Ahmet Altan'ın avukatından AİHM'e yeni dilekçe: Artık daha fazla...

Ahmet Altan'ın avukatından AİHM'e yeni dilekçe: Artık daha fazla...

Ahmet Altan'ın 991 gündür tutuklu bulunan edebiyatçı ve gazeteci Ahmet Altan’ın bireysel başvurusunu hala görüşmeyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) avukatı Figen Albuga Çalıkuşu başvurunun ivedilikle görüşülmesi talebiyle yeni bir dilekçe verdi.

AİHM’e Ahmet Altan adına 2017 yılının Ocak ayında yapılan bireysel başvuruya ilişkin “Artık daha fazla gecikmeyin” diyen avukat Çalıkuşu, dilekçe ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Yargı reformundan söz ediliyor ama hukukun adil işlemesi bile birçok sorunu çözer. Örneğin adil yargılama yapılsa, 991 gündür hapiste olan Ahmet Altan hapiste olmayacaktı.”

Ahmet Altan ve kardeşi iktisat profesörü Mehmet Altan, 2016 yılının Eylül ayında 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bir soruşturma kapsamında tutuklanmış, avukatları 8 Kasım 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu. Mehmet Altan’ın başvurusunu 11 Ocak 2018’de karara bağlayan AYM, Ahmet Altan’ın başvurusunu ise 4 Temmuz 2018 tarihinde Genel Kurul’a sevk etmiş, Genel Kurul ise başvuruyu gündemine ancak Mayıs ayında almıştı. Ahmet Altan’ın dosyasını 3 Mayıs 2019 günü inceleyen Genel Kurul, “hak ihlâli bulunmadığı” yönünde karar vermişti.

AYM’nin, aradan geçen bir aylık zamana rağmen kararını henüz yayımlamadığına dikkat çeken avukat Çalıkuşu, AİHM’e gönderdiği 4 Haziran tarihli dilekçede, “AYM’nin Ahmet Altan kararını ve gerekçesini açıklamayı geciktirerek, AİHM’e yaptığı başvurunun da sonuç alıcı bir şekilde ele alınmasının engellenmesinin amaçlandığını” ifade etti.

Çalıkuşu dilekçesinde, aynı dosya kapsamında aynı suçlamalarla başlayan yargılamada, iki başvuru dosyasının farklı devam eden sürecinin, Ahmet Altan yönünden yeni hak ihallerine neden olduğuna dikkat çekti: “Ne yazık ki Anayasa Mahkemesi’nin izlediği usul ve verdiği son kararlar itibarıyla hak ihlâllerini sonlandırma yerine, yeni hak ihlâllerine sebebiyet vermeyi tercih ettiği açıktır.”

Dilekçesinde, AYM’nin Türkiye’deki siyasi denge ve eğilimlerin etkisi altında olduğunu ve “etkili” bir başvuru yolu olarak nitelendirilemeyeceğini ifade eden Çalıkuşu, AİHM’nin vereceği kararın büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.