Barış CAN / YURT

'CANIMIZ PAHASINA BURAYI TERK ETMEYECEĞİZ'

1940 ailenin mağdur olduğu projede 3 ay önce, yüzlerce kişi Kurtlar Vadisi'nin yapımcısı Raci Şaşmaz hakkında suç durusunda bulundu. Ancak konu ile alakalı bugüne kadar hiçbir adım atılmadı. Mağdur aileler Fikirtepe'de haklarını alabilmek için nöbet tutmaya başladı.

Proje alanında çadır kurup, nöbet tutan mağdur aileler, "bizim çocuklarımıza bırakacak başka bir şeyimiz yok, oturduğumuz evlerimizden çıktık, şimdi kira ödüyoruz. Canımız pahasına burayı terk etmeyeceğiz, hakkımızı kimseye yedirmeyeceğiz" dedi.

'KANSER HASTASI ÇAYCISINA DEVRETTİ'

Raci Şaşmaz'a bir yıldır ulaşamadıklarını ifade eden mağdurlar, Şaşmaz'ın, maketler üzerinden 170 daire sattığını, 80 milyon para topladığını, bu para ile de borsada Denge Holding hisselerini satın aldığını öne sürdüler. Mağdurlar, Şaşmaz'ın bir yıl önce de Selimoğlu İnşaatı kanser hastası çaycısına devrettiğini öne sürdüler. Yıllardır, AKP'ye oy verdiklerinin altını çizen mağdurlar, bakanın ve hükümetin kendilerini görmezden geldiğini ifade ettiler.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADILAR

Ünlü halk sanatçısı Kutsal Evcimen, mağdur ailelerin çadırlarını ziyaret etti, nöbetlerine destek verdi. Evcimen, Mahsuni Şerif'in, 'Parsel parsel eylemişler dünyayı' türküsünü seslendirdiği sırada bazı mağdurların gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Evcimen, kendisinin de Fikirtepe'nin yanı başında oturduğunu, çocukluğunun oralarda geçtiğini, bu insanları çocukluğundan beri tanıdığını, komşuları olduğunu söyleyerek izlenimlerini YURT Gazetesi ile paylaştı.

Evcimen şu açıklamaları yaptı:

Fikirtepe'nin bugüne kadar yüzde 80'i mevcut iktidara, AKP'ye oy vermiş insanlar. Haksızlığa uğradıktan, 'güvendiğimiz bir parti, yıllar boyu oy verdiğimiz, yanlarında durduğumuz bir partinin böyle bir işe girerek bizi mağdur etmesi, bizi hiç anlamaması, dinlememesi, hala bakanlar "oradan haberimiz yok" diyerek beyanat vermişler, bunlar bizi daha çok yarılıyor" diyorlar.

OYUNLARLA, SENARYOLARLA BU İNSANLARI MAĞDUR ETTİLER

Haftalardır bu insanlar burada mağdur, nöbet tutuyor. Beni de destek için birçok kez çağırdılar. "Sazınızla gelin, sesimiz olun" dediler. Ben de onun için bugün buradayım. Gördünüz ben Mahsuni Şerif'in "Dünyayı parsel parsel eylemişler, bir dikili taştan garı neyim kaldı?" türküsünü söylemeye başlayınca yaşlı teyzeler ağladı. Bu insanlar ömürlerini burada geçirmişler, çocuklarına, torunlarına bir yer bırakmışlar. Tanınan biri, oyunlarla, senaryolarla bu garibanları mağdur etti. Ortada çok büyük bir haksızlık var.

BU MAĞDURİYETİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM

İnsanlar; ömürlerini, emekliliklerini harcamışlar. Emekleriyle, alın terleriyle kazıyarak almışlar. Bizler bu ülkede sadece solcuların, Alevilerin, Kürtlerin değil insan olan, haksızlığa uğrayan herkesin yanındayız, kimliklerin hiçbir önemi yok. Mağdur olup olmaması bizi ilgilendiriyor. Biz o yüzden 'hak, hukuk, adalet' diyoruz. Hukukun, yasaların herkese eşit olması için mücadele ediyoruz. Ben bugün buraya sanatçı duyarlılığı ile geldim, destek olmaya çalıştım, yanlarında olduğumu gösterdim. Halktan biri olarak, bir sanatçı olarak diyorum ki; ben bu mağduriyetin takipçisi olacağım.

BÜYÜK BİR FİLM ÇEVİRİYORLAR

İnsanların arsalarını almışlar, şimdi de büyük bir film çeviriyorlar. Mağdur insanlar da burayı 'millet bahçesi' olarak oraya çadırlar kurmuşlar. Bu insanlar diyor ki; "canımızı vermeye hazırız, çünkü kaybedecek birşeyimiz kalmadı, çocuklarımıza bunları bırakmıştık" diyorlar. Bu insanlar canlarını ortaya koymuş. 

NASIL ÇÖZÜLECEK?

Devlet yetkilerin önce gelip bu insanları dinlemeleri, sözleşme maddelerinin bir an önce uygulanmasıdır. Bu insanların çığlıklarına, feryatlarına devlet yetkilileri kulak asmıyor. Onlar kulak asmadığı sürece de bu iş çözüme kavuşmayacak.

Kutsal Evcimen 24 Haziran Seçimleri için de 'haydi sandığa' şarkısı ile çağrıda bulundu: