ATA İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan kendi açıklamalarına yer verilmediği gerekçesiyle önce TRT sonra RTÜK önünde basın açıklaması yaptı. Daha sonra Demirören Medya Grubu önünde de açıklama yapan Sinan Oğan, burada kendisine mikrofon uzattıkları için Demirören'i eleştiren paylaşımını sosyal medya hesabından kaldırdı. Ancak Sinan Oğan daha sonra  CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat'la yaptıkları görüşmenin hem içerik hem 'nezaket' olarak olumsuz geçtiğini duyurdu. 

Sinan Oğan TRT önünde yaptığı açıklamada TRT'nin yasalar uyarınca herkese eşit söz hakkı vermesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN MEMURU DEĞİLSİNİZ"

Bize yer vermeyen, bizi karartan, bizim vergilerimizle yayın yapan ama bize yer vermeyen TRT ekranlarından sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. RTÜK Kanunu’nu hiçe sayan, TRT Kanunu’nu hiçe sayan, TRT’yi keyfi bir şekilde yöneten, sabah akşam Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı gösterdiği halde Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ı göstermeyen TRT ekranlarında şimdi seçim çalışmalarımı anlatacağım. TRT’nin sayın yöneticileri; siz orada sadece yöneticisiniz Recep Tayyip Erdoğan’ın adamı, memuru değilsiniz. Herkese eşit davranmak zorundasınız. Siz Sinan Oğan’ı tek bir gün ekranınızda göstermediniz, hiçbir çalışmasına ekranlarınızda yer vermediniz. Sizi kınıyorum, mecbur kaldım zorla TRT ekranlarına çıkmaya. Bizim ekranlarımızda, halkımızın ekranlarında halkımız bizi de duysun isterdik. 7/24 bütün kanallarınız Recep Tayyip Erdoğan’a kiralanmış gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ın babasının malı gibi tepe tepe kullanıyorsunuz.

"ÇAKMA GOEBBELS'İN HER TÜRLÜ BASKISINI ENGELLEYECEĞİZ"

14 Mayıs sabahı basının hür ve özgür olduğu bir Türkiye’de uyanmanız için buradan sesleniyorum. Basın özgürlüğünün herkese eşit bir şekilde, medyanın talimat almadan herkese eşit olarak davranacağı bir Türkiye için çalışıyoruz. Biz adaleti tesis edeceğiz, demokrasinin kılcal damarlarımıza kadar hissedilmesini sağlayacağız. Biz devletin resmi yayın organının cumhurbaşkanının borazanı değil; Türk milletinin sesi olmasını sağlayacağız. Biz basın üzerindeki Cumhurbaşkanı’nın ve İletişim Başkanı çakma Goebbels’in her türlü baskısını engelleyeceğiz. Artık TRT herkese eşit ve özgür şekilde yayın yapacak, hiçbir zaman hükümetin arpalığı olmayacak, kadrolarını birine peşkeş çekilmeyecek.

"TRT YÖNETİCİLERİ DE BASKI ALTINDA"

Bu ülkede bundan sonra kimse liyakatsizlik yüzünden yurt dışına gitmek zorunda kalmayacak. Faiz sebep enflasyon sonuç gibi uyduruk bir politikayla bu ülkenin ekonomisini alt üst etmeyeceğiz. Ülkemizi özgür ve eşit bir şekilde herkesin üretim ekonomisinden pay aldığı bir ülke haline getireceğiz. Ranta vergi getireceğiz. Bu ülke hırsızlığa, yetim hakkını yiyenlere karşı adaletli savcı ve hakimlerin görevinin başında olduğu bir ülke haline gelecek. Biliyorum ki TRT’nin yöneticileri de baskı altında, o çakma Goebbels her gün TRT’nin yetkililerini arayıp baskı yapıyor. Artık çakma Goebbels’lere bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz.  İletişim Başkanlığı bundan sonra iktidarın muhalefete karşı trolle besleyen ordusu haline dönmeyecek. TRT, biz buradayız. Bugün itibariyle özgür ve eşit bir şekilde bize yayınlarınızda yer vermezseniz, muhabirleriniz bizim çalışmaları takip etmezse her gün gelip buradan yayın yapacağım. Sırada CNN Türk var, geliyoruz. 15 Mayıs sabahı daha özgür bir Türkiye’ye uyanacağız.

Biz Türkiye’yi karış karış geziyoruz, son 3 gündür Almanya, Hollanda ve Belçika’daydım. Oradaki bütün faaliyetlerimizi basın bülteni olarak basına gönderdiğimiz halde basın yer vermedi buna. TRT bize hiç yermiyor. Mecbur kaldık buraya gelmeye. Bize yer vermeye her kanalın önüne gidip sesimizi bir şekilde duyurmaya çalışacağız. Bizim burada basın mensupları ile bir derdimiz yok sadece anayasanın bize sunduğu hakkı kullanıyoruz. Bu aslında RTÜK’ün de suş işlediğini gösteriyor. Buradan RTÜK’e aynı şekilde sesleneceğim, bir kere daha uyaracağız. Aksi taktirde RTÜK’ün önünde megafonla her gün taraftarlarımız gelecek çalışmalarımızı anlatacağız. Tayyip Erdoğan’ı emrettiği gibi değil Anayasa’nın emrettiği gibi davranın. Bütün basın mensuplarına söz veriyorum, 15 Mayıs sabahı kimse sizi rahatsız edemeyecek, özgür bir şekilde yayınınızı yapacaksınız.

Sinan Oğan RTÜK önünde ise şu açıklamayı yaptı:

"NEDEN GÖREVİNİZİ YAPMIYORSUNUZ"

Bizim yaptığımız işi topluma duyurmakla görevli olan RTÜK işini yapmıyor. RTÜK Yasası ortada ve RTÜK Başkanı yasayı uygulamıyor. Buradan soruyorum RTÜK Başkanı’na. Sayın Başkan, 111 bin 506 vatandaşın oyunu, imzasını siz imzadan saymıyor musunuz? YSK’nın Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği Sinan Oğan’ı siz, Cumhurbaşkanı adayından saymıyor musunuz? Sizin Sinan Oğan’a karşı bir gareziniz mi var? Televizyonlara yetkinizi kullanarak neden Sinan Oğan’a yer verilmediğini söylemiyorsunuz? Allah’tan korkun be, Allah’tan korkun. Sizin göreviniz, televizyon kanallarının yayınlarını alıp önünüze koyup, herkese eşit davranılmasını sağlamak değil mi? Neden görevinizi yapmıyorsunuz?

Devletin televizyonu TRT, neden bizim hiçbir yayınımıza, çalışmamıza yer vermiyor? Daha önce geldik burada, Sayın Özdağ ile beraber, görevinizi yapmaya davet ettik. Siz görevinizi yapmıyorsunuz. RTÜK’ün görevi televizyonlara ceza kesmek değil. RTÜK’ün görevi televizyonları karartmak değil, sadece. Bakınız burada sizin bu adil olmayan tutumunuzdan mustarip olan televizyon kanalları da burada, mikrofonu bize uzatmış. Onların ekranını karartmasını biliyorsunuz da Sinan Oğan’a yer vermeyen kanallara en azından bir uyarı yapmayı bilmiyor musunuz?

"İKİNCİ DEFA SİZİ UYARIYORUM"

Bu ülkede adalet, eşitlik yok mu? Neden Sinan Oğan Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarına yer vermiyorsunuz? Bu konuda ikinci defa sizi uyarıyorum. Eğer bu adaletsiz tutumunuza devam ederseniz, hukuk içinde bütün taraftarlarımı buraya yığacağım. Megafonla her gün size hatırlatacağım. Her gün, ama her gün. Sinan Oğan gönüllüleri, Sinan Oğan’a adaletsizlik yapılıyor, diyen hangi görüşten olursa olsun insanları RTÜK’ün önüne davet edeceğim. Ellerine mikrofonları alacaklar, hukuk içerisinde size görevlerini hatırlatacaklar.

"AYRICALIK İSTEMİYORUZ, TOPLUM VAATLERİMİZİ DUYSUN İSTİYORUZ"

Değerli basın mensupları, biz sizden kendimize ayrıcalık istemiyoruz. Toplum; bizim vaatlerimizi duysun istiyoruz. Belki duyacak hiç beğenmeyecek, oy vermeyecek. Ama duysun toplum. Siz vergi ödüyoruz. Sinan Oğan taraftarları da vergi ödüyor. Bizim vergilerimizle maaş alıp, neden bize eşit davranmıyorsun Sayın RTÜK Başkanı? RTÜK Kanununu biz de biliyoruz. RTÜK Kanunu’na göre, seçimin resmi başladığı günden bitmesine bir gün kalaya kadar, tüm medya bize eşit yer vermek zorundadır.

 Birtakım raporlar var elimde, en az medyanın yer verdiği aday Sinan Oğan. Neden? Size de soruyorum, neden? Sinan Oğan Cumhurbaşkanı adayı değil mi bu ülkede. Neden adaletsiz bir tutum içindesiniz? Neden Sinan Oğan’ın söylemlerini topluma ulaştırmıyorsunuz? Neden Sinan Oğan’a karşı adaletsiz bir tutum içindesiniz?

"BU AÇIKLAMAYI YAPMAKTAN UTANIYORUM"

Sabah TRT’ye gittim. TRT’nin görevini hatırlattım. Şimdi RTÜK’e geldim. Demirören Medya Grubu’na gideceğim. Demirören Medya Grubu da bize asla yer vermiyor. Buradan oraya gideceğim, onlara da hatırlatacağım. Ben, bu duruma düştüğüm için ülkem utanıyorum. Bir Cumhurbaşkanı adayı olarak RTÜK’ün önüne gelip, bu açıklamayı yapmaktan utanıyorum. Böyle bir ülkeyi biz hak etmiyoruz. Biz daha adil, daha demokratik kurumların olduğu bir ülkeyi hak ediyoruz. Ve ben buradan söz veriyorum. Hem RTÜK, hem TRT, hem de tüm basın kuruluşları ve mensupları özgür olacaklar. Hiçbir zaman bir baskıya , bir zorlamaya maruz bırakılmayacaklar. Adalet, herkese lazım olacak. Bir gün bu adalet, RTÜK Başkanı’na da lazım olacak. Sinan Oğan’a da lazım olacak. TRT Genel Müdürü’ne de lazım olacak. Demirören Medya Grubu’na da lazım olacak. Adaleti günü geldiğinde işleteceğiz. Ve herkes adaletten günü geldiğinde nasibini alacak.”

"ÇOK VERİMLİ BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞMEDİ HEM NEZAKET AÇISINDANHEM İÇERİK AÇISINDAN"

Sinan Oğan Demirören Medya önünde de bir açıklama yaptı ve "Bugün son olarak, Demirören Medya Grubu Ankara Temsilciliği’nin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdim. Biz onların önüne gidince mikrofonlarını uzattılar ve nihayetinde ilk defa Demirören Medya Grubu'nda bu kadar yer aldık. Umarım ki bundan sonra bu medya ambargosuna son verirler." dedi.

Sinan Oğan, Demirören Medya ile ilgili yapmış olduğu paylaşımını bir süre sonra sosyal medya hesabından kaldırdı.  Sinan Oğan daha sonra bir paylaşım daha yaparak CNN Türk temsilcisiyle görüştüğünü ve olumsuz geçtiğini ifade etti. 

Bu görüşmenin ardından Sinan Oğan şunları yazdı: 

"Bugün medyanın bize uyguladığı ambargoyu kaldırmaları için önce TRT ardından RTÜK ve sonra da Demirören Medya Grubu’na giderek kısa seçim vaatlerini açıkladım, durumu protesto ettiğimi bildirdim. Sonrasında CNN Türk Ankara temsilcisi  (Hande Fırat'ı kastediyor) ile görüştüm ve maalesef ki çok daha verimli bir görüşme gerçekleşmedi hem nezaket açısından hem de içerik açısından. Ama merak etmeyin #OAnGeliyor medyada adaleti de biz sağlayacağız."