
Uzaya ucuz yoldan gitmenin tüyoları... Türkiye'de her şey tamam artık, uzaya gidiyoruz!
Türkiye ekonomik sıkıntılara, hayat pahalılığına ve market fiyatlarına ilişkin yandaş gazetelerin bulduğu yöntemler sonrasında başka sıkıntısının kalmamasıyla birlikte gözünü uzaya dikti. Biz de sizin için "Uzaya ucuza nasıl gidilir?" diye araştırdık.
Yıllardır hükümetlerin tekelinde gerçekleşen uzay yolculuğu maceraları artık özel şirketlerin de faaliyette bulunduğu merak ve keşiflerle dolu bir alana dönüştü. Gittikçe gelişen teknoloji ile birlikte uzaya yolculuk yapmanın maliyetinin geçmişe nazaran bir nebze de olsa azaldığı saptansa da talep edilen rakamlar hâlâ küçümsenmeyecek nitelikte karşımıza çıkmaya devam ediyor. Uzaya dair edinilen bilgiler arttıkça, kişilerin içinde barındırdığı keşif merakı da buna paralel olarak artmaya devam edecek gibi görünüyor.
Geçtiğimiz yıl içerisinde Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 2011 yılından sonra ilk kez astronot gönderme kapasitesine ulaştıklarını ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) Amerikan topraklarından dünya yörüngesine içerisinde iki astronot bulunan mekik fırlatacağını duyurmuştu. Bu basın açıklamasında "SpaceX, astronotlar Doug Hurley ve Bob Behnken’i ISS’e ulaştırmak üzere Mayıs 27’de, Florida’nın Kennedy Uzay Merkezinden bir fırlatma gerçekleştirecektir." şeklinde bir ifadeye yer verilmişti.
Avrupa Birliği (AB) sırf 2018 yılında uzay çalışmalarına toplamda 2 milyar 120 milyon dolar harcamıştı. Avrupa Komisyonu uzay projelerine 2021-2027 yılları arasında tam tamına 16 milyar euro bütçe ayırma önerisinde bulunduğu biliniyordu. Söz konusu bütçe, uydu programlarını ve güvenli devlet iletişim sistemi gibi yeni projeleri ele almayı kapsıyordu. AB'nin, bu konuda bir öncü mahiyetinde olabilmesi için yetersiz olacağını öngörmek çok da zor değil. Zira 2024 yılına dek astronotları yeniden aya göndermeyi planlamakta olan NASA'nın yıllık bütçesi hesaplandığı zaman ortaya 20 milyar dolarlık bir bütçe çıkıyor. Gel gelelim Çin'in ise, her yıl kendi uzay ajansına takriben 8 milyar dolar yatırım yaptığı bilinen bir gerçek...
Çin başta olmak üzere ABD, Rusya, Fransa gibi ülkeler de uzay araştırmalarına yönelik kapsamlı çalışmaları için bütçe toparlanması yapmayı sürdürüyor. Öyle ki, Fransa yeni uzay stratejisi kapsamında uyduları korumak için bir lazer silah geliştireceğini de duyurmuştu. Savunma Bakanlığı ise 4.3 milyar bütçe ayrılacak uzay kuvvetlerinin 2030 yılına kadar tam kapasiteyle çalışmasını planlamaya devam ediyor. Rusya ise, 'Soyuz' roketleriyle bir astronotu ISS'e göndermek için 80 milyon doların üzerinde ücret talep ettiğini açıkça belirtirken ABD merkezli SpaceX şirketinin ise geçtiğimiz yıl kullanılmaya başlanmış olan roketleriyle aynı görev için 50 milyon dolar talep etmesi büyük yankı uyandırdı.
Diğer ülkelerin uzay araştırmaları için belirlemiş olduğu bütçe ve gelmek istenen noktayı bir kenara bırakıp gelelim Türkiye'nin uzaya ilişkin gerçekleştirmeyi hedeflemiş olduğu aşamalara ve bu aşamalar için ayırmış olduğu bütçeye...
Geçtiğimiz günlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Milli Uzay Programı Tanıtım Toplantısı' adlı etkinlikte Türkiye'nin gelecek yıllarda uzay ile ilgili büyük bir adım atacağını "Gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriğiyle ülkemizin uzaydaki yol haritası olacaktır" şeklinde duyurmuştu. Erdoğan'ın gerçekleştirdiği bu konuşmasında, Türkiye'nin henüz kendi roketlerini uzaya fırlatacak seviyeye gelemediğini fakat bu konuda da önemli adımlar atıldığını, mikro ve mini uyduların uzaya fırlatılması çalışmalarının yürütüldüğünü, uzay çalışmalarına dair on ayrı hedefi belirtirken uzay limanı işletmesine sahip olmanın ve bir Türk'ü uzaya göndermenin de bu gelişmelerin arasında yer aldığı açık açık belirtildi.
Hatta büyük bir sansasyonel olay haline gelen Göbeklitepe yakınlarındaki tarlada toprağa saplı halde bulunan metal blokun yani monolitin de uzay programının reklamı olduğu Erdoğan'ın, konuşma yaparken arkasında monolitin görselinin belirmesiyle "Şimdi Türkiye'deki uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji hedef ve projelerinin yer aldığı milli uzay programımızı tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki, gökyüzüne bak ayı gör," demesiyle ortaya çıkmıştı. 'Göktürk 2' adlı Türk uydusunun planlama çalışmaları devam ederken TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirilen bu uydunun IMC'nin de entegrasyon işlemleri tamamlanmış olduğu ve 2022 yılında fırlatılmaya hazır olması maksadıyla testlerinin hala sürdüğü biliniyor. Geçtiğimiz ay, uzaya fırlatılanTürksat 5A uydusuyla Türkiye'nin uydu sayısı dörde yükselmiş oldu. TÜBİTAK Uzay, Sage, Delta, Aselsan, Roketsan, İTÜ başta olmak üzere birçok kuruluşun altyapısında önemli işler yürütülmeye devam ediyor.
Uzay projeleri kapsamında ABD (NASA) 17.3 milyar dolar, ESA (Avrupa Uzay Ajansı) 4.58 milyar dolar, Fransa 2.49 milyar dolar, Japonya 2.1 milyar dolar, Rusya 1.4 milyar dolar, Almanya 1.242 milyar dolar, İtalya 1 milyar dolar, Hindistan 815 milyon dolar, Çin 500 milyon dolar, Birleşik Krallık 414 milyon dolar, Cezayir 360 milyon dolar, Kanada 321 milyon dolar, Ukrayna 250-300 milyon dolar, Belçika 230 milyon dolar, Brezilya 219 milyon dolar, İspanya 175 milyon dolar, Hollanda 160 milyon dolar, Güney Kore 150 milyon dolar, İsviçre 110 milyon dolar, İsveç 100 milyon dolar, Türkiye 24, 5 milyon dolar bütçe ayırması neticesinde toplamda 33,6 milyar dolar gibi bir rakam ortaya çıkıyor.