Özgür Özel'den Erdoğan'a 'teğmenler' yanıtı: "Teğmenler kılıcı kime çekerler biliyor musun?"

Özgür Özel'den Erdoğan'a 'teğmenler' yanıtı: "Teğmenler kılıcı kime çekerler biliyor musun?"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, teğmenlerin yemin töreninde 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyen teğmenleri hedef alan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sert bir yanıt verdi.

CHP lideri Özgür Özel, teğmenlerin kılıçlı yeminini hedef alan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yanıt verdi.

Özel, CHP'nin 101'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Devlet Mezarlığı'nda Bülent Ecevit ve Deniz Baykal'ın mezarlarını ziyaret etti. Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri, Erdoğan'ın hedef aldığı teğmenler hakkında konuştu.

"RAHATSIZLIK NEREDEN GERÇEKTEN ANLAMAK GÜÇ"

Özel, Erdoğan'ın "Oradaki kendini bilmezler temizlenecek" ifadelerine ilişkin şunları kaydetti: 

"Harbiye mezuniyetinde bir gelenek yerine getirildi. Harbiye mezuniyetinde yaşanan, Harbiye'nin kurulduğu günden beri her sene yaşanan kılıç çatma ve yemin merasimiydi. Bunların bir çoğuna basın da yer verdi. Sayın Erdoğan şahitlik etti, izledi, alkışladı vaktiyle. Bu metin 2016'dan beri resmen okunmuyor ama yine teğmenler yerine getiriyordu. Bu sene rahatsızlık nereden gerçekten anlamak güç, oysa bu sene en büyük mutluluğun olacağı sene. Dünyada örneği var mıdır bilinmez ama bizim için büyük bir gurur, Cumhuriyet 100 yılını boşa tamamlamamış denen bir gurur. Kara, Deniz, Hava Harp Okulları'nın birincisi kadın teğmenler. Bu büyük bir gurur, Cumhuriyet'in başarısı. O kadın teğmenlerden biri Harbiye'de arkadaşlarının kılıçlarını birbirine çekip çatarak geldiğinde onlara yemin yaptırıyor. 

"8 GÜN SUSTU, 8 GÜN SONRA HOŞ OLMAYAN BİR KONUŞMA YAPTI"

Sayın Erdoğan 8 gün sustu, 8 gün sonra manidar ama manası hiç hoş olmayan bir konuşma yaptı. Bir kez bu konuşmayı imam hatiplilerin bir derneğinde yapmış olmasını toplumsal kutuplaşmaya ve Türkiye'nin aşmakta olduğu bir süreci geri çağırmaktan medet umduğu için son derece rahatsız edici buluyorum. Ne imam hatipliler ordunun düşmanıdır ne ordu imam hatiplilere karşıdır. İmam hatiplilerin görevi, Anayasa çerçevesinde milletin ihtiyacı olan din hizmetlerini görecek personeli yetiştirmektir. Harbiye'nin görevi de savunmayı gerçekleştirecek personeli yetiştirmektir. İkisinin de Anayasal düzende yerleri vardır, ikisinin de kanunda yerleri vardır. Bunları birbirine rakipmiş gibi göstermek, 8 gün susup teğmenlerin yaptığını imam hatiplilerin bir toplantısında dile getirirseniz burada şunu itiraf ediyorsunuz, 'ben bir kutuplaşma istiyorum en uygun zemin burada.' Size yapılan hararetli alkışları orduya karşı yaptığınız açıklamalara imam hatiplilerden gelen alkışlar diye gösterdiğinizde işte o zaman olan oluyor.

"SAYIN ERDOĞAN'IN BUNDAN BİR MESAJ ALMASINI UMUYORDUK"

Bile isteye, imam hatiplilerin olduğu yerde teğmenlere meydan okuma, had bildirme ve bunun üzerinden imam hatiplilerin alkışını canlı yayına servis etme, 'Ben tükendim, bitiyorum, başka çarem kalmadı, son çarem eski Türkiye'de.' Biz o Türkiye'yi 5 Kasım'da niyetiyle, 31 Mart'ta fiilen bitirdik, geride kaldı o eski Türkiye. Normalleşme bu tip işlerden uzak durulmasıdır. Kutuplaşmanın, bu milleti birbirine düşürmenin, 20 yaşında bir teğmenle bir İmam Hatip mezununu rakip, düşman göstermenin son günü 31 Mart'tı. Milletimiz dedi ki 'Kutuplaşmayan kucaklaşan, kavga etmeyen milletiyle kucaklaşan ve benim derdimle meşgul olan suni krizlerle beni unutmayan siyasete prim veriyorum.' Sayın Erdoğan'ın bundan bir mesaj almasını umuyorduk, onun için gittik ziyaret ettik, iletişim kurduk, hiçbir şey anlamadı. İlk günlerde kendi ifadeleri son derece kıymetliydi ama sonrasında şu akla uydu, bu CHP'ye yarıyor ama bu sefer 8 gün durdu düşündü, teğmenlere o sözleri söyleyerek toplumu kutuplaştırmayı, eski Türkiye'ye duyduğu özlemi gündeme getirdi."