
TİP'in mahalle buluşması mitinge dönüştü! Erkan Baş: "Bu ülkeye, bu halka her şey feda olsun"
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yaklaşan seçimlere ilişkin konuştu. TİP'in her zaman halkın yanında olduğunu vurgulayan Baş, "Bu ülkeye, bu halka her şey feda olsun ama bir ülkede sol güçlü olmazsa, halk da güçlü olmuyor" dedi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Küçükçekmece Halk Buluşması Genel Başkan Erkan Baş, TİP Milletvekili Adayları Meryem Göktepe ve Umur Talu'nun katılımlarıyla gerçekleşti. Mahalle buluşmasının mitingde dönüştüğü etkinlikte TİP Genel Başkanı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Erkan Baş, yurttaşlara seslendi.
Erkan Baş'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"TAYYİP ERDOĞAN'IN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE YAŞAYACAĞIZ"
"Çok önemli bir seçim sürecinin içine girdik. Ne mutlu bize 28 gün sonra artık Tayyip Erdoğan'ın olmadığı bir ülkede yaşayacağız. Ne mutlu bize 28 gün sonra saray rejimini 100 yıl sonra bir kez daha yerle bir edeceğiz. Lale devrini bitirdik, sülale devrini de bitireceğiz.
"ZAFERE ÇOK YAKINIZ"
20 yıldır dünya tarihinin gördüğü en gerici, en kadın düşmanı, en halk düşmanı iktidarına karşı üstelik bu iktidarın arkasında bütün büyük sermaye güçleri olmasına rağmen, bu iktidar devletin tüm imkanlarını halka karşı kullanmasına rağmen, bu iktidar tarikatları, cemaatleri, sermaye gruplarını hepsini arkasına almasına rağmen 20 yıldır bu iktidara teslim olmadık ve şimdi o yüzden zafere çok yakınız.
"BİR NUMARALI GÖREVİMİZ TÜRKİYE'Yİ TEK ADAM REJİMİNDEN KURTARMAK"
Halkın çıkarlarının üstünde hiçbir çıkar yoktur. Halkın gücünün üstünde hiçbir güç yoktur. O yüzden biz Türkiye İşçi Partisi, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak ne dedik? Bu seçimi bir numaralı görevi Türkiye'yi tek adam rejiminden kurtarmak dedik. O yüzden cumhurbaşkanı adayı çıkartmadık. Sadece ve sadece tek adamı hak ettiği yanıtı vermek için buradayız.
"ERDOĞAN, TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNDEKİ YERİNİ ALACAK, DAHA ÖNCEKİLER GİBİ"
Her anımızı Türkiye'yi bu diktatörlükten kurtarmak için harcayacağız ve 14 Mayıs'ta Tayyip Erdoğan'a hak ettiği yanıtı vereceğiz ama biz devrimciyiz. Sadece bununla yetinemeyiz. Erdoğan, tarihin çöplüğündeki yerini alacak daha öncekiler gibi.
"NE OLDU DA 80 YIL SONRA BU ZİHNİYET MEMLEKETTE İKTİDARA GELEBİLDİ?"
Ama hep beraber şu soruya yanıt bulmak zorundayız. Ne oldu da bizim güzel ülkemiz, bu onurlu insanlar, bu cennet ülke, ne oldu da 100 yıl önce bir saray iktidarına son vermesine rağmen 100 yıl önce tek adam rejimine son vermesine rağmen, 100 yıl önce bir işgale son vermesine rağmen ne oldu da 80 yıl sonra bu zihniyet bu memlekette iktidara gelebildi? Bu soruya doğru yanıtı vermezsek AKP'den kurtuluruz, 5 yıl sonra 10 yıl sonra BKP gelir, CKP gelir, yobazın, faşistin biri gelir bu memlekete yine çöker.
"BU ÜLKEDE SOL GÜÇLÜ OMLAZSA, HALK GÜÇLÜ OLMUYOR"
Bu ülkede 100 yıldır devrimciler, sosyalistler hep halkın yanında ve içinde oldular. Mustafa Suphi desem, Nazım Hikmet desem, Sabahattin Ali desem, Behice Boran desem, Deniz Gezmiş desem, Mahir Çayan desem, Erdal Eren desem, Ali İsmail Korkmaz desem, Berkin Elvan desem... Biz, bu ülke için, bu ülkenin özgürlüğü için gerekirse canımızı ortaya koymaktan bir adım geri durmadık. O yüzden şöyle düşünmeyin, feda olsun, bu ülkeye, bu halka her şey feda olsun ama bir ülkede sol güçlü olmazsa, halk güçlü olmuyor. Bir ülkede sosyalistler güçlü olmazsa işçi sınıfı güçlü olmuyor. Bir ülkede devrimciler güçlü olmayınca gençler güçlü olmuyor."