Washington Post'un haberine göre, ABD Bölge Mahkemesi'ne yapılan şikayette neredeyse tamamı ABD vatandaşı olan 15 eylemci, Erdoğan'ın korumalarının kendilerine saldırdıkları sırada oluşan zararlar için tazminat talebinde bulundu.

100 MİLYON DOLARDAN FAZLA TAZMİNAT TALEBİ

5 diğer kişi ise 3 Mayıs'ta yaptıkları şikayette maruz kaldıkları zararlar nedeniyle Türkiye'nin 100 milyon dolardan fazla tazminat ödemesini istedi.

16 Mayıs 2017'de ABD'nin Washington kentindeki Türkiye Büyükelçiliği konutu önünde Erdoğan'ın korumalarının da aralarında olduğu gruptan kişiler, Cumhurbaşkanı'nı Kürtlere yönelik politikaları nedeniyle protesto eden grupla kavga etmiş, aralarında yaşlıların ve kadınların da olduğu eylemciler kavgada yaralanmıştı.

NEFRET SUÇU, İNSAN HAKLARI İHLALİ, TERÖRİZM, DARP VE SALDIRI SUÇLAMASI

Mağdurlar kavga nedeniyle beyin sarsıntısı, nörolojik zarar, diş kaybı ve post travmatik stres yaşadıklarını iddia etti.
Haberde Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinin konu hakkında açıklama yapmadığı belirtilirken, avukatların 'ABD Dışişleri Bakanlığı ve insan hakları örgütlerinin Erdoğan'ın otoriterlik eğilimine, muhaliflere yönelik baskısına ve Türkiye'nin Kürt azınlığa yönelik siyasi ve askeri kampanyasına olan itirazlarını anlattığı' belirtildi.

Dava dilekçesinde Türkiye nefret suçu, insan hakları ihlali ve terörizmle suçlandı.

Davalarda ayrıca darp ve saldırı suçlamalarının yapıldığı da vurgulandı.

ABD yasaları genellikle yabancı hükümetlere yönelik özel davaların açılmasını yasaklıyor. Ancak terörizm ya da yabancı hükümetlerin çalışanları ya da yetkililerinin ABD topraklarında ölüm ya da yaralanmayla sonuçlanan eylemleri bu konuda istisna oluşturuyor. 

'ABD DEMOKRASİSİNİN ALAMET-İ FARİKASINA YAPILMIŞ DOĞRUDAN VE VAHŞİ BİR SALDIRI'

Davanın hukuk danışmanlarından Agnieszka M. Fryszman "Türk güvenlik güçlerinin ve destekçilerinin yaptığı saldırı sadece davacılarımıza yönelik değil aynı zamanda ABD demokrasisinin alamet-i farikasına, barışçı toplanma özgürlüğüne, yapılmış doğrudan ve vahşi bir saldırıdır" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesi esnasında Beyaz Saray'ın önünde protestolar vardı.

Bir diğer hukuk danışmanı Joshua Colangelo-Bryan da olayın 'şoke edici' olduğunu belirterek "Bu kişiler ülkemizdeki barışçı bir eylemi bastırmaya çalışan yabancı ajanlar ki bu da durumu olağandışı kılıyor" dedi.
Davacılardan 61 yaşındaki ABD vatandaşı bir Kürt olan Murat Yaşa, 16 Mayıs'ta Beyaz Saray önü ve sonrasında Büyükelçilik konutu önündeki eylemi yönetmeye yardım ettiğini söyleyerek yaşadıklarını anlattı. 

Yaşa "Bize beddua etmeye başladılar ancak asla bize saldıracaklarını düşünmemiştim. Ayağa kalkıp kendimi savunmaya çalıştığım her an 4-5 kişi bana vuruyordu. Güldüklerini duydum" diye konuştu. 

'Bebek katili Erdoğan' diye slogan attıklarını doğrulayan Yaşa kendisine saldıranların ise "ABD'ye geldin diye kendini kurtaracağını mı sandın? Nerede olursan ol seni bulup öldüreceğiz" dediklerini öne sürdü.

TÜRKİYE SAVUNMA YAPMAYI REDDERSE YARGIÇ HÜKMEN EYLEMCİLERİ HAKLI BULABİLİR

Erdoğan geçen yıl eylemcileri PKK ile ilişkili olmakla suçlamış ve ABD'li yetkilileri korumalarına yapılan cezai suçlamalar nedeniyle kınamıştı. 

ABD yasalarına göre Türk hükümeti davada kendini savunabilir, uzlaşmaya gidebilir ya da savunma yapmayı reddedebilir. Ancak ret durumunda yargıç, eylemcileri hükmen haklı bulabilir. İki davadaki 20 davacıdan 6'sı kendilerine ya da Türkiye'deki ailelerine yönelik misilleme korkusu nedeniyle kimliklerinin gizli kalmasını istedi.

Davalar ABD'nin Erdoğan'ın 15 koruması ve 2 ABD ve 2 Kanada vatandaşına yönelik cezai soruşturma girişiminin ardından geldi.

ABD'li savcılar daha sonra 11 koruma hakkındaki suçlamaları düşürmüştü. Ülkeden ayrılan 4 diğer korumanın da mahkemeye çıkarılması beklenmiyor. Washington Post, ABD'nin davaların neden düştüğü konusunda açıklamada bulunmadığını da vurguladı. Eylemcilere saldıran 2 ABD vatandaşı 1 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.