Soylu, TÜİK’e alınmayan Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı

Soylu, TÜİK’e alınmayan Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TÜİK’in izin vermeyip, binaya almadığı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ‘mekan basmakla’ suçladı. CHP’den Soylu’ya art arda tepki geldi.

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK’in enflasyon kararının açıklamasının ardından “TÜİK’ten randevu istedim, vermediler. Saat 11.00’de geliyorum, haberiniz olsun” dedi. Saat 11’de TÜİK’e giden Kılıçdaroğlu içeri alınmadı.

Kılıçdaroğlu’na ilk tepki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan geldi. Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Kılıçdaroğlu’nu mekan basmakla suçlayan Soylu, şöyle yazdı:

“Kılıçdaroğlu suç ve suç örgütleri ilişkisiyle, o iklimin ve sözlerin etkisiyle siyasi tarihimizde görülmemiş yöntemlere başvuruyor. Ana muhalefet genel başkanı; PKK, DHKP-C ve organize suç örgütlerinin ağına düşüp, onlara özenip mekan basmaya gitmez. Siyasetin ve devletin kaidesi bellidir. CHP, başında ehliyetini kaybetmiş bir kişi ve bunu istismar edenlerin işgalindedir.”

 ÖZKOÇ’TAN SERT YANIT 

Soylu’nun sözlerine CHP’den yanıt CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’tan geldi. Özkoç, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ” Devletin kapıları milletin temsilcilerinin yüzüne kapanmaz! Milletin temsilcilerini terör örgütleriyle yan yana getirenlerden İçişleri Bakanı olmaz. Olsa olsa Saray’ın tetikçisi olur…” ifadelerini kullandı.

   ÖZEL’DEN SOYLU’YA: HADİ İDDİANI İSPATLA
Soylu’ya bir yanıt da CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’den geldi. Özel, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Suç örgütlerinin ağına düşüp suçla mücadele edecek bakanlığı çetelerin emrine veren sensin. Küstah Süleyman! Makam sende yetki sende hadi iddianı ispatla Çirkef Süleyman! Yalan bitmeden doğru söz konuşmayan. Hadsiz Süleyman!” diye yazdı. 

SALICI: BU SEFER ‘MEKAN’ DEMİŞ…
CHP’li Oğuz Kaan Salıcı da Soylu’ya tepki göstererek, şunları ifade etti: “Bakıyorum da @suleymansoylu TÜİK için bu sefer ‘mekan’ demiş. Önceden ‘Tayyip’i Üzmeme İstatistik Kurumu’ diyordun artık bir sonraki sefere ne dersin bilemiyorum…”