Temel Karamollaoğlu'ndan OHAL çıkışı: "OHAL'in suistimal edilmesine rıza gösteremeyiz!"
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, depremin yıktığı 10 ilde ilan edilen OHAL kararına ilişkin açıklamada bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından açıklama yaptı. Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“TÜM VATANDAŞLARIMIZA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ İLETİYORUM”
“Cumhuriyet tarihimizin en büyük afetlerinden biri ile karşı karşıyayız. Ben de şimdi hakikaten, hayatımın en zor konuşmalarından birini yapıyorum. Yüreğimiz yanıyor… Acımız ve kayıplarımız çok ama çok büyük maalesef. Önce Pazarcık merkezli, ardından da Elbistan merkezli depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekanları cennet olsun… Yaralılarımıza Cenâb-ı Allah’tan acil şifalar niyaz ediyor ve depremden olumsuz etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun!
“ELİMİZDEN GELENİN ÇOK DAHA FAZLASINI YAPMAK MECBURİYETİNDEYİZ”
Gün, acılarımızı paylaşma günüdür. Gün, dayanışma günüdür, birlik ve beraberlik günüdür. Gün, hep birlikte yaralarımızı sarma günüdür. Gün, topyekûn seferberlik günüdür. Bu felaketin üzerinden de ülke ve millet olarak gelebilir, bu zorlu günleri de birlikte aşabiliriz. İlgili kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımız ilk saatlerden itibaren ellerinden gelen çabayı ortaya koymaktadırlar. Ama bilmeliyiz ki; ancak hâlâ enkaz altında kalan ve bu soğukta sokaklarda olan insanlarımız, kendilerine uzatılacak bir eli bekleyen kardeşlerimiz var. Elimizden gelenin çok daha fazlasını yapmak mecburiyetindeyiz, artık hem moloz yığınlarıyla hem soğukla hem de zamanla yarışıyoruz. Saadet Partisi olarak, depremin hemen ardından kurduğumuz kriz masası ile süreci an be an takip ediyoruz. Tüm imkanlarımızla ve mensuplarımızla seferber olduk. Genel Başkan Yardımcılarımız ve GİK Üyelerimiz deprem bölgelerine intikal ettiler. Her bir ilimizde heyetlerimiz sahadadır.
“BESLENME, ISINMA VE BARINMA İHTİYAÇLARI BİR AN EVVEL GİDERİLMELİ”
Bölgeden merkezimize aktarılan tüm veri ve talepleri değerlendiriyoruz. Tüm bu veri ve talepleri de resmî kurumlarla paylaşıyoruz. Önümüzdeki saatler artık çok ama çok kritik. Öncelikle yapılması gereken bazı hususları da sizlerle paylaşmak isterim: Kurtarma faaliyetleri ara mahallelere ve sokaklara varıncaya dek ivedilikle yaygınlaştırılmalıdır. Beslenme, ısınma ve barınma ihtiyaçları bir an evvel giderilmeli; yeterli sayıda çadır derhal kurulmalı, kara yoluyla ulaşılması mümkün olmayan bölgelere acilen helikopterlerle ulaşılmalıdır. Acilen her noktada tahliye koridorları açılmalı ve talep eden tüm vatandaşlarımız bölgeden çıkarılmalıdır. Kocaeli ve İstanbul başta olmak üzere iş makineleri ve vinç imkanları fazla olan illerimizden takviye ekipmanlar derhal bölgeye sevk edilmelidir. Zira bu bölgelerde hizmete hazır binlerce iş makineleri ve vinç mevcuttur.
“OHAL YETKİLERİNİN SUİSTİMAL EDİLMESİNE VE BİR SANSÜR ARACI HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE DE ASLA RIZA GÖSTEREMEYİZ”
Amasız fakatsız, bahanelere asla sığınılmadan, kesinlikle hamaset diline başvurulmadan insanlarımızın feryatlarına kulak vermek, başta yetkililer olmak üzere hepimizin görevidir. Evet bu büyük bir felaket! Ancak Türkiye’miz de büyük bir ülke! Önemli olan husus, imkanlarımızı doğru değerlendirerek, süreci iyi yönetebilmektir. Maalesef deprem öncesi hazırlık sürecini iyi yönetemediğimiz ortada; fakat en azından deprem sonrası süreci sağlıklı yönetmemiz elzemdir. Yani, şimdi atılması gereken adımları çok hızlı bir şekilde atmalıyız. Sözlerimin sonunda, az evvel Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan OHAL kararına dair de şunu belirtmek isterim. Öncelikle bu sürecin titizlikle takipçisi olacağımızı ifade etmek isterim. Elbette biz böylesine hassas bir süreçte vatandaşımızın lehine olacak her adımın destekçisiyiz. Ancak OHAL yetkilerinin suistimal edilmesine ve bir sansür aracı haline dönüştürülmesine de asla rıza gösteremeyiz. Dualarımız; enkaz altında kurtarılmayı bekleyen kardeşlerimiz için… Temennimiz; bir an evvel depremin açtığı yaraları el birliğiyle sarabilmektir.”