İdare Kurulu üyeliğine seçildim; ardından farklı kademelerde Genel Başkan Yardımcılığı yaptıktan sonra Parti Sözcülüğü görevini de yürüttüm. Nihayetinde 2018 yılının sonunda İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı görevine atandım. 2018’de ve 2020’de iki tane çok adaylı kongrede, delegelerin teveccühüyle İl Başkanı seçildim. Bu serüvenin başlangıcının İYİ Parti olmasını da bu süreç açıklıyor: Partimin her kademesinde, her zaman görev aldım ve bu görevler hep daha iyisini gerçekleştirmek için, tamamen demokratik ve katılımcı süreçlerle gerçekleşti.

kavuncu.jpg

Yurt Gazetesi: İYİ parti İstanbul’da nasıl bir çalışma yürütüyor?

Buğra Kavuncu: İYİ Parti İstanbul’da, doğrudan İstanbullulara dokunacak hassas noktalar üzerine çalışıyor. Ayrıca gündeme göre reaksiyon gösterdiğimiz faaliyetler var. Fakat İstanbul’un çok ciddi problemleri var. Bunların başında deprem geliyor. Olası bir depremde İstanbul’un yaşayacağı yıkımla ilgili çok korkunç senaryolar var. Buna karşı ne yapabiliriz, nasıl hazırlanacağız? Bu konuyu kapsamlı bir şekilde “Depreme Dayan” projemizle gündeme taşıyacağız. Ve bunu siyaset üstü bir mesele olarak, bütün İstanbul için yapacağız. Teşkilatlarımız, İstanbul’un 39 ilçesinde tam kadro çalışma yürütüyor. Bunun sonuçlarını yakında paylaşacağız. Bir de yoksulluk problemi var. Kent yoksulluğu ya da derin yoksulluk dediğimiz bu olgu, İstanbul’u oldukça ilgilendiren bir sorun. Bunu aşmak için farklı projeler yürütülüyor. Genel Merkezimizle birlikte çalıştığımız ve İstanbul’a odaklandığımız, yoksulluk sorununa yönelik sistematik içerikler üreteceğiz. İstanbul’un yoksul mahallelerinde neler yaşandığını göreceğiz. Yoksulluğun mahallelerden semtlere, varoşlardan artık merkezi semtlere nasıl yayıldığını hep birlikte görüp, buna çözüm yolları arayacağız. Genel Merkezimizle birlikte yürüttüğümüz “Rüzgargülü” projesini de son dönemde gündemimize aldık. Protein alamadığı için büyüyemeyen çocukların var olduğu bir ülkede yaşamak içler acısı. Rüzgargülü, yalnızca sıradan bir “yemekhane” projesi değil. Bir yemekhane oluşturulur, içerisine sıradan ve az öğün konulur ve herkese yemek verildiği iddia edilir. Bizim projemizde farklı bir durum var. Sağlıklı ve protein ağırlıklı beslenme, ucuz ve çok az öğünlerin önüne geçmeli. İYİ Parti’nin projesi budur. Bir de içe dönük faaliyetlerimiz var. Bunların başında üye yapmak geliyor. İstanbul’un şu anda 76 bin üyesi var. Bunu en kısa sürede 100 bine tamamlayacağız. Burada da bitmeyecek tabii, bize yönelik ilgiyi her alanda maksimize edeceğiz.

Yurt Gazetesi: İBB’nin Çalışmalarını Başarılı buluyor musunuz?

Buğra Kavuncu: İBB bir enkaz devralmasına rağmen seçimlerden bu yana çok önemli işlere ve başarılara imza attı. Bunları hiç kimse yadırgayamaz. Bizim asıl amacımız millete hizmet. Belediyeler, diğer devlet kurumları hep bunun için var. Bundan dolayı kurumlar arası rekabet olması denge ve denetleme ile hizmet yarışı açısından çok olumlu bir şey. Fakat bu kutuplaşmış ortamda, İBB’nin hizmetleri ile yarışa girilmesi ve tabelaların bile değiştirilmesi aslında İBB’nin başarılı olduğunu gösteriyor. Ranta dayalı ve çok küçük bir azınlığın büyük kâr sağladığı bir düzenden, herkesin eşit ve adil faydalandığı ve katılımcı bir sürece geçiş yapıldı. Sadece İBB değil, Ankara’da da bu süreç böyle ilerliyor. Rekabet millete hizmet yolunda iyidir, bundan sadece millet faydalanır. Fakat iktidarın belediyeleri kesmeye çalışması çok yanlış. Yeni metrobüsler için alınmak istenen kredi hâlâ onaylanmadı. Sırf küçük bir azınlığın çıkarları korunacak diye UKOME’de sürekli taksi krizi yaşanıyor. Millete hizmet etmek isteyen kurumların önüne bu şekilde geçemezsiniz.

kavuncu1.jpg

Yurt Gazetesi: Genel Başkan Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı değilim dedi nasıl bir değerlendirmeniz var konuya dair?

Buğra Kavuncu: Genel Başkanımız bu açıklamayla, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının hiçbir şekilde parlamenter sisteme geçiş konusunda tereddütlü hareket edemeyeceğini vurgulamış oldu. Bu konuda en ufak bir soru işareti taşıyacak aday,  İYİ Parti tarafından tercih edilmeyecek. İkinci önemli vurgu da başbakanlık. Genel Başkanımız bu vurgusuyla icracı bir göreve talip olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanlığı makamının bugünkü yetkilerinden arınmış olacağının altını çizdi. Daha demokratik bir Türkiye konusundaki samimiyeti bundan daha net ifade etmek ve fiili olarak göstermek mümkün değil. En önemli meselemiz ülkemizin tek adam rejiminden kurtulması, demokrasiyi içselleştirerek parlamenter sisteme geçiş yapılması. İYİ Parti ülke meselelerini her zaman olduğu gibi önceliklendirmeye devam edecek. Bizler de bu konuda inisiyatif alarak, sorumlu bir devlet bilinciyle hareket eden Sayın Genel Başkanımızın sonuna kadar yanındayız.

Yurt Gazetesi: Erken Seçim’e dair öngörünüz nedir?

Buğra Kavuncu: Erken seçimle ilgili farklı yorumlar ve beklentiler konuşuluyor. Türk siyaseti belirli anlarda, farklı sürprizlerle bambaşka bir süreci gündeme alabiliyor. Önümüzdeki seçim, erken ya da zamanında olsa da bizim odaklandığımız asıl nokta seçime her an hazırlık ve tabii ki sandık güvenliği. İstanbul İl Teşkilatı, 31 Mart ve 23 Haziran’da olduğu gibi böyle bir sürece tamamen hazır durumda.

Yurt Gazetesi: Millet ittifakı nasıl bir perspektifle çalışıyor İstanbul özelinde?

Buğra Kavuncu: Millet İttifakı’nın Türkiye için çok büyük bir şans ve güzel bir birliktelik olduğunu düşünüyorum. Zira farklılıklara, ayrı programlara rağmen kendi öz bünyelerini koruyarak bir masa etrafında oturan siyasi partilerin demokrasiyi en büyük uzlaşı alanı olarak ön plana koyması çok büyük bir fırsat. Bu durum gelecek açısından da böyle. Bu partiler, otoriter bir iktidara karşı bir araya gelerek, Türkiye’de demokrasinin yeniden inşasının önünü açıyor. Bu tarihi bir fırsat ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz bu süreç çok kıymetli. Bu durum tabii İstanbul’da da öyle. Sayın mevkidaşımla belirli süreçlerde, belirli konularda istişarelerde bulunuyoruz. Genel Merkezlerimizin direktifleri ve yönlendirmeleri doğrultusunda, İstanbul’da kıymetli bir ortak çalışma ortamı var. Millet İttifakı’nın bileşenleri, Türkiye’de olduğu gibi İstanbul’da da ülke ve millet çıkarlarını önceliyor.

Yurt Gazetesi: Size saldıran kişi serbest bırakıldı yorumunuz nedir?

Buğra Kavuncu: Şiddetin her türlüsü bu toplum için çok büyük bir tehlike. Özellikle siyasal şiddet, kamuoyu önünde olan isimlere yönelik saldırılar tedirginliği daha da artırıyor. Fakat maalesef başta kadına yönelik şiddet olmak üzere toplumumuzun genel bir şiddet sorunu var. Bunun temelinde çok farklı faktörler de yatıyor. Bana saldıran şahıs önce tutuklandı. Aradan bir süre geçince de serbest bırakıldı. Sadece bana değil, siyasetçisinden gazetecisine kadar kamuoyu önünde görünür olan birçok isme de aynı merkezler tarafından saldırı düzenlendi. Biz sorunları, problemleri ya da ayrılıkları şiddetle mi çözümleyeceğiz? Bu şiddet ortamında adalet ve güvenlik ne işe yarıyor? Bana saldıran şahsı cezaevi çıkışında kimlerin karşıladığını herkes gördü. Sözün bittiği nokta da burası. Şiddeti kutsallaştıranlar bu saldırıların asıl failleridir. Kürsülerden, “Bunlar daha iyi günleriniz” diye bağıranlar da dâhil. Ben her zaman, her türlü şiddetin karşısında olarak Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğim.

Yurt Gazetesi: Türkiye demokrasi ve özgürlükler noktasında nasıl bir yere doğru gidiyor?

Buğra Kavuncu: Türkiye şu an itibariyle bu konuda çok kötü bir noktada. Bundan sonra, eğer mevcut iktidar devam ederse daha da kötüye gidecek. Bugün bir yönetememe krizinin içinden geçiyoruz. Dar bir azınlık, çok geniş kesimleri domine ederken demokrasinin temel niteliklerini ve tabii özgürlükleri her geçen gün zayıflatıyor. İnsan hakları da dâhil olmak üzere birçok evrensel olgu, toplumun yalnızca bir kesimine aitmiş gibi algılanıp büyük bir vasatlık toplumun her kesimine yayılmak isteniyor. İnsanları yalnızca “bir oy” olarak gören zihniyet Türkiye’ye hiçbir şey katamaz. Demokrasi ve özgürlükler gibi soyut, kıymetli ve daima korunması gereken olgular da korkulara, tehditlere, ranta ve popülizme teslim edilemez. Bizler bunun için varız, bu kötüye gidişatı elbette düzelteceğiz.

Yurt Gazetesi: Genç işsizlik ve genel anlamda gelir dağılımı eşitsizliği, ekonomik sorunlar nasıl bir süreci işaret ediyor?

Buğra Kavuncu: Türkiye’nin maalesef korkunç bir işsizlik problemi var. İstanbul’da aslında Türkiye’nin bütün problemlerini görebiliyorsunuz. Protein alamadığı için büyüyemeyen çocukların konuşulduğu bir ülkede, toplumun mutlu ve umutlu olmasını beklemek de biraz hata. İşsizlikle birlikte yoksulluk yayılıyor, yoksulluğun ilerisi gelir dağılımındaki eşitsizliğe çıkıyor. Sonuçta ortaya dar ve sömürücü bir azınlık ile geniş ve sürekli sömürülen bir çoğunluk çıkıyor. Bu çok tehlikeli bir gidişat maalesef. Huzursuzluk toplumun her kesimine yayılıyor. Herkesin suratında artık mutsuzluk var. Gençlerin internete erişimine dair sorunlar ve internet hızı konuşulurken, bugün barınma sorunları konuşuluyor. Gençlere verdikleri üç kuruşun çoğu kredi, yani geri ödeyecekler. Bunun çoğu da devlet yurdunda bile zaten yurt ödemesine gidiyor. Burslar da yine aynı şekilde. Bu gençler gençliklerini nasıl yaşayacak? Hiç gezip eğlenmeyecekler mi, arkadaşları olmayacak mı? Bu durumu yaratanlar Türkiye’nin geleceğini mahvetmeye çalışıyor.

Yurt Gazetesi: Geleceğe dair nasıl bir ülke hayaliniz var? Son olarak ne dersiniz…

Buğra Kavuncu: Az önce söylediğim gibi, birileri Türkiye’nin geleceğini mahvetmeye çalışıyor. Tüm kötülüklere rağmen Türkiye iyi olacak. Türkiye’nin geleceğinde demokrasinin, özgürlüklerin, gelirde adaletin ve kalkınmanın varlığını görüyorum. Türkiye’nin geleceğinde parlamenter sistemin, insanlarda güler yüzün, refahın ve umudun belirtilerini görüyorum. Son olarak, milletimiz hiç korkmasın. Sandıktan çıkana hiç kimse bir şey yapamaz. Herkes de bunu kabul edecek. Milli iradenin sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız.