Yargıtay 3. Ceza Dairesi, TİP Milletvekili Can Atalay hakkında 'ihlal kararı' veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri ile ilgili suç duyurusunda bulundu. AYM'nin Atalay kararını tanımadı.

Bu gelişmenin ardından CHP acil olarak toplandı. 2 saati aşkın süren kapalı grup toplantısının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklama yaptı. Özel şunları söyledi: 

"BU KARAR DÜPEDÜZ DARBE GİRİŞİMİ"

"Elimde Yargıtay 3. Ceza Dairesinin aldığı karar var. Karar, öyle tartışılacak bir karar değil. Karar herhangi bir olay değil. bu karar düpedüz bir darbe girişimi. Bu darbe girişiminin ne demek olduğunu kime karşı olduğunu ne sonuçlar doğuracağını ana muhalefet partisi olarak buna nasıl direneceğimizi paylaşmak istiyorum.

"ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMA VE KALKIŞMA GİRİŞİMİDİR"

Birincisi karar elbette Can Atalay açısından, seçme seçilme hakkının ihlali noktasında verilen karara direnme kararıdır. Can Atalay'ı mağdur eden bir karardır. Ama hedef Can Atalay ile sınırlı değildir. Anayasayı hiçe saymak anayasaya direnme, anayasal düzeni ortadan kaldırma ve kalkışma girişimidir. Karar Hatay halkını, tüm seçmenleri, TBMM'nin kurumsal yapısını, TBMM başkanı kurtulmuşun başkan sıfatıyla aldığı kararları ve AYM üyelerini ayrı ayrı had bildirmeye kalkmakta, kendilerini Meclis'in, milli iradenin üzerinde görmektedirler. Karar Meclis'e karşı darbe anayasaya karşı darbe girişimidir ve AYM'nin tüzel kişiliğine karşı darbe girişimidir.

"BU KRİZ AKP-MHP KRİZİDİR"

Görünen o ki filler tepişirken çimenler ezilmelidir. tepişen aralarında çatışan cumhur ittifakının bizatihi kendisidir. Kriz, Cumhur İttifakı'nın kendisidir. Kriz MHP-AKP krizidir. Kliklerin çatışmasının krizidir. Bir yargı ve devlet krizine sokacak kadar ciddi bir krizdir. Buna direnmek ve el koymak gerekmektedir. Halkı bu kalkışmayı bastırmaya davet ediyoruz.

15 TEMMUZ HATIRLATMASI

"Ben 15 Temmuz akşamı, bu Meclis kapalıydı. Cuma gecesi jetler uçarken 'ne istedilerse verdikleri' bir dediğini iki etmedikleri, methiyeler düzdükleri kişiler 2010 anayasa değişikliğiyle devlette, yargıda, orduda kurdukları hakimiyetle bu milletin üzerine tank sürerken, alçaktan uçak uçururken biz dönemin meclis başkanını telefondan arayıp bu darbe girişimi sadece hükümete değil millete karşıdır, meclisi açın, yapılacak ilk serbest seçime kadar millet bize muhalefet görevi vermiştir. Demokrasinin arkasında kimden geliyorsa gelsin darbenin karşısındayız demiştik. Açılan meclise koşmuş bu konuşmayı meclis kürsüsünde yapmış, o dönemin genel merkez yöneticileriyle 'vakit tankların üstüne çıkma darbeye direnme vaktidir. vakit anayasaya milli iradeye sahip çıkma vaktidir' diyen vekilden bir tanesiyim. Bu darbeye kim direnirse arkasında CHP'yi bulacaktır.

"ANAYASA MAHKEMESİNE AÇIKÇA MEYDAN OKUMAKTIR"

Numan Kurtulmuş direnirse ki direnmeli çünkü darbeciler Numan Kurtulmuş'a ayar veriyorlar. Direnecekse Kurtulmuş'un arkasında CHP var. Bu mahkeme AYM'ye açıkça meydan okumaktadır. 153. maddeye uyulmaması demektir. Şunu demektedirler 'biz bu kararı verirken Can Atalay'ın dosyasına bakmadık. Bizim Can Atalay'ın değil onunla birlikte AYM'nin tüm iş ve işlemlerine husumet duyuyoruz. AYM kaldırılmalıdır diyen siyasilerin açıklamalarından cesaret alıyoruz. Hukuka aykırı bu yaklaşıma destek verip yargı krizi devlet krizi çıkarıyoruz demektedirler.

"HİÇLİK TARİF EDİYOR. AKILSIZLIK, LÜZUMSUZLUK, CİDDİYETSİZLİK TARİF EDİYOR"

AYM üyeleri hakkında suç duyurusu yaklaşımı akıldan, liyakatten, matematikten, gerçekten kopuk bir karardır. AYM kararı 9'a 5 almış. 1 de çekimse var. Oysa AYM üyelerinin yargılanması için yüce divan sıfatıyla AYM'nin kendisinin 15 üyesinden 10'unun karar vermesi gerekiyor. Şimdi kararı 9 üye almış geriye 6 üye kalıyor. Nasıl 10 üye kendi kendilerine bu kararı verecek. Üyelerin kendileriyle ilgili verilecek karara katılamazlar. Katılamayınca yeter sayısı yok. O zaman katılan 5 üye katılmayan 10 üyenin yargılanmasına karar verecek. Hiçlik tarif ediyor. Akılsızlık, lüzumsuzluk, ciddiyetsizlik tarif ediyor. 

MECLİS BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ'A SESLENDİ

CHP olarak önümüzdeki 24 saatteki atacağımız adımlar, beklentilerimiz şöyle:

Sayın Kurtulmuş'u, yarın tüm grupların başkanlarını, siyasi partilerin grubu bulunan başkanlarını, genel başkanlarını kendi başkanlığımdaki bir danışma kurulu toplantısı yapmaya davet ediyorum. Özel bir oturumla genel görüşme açarak bir adalet oturumu gerçekleştirilmesi, içinde bulunduğumuz adalet krizine TBMM'nin nasıl el koyacağına karar vermesini bekliyoruz. Sayın Kurtulmuş bu toplantı kararını alırsa bunu siyasi parti genel başkanları, grup başkanları tartışacaklar ve karara varacaklardır. Bunun yapılmaması durumunda Kurtulmuş'tan acil randevu talebim var

"YARGI KRİZİNE EL KOYMAYI ÖNERİYORUZ"

Ardından CHP kendisi bir adalet oturumu talebini Meclis gündemine taşıyacaktır. Gerekirse kapalı oturum. İçindeki büyük krizin ne manaya geldiğini 10 yıl tutanaklarının yasak olduğu oturumda tüm milletvekilleriyle konuşacağız. 1 Mart'ta Türkiye'ye Erdoğan'ın ABD'ye verdiği söze rağmen ABD askerlerinin postallarının basılmaması kapalı oturumda o günkü 550 vekilin vicdanlarıyla karar vermeleri ile olmuştu. Bu yargı krizinde kapalı oturumda biz vekillerin vicdanlarına sesleniriz. Oturum açıldığında grupların anayasa ve adalet komisyonlarından birer temsilcileriyle cuma, c.tesi, pazar gerekli çalışmayı yapmaları p.tesi adalet komisyonuna sevk edilmek üzere yargı krizine el koymayı öneriyoruz. Dayatmamız yoktur ama bu yargı krizi çözecek fikrimiz ve irademiz vardır. Tüm grupların bu iradeye uygun davranmalarını bekliyorum.

MECLİS'TE 'ADALET' OTURUMU

Yok Cumhur İttifakı aramızda didişiriz sizinle ortaklaşmayız diyorsa bu adalet oturumunu biz önce teklif edeceğiz, yaparlarsa yaparlar. Yapmazlarsa bu genel görüşme teklifi reddedilirse biz adalet oturumunu bu Meclis'te sürdüreceğiz. Meclis kapansa da Meclis'i terk etmeyecekler. Ardından ikinci bir karar alana kadar Türkiye'deki gelişmeleri değerlendirerek CHP, Meclis'in açık olduğu her saat adalet meclisini gündeme getirip mücadeleyi verecek ancak meclis kapandığında bir grubu oluşturacak sayı olan en az 20 milletvekili adalet oturumunu sürdürecek, nöbeti sürdürecektir.

"BÜTÜN DÜNYA TÜRKİYE'DEKİ GARABETİ GÖRECEKTİR"

Bu iş Türkiye kamuoyuna mal olacaktır. ister isteyelim ister istemeyelim bütün dünya Türkiye'deki garabeti görecektir. CHP üzerine düşeni Can Atalay'ın değil sadece, Anayasaya sahip çıkmak için. Anayasa üzerine yemin ettik. Buna sahip çıkmak için, bu darbe girişimini püskürtmek için üzerine ne düşüyorsa yapacaktır.

"HALKI DİRENMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Halkı direnmeye çağırıyoruz. Tüm parti gruplarını direnmeye çağırıyoruz. Vekilleri direnmeye çağırıyoruz. Mesele sadece hukuki değildir. Devleti tehdit eden boyutları vardır. Tüm anayasacıları açıklamalar yapmaya tüm akademisyenleri görüşlerini kamuoyu ile paylaşmaya tüm hukukçuları bu meseleye gösterdikleri tepkileri dillendirmeye davet ediyorum.

"TARİH SUSANLARI DA DİRENENLERİ DE YAZACAKTIR"

Anayasayı ortadan kaldırmaya karşı susma günü değildir. tarih susanları da direnenleri de yazacaktır. tüm halkımızı bu darbe girişimine karşı direnmeye davet ediyoruz. örgütümüzden sivil toplumdan meslek örgütlerinden gelecek her reaksiyonu sonuna kadar destekliyoruz. TBB'nin girişimlerini destekliyoruz 

"SOKAKLARDA, MEYDANLARDA DİRENECEĞİZ. HUKUKSUZLUĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Bundan sonra onların yanındayız. önlerinde olmamız gerektiğinde önlerinde olacağız. Sokaklarda direneceğiz meydanlarda direneceğiz bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız. Ne tek adama ne ittifak ortaklarına ne anayasaya darbeye cüret edenlere teslim olmayacağız."