Yılmaz Özdil: "Bu arkadaş eşek yüküyle dolar toplarken, hiç soran olmamış mı?"

Yılmaz Özdil: "Bu arkadaş eşek yüküyle dolar toplarken, hiç soran olmamış mı?"

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, yaklaşık 2 milyar dolarla kayıplara karışan Thodex'in kurucusu ve CEO'su Faruk Fatih Özer'i köşesinde yorumladı.

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, yaklaşık 2 milyar dolarla kayıplara karışan Thodex'in kurucusu ve CEO'su Faruk Fatih Özer'i köşesine taşıdı.

Özdil'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

İnternet üzerinden kripto para satan bir arkadaş, 400 bin kişiden milyonlarca dolar topladı, Arnavutluk'a kaçtı.

Seksi kıyafetler giydirilmiş mankenlerle reklam yapıyordu.

Müşterilerine çekilişle Porsche hediye ediyordu.

Sayın medyamız kendisiyle röportaj üstüne röportaj yaparak şakşaklıyordu, finansal deha olarak manşet yapıyorlardı, örnek işadamı olarak dergilere kapak yapıyorlardı.

Televizyonlardaki ekonomi programlarına sponsor oluyordu.

Sayın ahalimiz de para yağdırıyordu.

12 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşmıştı.

Halbuki…

İnternetteki kripto para borsaları Türkiye'de herhangi bir kanuna veya herhangi bir otoriteye bağlı değil, kripto para satılan internet siteleri kapatıldığı anda herkesin parası sıfıra inmiş oluyor!

Üstelik…

Sayın ahalimizin “kripto para uzmanı” diye balya balya dolar yatırdığı bu arkadaşın kim olduğu bile bilinmiyor!

Eğitimi bile bilinmiyor, sayın lavuk medyamız o kadar röportaj yapmıştı, merak edip eğitimi soran bile olmadı, reklam vermesi yeterliydi.

27-28 yaşında olduğu tahmin ediliyor, çünkü yaşı bile bilinmiyor.

Ailesi kim?

Bilinmiyor.

İkametgah adresi neresi?

Bilinmiyor.

2017 yılında Kadıköy'de bir ofis kiralamış, sayın ahalimiz şakır şakır para yatırmaya başlamış, sadece bu biliniyor.

Şirketinin yönetiminde kendisinden başka kimse yok.

Türkiye'nin ekonomi tarihi, kendisini çok kurnaz zanneden sayın ahalimizin hampadan para kapma sevdasının özetidir.

Bir koyup beş alma, avantadan mal mülk sahibi olma, çalışmadan köşeyi dönme merakının kaçınılmaz neticesidir.

Banka hortumculuğundan finansal krizlere kadar, hepsinin temelinde, sayın ahalimizin ibret almayan tamahı vardır.

Bir de asla sorulmayan şu soru vardır…

Engelli yurttaşlara mesela, alt tarafı bir tekerlekli sandalye almak için bağış kampanyası yapmaya kalktığında bile, seksen yerden izin alman gerekir, devletten izinsiz tek kuruş toplayamazsın.

Peki, bu arkadaş eşek yüküyle dolar toplarken, hiç soran olmamış mı?

Kendini kurnaz zanneden sayın ahalimizin bu tiplere para yatırması hiç şaşırtıcı değil ama… Sayın devlet büyüklerimizin bu işlerden hiç haberinin olmadığına inanacak kadar keriz var mı aramızda?