
Takan: AKP'nin hedefi sandığa gitmeyen küskün çoğunluk
Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan 23 Haziran'da yinelenecek İstanbul seçimlerini ili ilgili, "Sandığa gitmeyen seçmenin büyük çoğunluğu AKP'li... AKP seçim stratejisini de bunların üzerine kuracak" ifadelerini kullandı.
YSK'nın iptal kararıyla 23 Haziran'da tekrarlanacak olan İstanbul seçimlerini futbol karşılaşmasına benzeten Yeniçağ gazetesi yazarı Ahmet Takan, "Baştan ifade edeyim; dost acı söyler!.. Şimdiden çok belli...23 Haziran'da oynanacak rövanş maçı, 31 Mart'tan daha çetin geçecek. Ancaak!.. Şu sıralar, Ekrem İmamaoğlu'nun kendisinde ve bazı takım arkadaşlarında ego şişikliğinin emarelerini görüyorum. Bu sonun tehlikeli bir başlangıcı olabilir" dedi.
Takan'ın yazısında ilgili bölüm şöyle;
Kara Pazartesi'nin ardından seyrettiğim 2 futbol maçı, beni, aynı zamanda 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimlerini düşünmeye itti. Baştan ifade edeyim; dost acı söyler!.. Şimdiden çok belli...23 Haziran'da oynanacak rövanş maçı, 31 Mart'tan daha çetin geçecek. Ancaak!.. Şu sıralar, Ekrem İmamaoğlu'nun kendisinde ve bazı takım arkadaşlarında ego şişikliğinin emarelerini görüyorum. Bu sonun tehlikeli bir başlangıcı olabilir. "Fark atacağız", "kesin kazandık" gibi söylemler ve bu yönde yapılan propagandalar hayra alamet değil. Çok yanlış ve ters tepebilir. Mütevazi kimliği ile kabul ettiğimiz ve bağrımıza bastığımız Ekrem İmamoğlu'nun, son günlerde yaptığı toplantılarda kullandığı bazı ifadeler, vücut dilinde alışık olmadığımız değişik hareketler politikacılarımızda görülen şişik ego hastalığının ilk emareleri gibi... Ekrem İmamoğlu ve CHP takımı hiç unutmamalıdırlar ki, İstanbul'da 1 milyonun üzerinde sandığa gitmeyen seçmen var. Ve, YSK'nın aldığı karar ile sandığa giden seçmenin bile kafası çok karıştırıldı. 7 Haziran 1 Kasım seçim sürecinde neler olduğu hiç unutulmasın!.. Hafızalardan asla çıkarılmaması gereken bir unsurda, Türkiye, nice parlak "prens"leri, Türk büyüklerini(!) gördü. Hepsi siyaset sahnesinden silindi gitti. İsimleri hatırlanmıyor bile...
Türk siyaseti yelpazesinin her kesiminde madrabaz çoktur!.. Gaz vermekte üstlerine de yoktur. Top koşturuyor gibi görünürler ama sadece kendileri için oynarlar, takıma fayda değil zarar verirler.İmamoğlu, 31 Mart'ta haklı galibiyetini medya sayesinde de almadı. İktidarın medya gücüne karşı izlediği akılcı strateji ile sonuca,başarıya ulaştı. Deneyimli sayılabilecek bir gazeteci olarak son günlerde medyaya verdiği röportajlara ve içeriğine, hakkında çıkan köşe yazılarına dikkat etmesini öneririm. Oralarda kötü bir kasıt aradığımdan değil. Sadece kullanılan dil, hal ve hareketlere dikkat çekiyorum. Gerçek şu, sandığa gitmeyen seçmenin büyük çoğunluğu AKP'li... AKP seçim stratejisini de bunların üzerine kuracak. Bilinçsiz amigoların kullandığı/kullanacağı dil, kafası karışıkları ve küskün AKP'lileri konsolide eder. Haklı davanızı anlatabilmeniz için bütün algı eşiklerini baştan kapatır ve size karşı bir duvar örülmesine sebep verirsiniz. İsterseniz, Bedrettin Dalan'ın tecrübesine başvurun...
Söylenecek çok şey var ama uzatmayacağım. Gazeteci olarak, siyasilere akıl vermek haddim de işim de tarzım da değil. Haksızlık karşısında susmayanlardanım hepsi o kadar!.. İmamoğlu'na son önerim, maçın son dakikasında ve bitiş düdüğünden sonra Ajax'lı oyuncuların sahadaki hallerini tekrar tekrar seyretmesi... İstanbul'da olsam Ekrem İmamoğlu'na oy veririm. Son not; İstanbul, siyasetçilerimizin yükselişe geçmesi için önemli bir eşiktir ancak unutulmamalıdır ki, Türkiye Ankara'dan yönetilir!..