
"Ülkeyi yönetenler 17 yıldır cepleri için çalıştılar!"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'de düzenlenen Belediye Başkanları toplantısında konuşma gerçekleştirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'de Belediye Başkanları toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Ülkeyi yönetenlerin 17 yıldır cepleri için çalıştığını söyleyen Kılıçdaroğlu ekonomik kriz ve belediyelerin toplamda ödediği borçlara da değindi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
'SEÇİMLERDEN SONRA 820 BİN LİRA BORÇ ÖDENDİ'
"İki örnek vereceğim, İstanbul ve Ankara belediyelerimiz yalnızca 7 ayda bütçe fazlası verdi. 25 yıl içinde yapılan israfı düşünün. Harcanan paraları düşünün. Bir başkent başkent kimliğinden uzaklaştırıldı, bir kasabaya dönüştü neredeyse. Yüksek binaların olması oranın başkent olduğu anlamına gelmez. Orada siz vatandaşla güven içinde bir yönetim yapıyor musunuz? Ankara'nın kültürünü bütün dünyaya tanıtıyor musunuz? Tanıtmıyorsanız olmaz. Biz bunu yapıyoruz. Rica'yi de 25 yıl sonra kazandık. Seçimlerden sonra 820 bin lira borç ödendi, 600 bin lira da tasarruf yapıldı. O sebepten sizlere teşekkür ediyorum. Verdiğiniz mücadele bu ülkenin her insanına helal olsun dedirtecek. Size bir teşekkürüm daha var; şeffaflık. Belediye meclis toplantılarını canlı yapıyorsunuz. Düne kadar saydamlık denen bir kavram yoktu. Onların belediyelerinden bu yanıtı alamıyoruz ama bizim belediyelerimiz şeffaflık konusunda üstlerine düşeni yapıyorlar. Bu da bir ilktir."
'İBB, 30 BİN ÖĞRENCİYE YARDIM YAPACAK'
"Ekonomik krizin sosyal ve toplumsal sonuçları var. 17 yıldır bu ülkeyi yönetenler cepleri için çalıştılar. Sadece cebi için çalıştı, vatandaş için değil. Geldiğimiz ekonomik krizin geniş halk kitlelerini vurduğunu görüyoruz. Türkiye, toplu intiharların olduğu bir sürece girdi. Bizim belediye başkanlarımız sosyal yardımları belirli çerçeveler etrafında hayata geçirmeye başladılar. Bu da bizim için çok değerlidir. Bir örnek vereceğim, İBB'den. Bu yıl dar gelirli yoksul 30 bin üniversite öğrencisine yardım yapılacak. Miktarı 96 milyon lira. Nereden buldu bu parayı? İsrafı önleyerek. Geliri bir yerden artmadı, israfı kesti, dar gelirli ailelerin üniversitede okuyan çocuklarına veriyor. Bu toplumsal barış açısından son derece değerlidir. İsrafı önlüyoruz, tasarrufları halk için kullanıyoruz."
"Bin liranın emekli aylığı alan var mı yok mu tartışması çıktı. Rakam verdim, 847 bin 643 kişi. Dediler ki böyle bir şey yok. Bakın değerli arkadaşlarım, bu sosyal güvenlik kurumunun Eylül 2019 tarihli tablosu. Ben doğruları söyledikçe onlar yalanla halkı kandırmaya çalışıyorlar."
'ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 250 BİN ÖĞRENCİNİN YOL ÜCRETLERİNİ AZALTTI'
"Ankara Büyükşehir Belediyemiz 250 bin öğrencimizin yol ücretini azalttı. Bu çok önemli. Bazı belediye başkanlarımız kendi bölgelerinde aile sigortasının bir benzerini uygulamaya çalıştı. Ankara Yenimahalle, Adana Seyhan Belediyelerimiz bunu yaptı. Şimdi Ankara bunu kat üzerinden bütün Ankara için yapacak. Ülkeyi yönetenler bunu beceremiyorlar ama biz yerel yönetimlerde bunu yapıyoruz. Bu kimin garibanın, yoksulun yanında olduğunu gösteriyor. Kreş yapacağız. Yoksul mahallelerden başlayarak her mahalleye kreş yapacağız. Çoğu belediye başkanımız yaptı, yapmaya da devam ediyor. Şehir hastanelerinin benzeri değil ama. İstanbul'un yapacağı 150 kreş için belediye bütçesinden beş kuruş para çıkmayacak."
'TÜRKİYE'DE KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ YOKTUR'
"Demokrasi kültürü geliştikçe bu ülkede kişi başına düşen gelir de artar, yatırımcı geleceğini ön görür. Yargı bağımsızlığı olmadığı için, adalet duygusu zedelendiği için, parası olanın hapisten çıktığı için... Parası olanın hakkında iddianame bile hazırlanmayan bir dönem yaşıyoruz. Sizler belediye başkanı oldunuz, seçildiniz, daha koltuğunuz bile ısınmadı, bir vali görevden alınsın diye dilekçe yazıyor. Bu doğru değildir. Her siyasi parti doğal olarak bir başka partinin rakibidir. Ama her partinin ortak hedefleri vardır. Herkesin iş güç sahibi olması gibi. Eğer siz beğenmediğiniz bir partinin belediye başkanlarını neredeyse topluca görevden alıp yerine kayyım atıyorsunuz. Vatandaş hangi gerekçeyle oy kullandı peki? Sandığı koymasaydınız. Belediye meclisi var, maden başkanı görevden aldınız, belediye meclisi seçsin. Ona da izin vermediler. Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Ben bunu söyleyince kızıyorlar sanıyorlar ki ben bir sırrı ifşa ettim. Hayır arkadaşım, bütün dünyanın bildiği bir şey bu. İster Amerika'ya ister battığı söylenen İskandinavya'ya gidin. Bu gerçekler bizim canımızı acıtıyor.
'TANK PALET FABRİKASI KATAR'A BEDAVA SATILDI'
"Birileri ülkemizin varlıklarını, başka bir orduya peşkeş çekiyorsa, buna karşı durmak namus borcumuzdur. Tarihin CHP'ye yüklediği bir görevdir. Tank palet fabrikasını kastediyorum. Değeri 20 milyar dolar. 1 milyon 800 bin metrekarelik alanda Sakarya'da kurulu Avrupa'nın en büyük entegre tesisi. Bu şu anda Katar ordusuna bedava verildi. BMC grubuna bedava verildi. Önce diyordu ki özelleştirme yok. Kendi kararını çıkardı, altında kendi imzası var, vatandaşa yalan söylüyor. O makamda oturan birinin yalan söylemesi yakışır mı ya. Şu soruyu sordum henüz yanıt alamadı, soracağım; dünyanın hangi ülkesinde kendi silah fabrikasını yabancı bir ülkeye bedava veya parayla veren bir ülke var mı? İkinci kararnameyi resmi Gazete'de yayımlamadı, korktu. Ben görmeyeyim diye. Ama ben görürüm arkadaşlar. Bürokraside çalışan binlerce vatansever insan var. Öyle bir kararname yoktur da diyemiyor. Biz satmadık diyor, satsaydın biz o parayı görecektik, satmadın. İşletme hakkını devrettik diyor, kaça devrettin arkadaşım? Bunu yapmak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanettir. Keşke bu konuda da mahkemeye verse de derdimizi mahkemeye anlatsak. Ama mahkemeler de onun emrinde biliyorum."