6 siyasi parti genel başkanının ilk olarak 28 Şubat’ta bir araya gelerek Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnine imza atmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da ortaya bir iddia atarak söz konusu bildiriyi Kılıçdaroğlu’nun bir büyükelçiye göndererek düzelttirdiğini söyledi.

Yandaş yazar Fuat Uğur ise bugünkü yazısında Süleyman Soylu’nun iddia ettiği büyükelçiye söz konusu bildiriyi götüren emekli büyükelçinin ismini açıkladı. Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, şöyle yazdı:

“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan da başka bir ses çıkmadı. O da “Ben lafımı söyledim, muhatapları belli, açıklamazlarsa kendileri bilir” duruşunda.

Açıklamazlarsa aslında büyük bir skandala imza atılmış ve bu iddiayı kabul etmiş olurlar. Çünkü bu sessizlik, muhalefet partilerinin iradelerini ve yularlarını bir başka ülkeye teslim ettiklerinin tescili anlamını taşır.

Ama ben o “büyükelçilerden birinin kim olduğunu” buldum sonuçta. Bakan söylemese de başka kaynaklardan teyit ettirdim. Küçük bir yüzde yanılma payını koyarak CHP Milletvekili ve partiyi AB komisyonlarında ve dış ilişkilerde temsil eden Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz. İlginç bir şekilde Twitter’da da bu konuya yorum yapanların çoğu Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz’ün adını dillendirmekte.”

SÜLEYMAN SOYLU'NUN KURUNTUSUDUR
CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz ile Twitter’dan takipleştiklerini yazan Fuat Uğur, özel mesaj yoluyla Çeviköz’e sorularını iletti. İddialara ilişkin CHP’li emekli büyükelçi Ünal Çeviköz, “Ben ismimin dillendirildiğini ilk kez sizden duyuyorum. Sayın Bakan’ın hakkımda böyle bir iddiası olduğunu da duymadım. Olduğu iddia edilen olay da kanaatimce Sayın Bakan’ın hüsn-ü kuruntusudur.” dedi.

Ünal Çeviköz, “Sayın Bakan’ın böyle bir açıklamasının hedefi ne sizce?” sorusuna ise, “Sanırım Altılı İttifakı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili dayanışmayı itibarsızlaştırmak, Sayın Genel Başkanımızı yıpratmak için uydurulmuştur.” şeklinde cevap verdi.

Fuat Uğur ise cevap karşısında Çeviköz’e “Anladım. Bu durumda sizin adınıza “Ben, Altılı Masa bildirisini alıp, herhangi bir büyükelçiye gitmedim” dediğinizi yazabilir miyim?” şeklinde cevap verdi. Çeviköz’ün cevabı ise şöyle oldu:

“Böyle bir ifade vermeme gerek yok çünkü beni suçlayan yok. Olayın muhatabı bile değilim. Ciddiye dahi almıyorum. Sanki kendimi savunuyormuşum gibi bir duruma neden gireyim ki? Onun için (böyle) yazmayın lütfen.”