1908'i yaratanlara bin selam: Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!

1908'i yaratanlara bin selam: Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!

Bundan 111 yıl önce, 'Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet' diyenler, Abdülhamit'i devirmişti. Aradan geçen 111 yılın ardından bu slogan bir kez daha güncel.

AKP iktidarının 'kahraman' olarak Türkiye halkına yeniden pazarlamaya çalıştığı despot ve gerici 2. Abdülhamit, 111 yıl önce bugün devrilmişti.

Abdülhamit'in baskıcı yönetimini yerle bir eden, sarayın hakimiyetine son veren bu devrim, Manastır'da İttihat ve Terakki'nin öncülüğünde başlayan sert bir mücadelenin sonunda geliyordu.

Manastır'da isyan edenler, 23 Temmuz'da top atışlarıyla Meşruiyeti yeniden ilan edince, Yıldız'daki Saray, 24 Temmuz 1908'de çaresiz şekilde kaderine boyun eğiyordu. Abdülhamit'in 30 yıl boyunca askıya aldığı anayasa, büyük bir coşkuyla kaldırıldığı tozlu raflardan indirilecek, "eşitlik, özgürlük ve kardeşlik" sloganları Osmanlı topraklarında belki de ilk kez bu kadar yüksek sesle dile getirilecekti. Padişahın tebaası olarak görülen halk bu devrimle yurttaşlığa adım atıyor, padişahın sonsuz yetkisi Meclis eliyle kısıtlanıyor, kadınlara üniversite yolu açılıyor, din adamlarının ayrıcalığına son veriliyordu.

1908 Devrimi bu topraklardaki ilk büyük ileri atılım olarak tarihte yerini alıyordu...

YARIM KALAN BİR DEVRİM...
Lenin, 1908'in ardından “Türkiye’de Jön Türklerin önderlik ettiği ordu içindeki devrimci hareket zafere ulaştı. Bu zaferin yarım bir zafer, hatta daha azı olduğu doğrudur, çünkü Türkiye’nin İkinci Nikolası (II. Abdülhamit) meşhur Türk anayasasını tekrar yürürlüğe koyma vaadiyle şimdilik paçasını kurtarmayı başardı. Ama bir devrim sırasında böyle yarım zaferler, eski rejimin vermek zorunda kaldığı alelacele tavizler, daha geniş halk kitlelerini içine alan iç savaşın yeni ve çok daha kesin, daha şiddetli dalgalanmalarına yol açacak en sağlam garantidir” diyecekti.

Selam olsun diktatörlüğe son veren Türk devrimcilerine!..