AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, gazeteci Uğur Dündar'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun bir araya geleceği canlı yayına moderatörlük yapma önerisini reddetme gerekçesinin izaha muhtaç olduğunu söyledi. Turan, "Keşke böyle bir sorumluluktan kaçmamış olsaydı" diye konuştu.

TBMM'de gazetecilerle sohbet eden AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları AKP'li Binali Yıldırım ile CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun ortak canlı yayın kararını değerlendirdi.

"Türkiye’nin çoktan beri beklediği tartışma zeminin hayat bulmuş olması kıymetli bir yaklaşım" diyen Turan, hem Yıldırım’ın hem de İmamoğlu’nun konuya olumlu yaklaşmasını takdire şayan bulduğunu söyledi.

Yıldırım’ın bu tartışmanın özgüvenle en muhalif diye düşünülen Uğur Dündar’ın moderatörlüğünde yapılmasını talep etmesinin de çok kıymetli olduğunu kaydeden Bülent Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Neden vazgeçtiğinin izaha muhtaç olduğu kanaatindeyim'

"Aslında burada kimin kazandığından çok kimin kaybettiği sorusu öne çıktı. Uğur Dündar gibi yaşını başını almış, sözüm ona duayen gazeteci keşke böyle bir sorumluluktan kaçmamış olsaydı. Çünkü özellikle 28 Şubat yıllarında nasıl bir taraflı, yanlı gazetecilik yaptığı, çocukları siyasal olarak istismar ettiği, farklı görüntüleri değerlendirdiği, hep bunlar bizi üzen habercilik anlayışıydı. Bunları belki telafi etme imkanı olabilirdi. Ahiri ömründe iki farklı partinin, iki kıymetli adayının çıkıp onun öncülüğünde tartışma imkanı bulması çok kıymetliydi ama bunu reddetti. Ben bunu eline geçen tarihi fırsatın heba edilmesi olarak düşünüyorum.

Gerekçelerini izah etti ama bence kendisinden başka kimse inanmadı. Bu gerekçelerin inandırıcı olmadığını neden vazgeçtiğini de kamuoyuna açıklamak zorunda olduğunu düşünüyorum. Şahsi kanaatim nasıl ki, CHP adayına zaman zaman ‘tatil yap artık yoruldun’ diyorlar, nasıl ki İstanbul’da VİP’ten binmediği halde Ordu’da VİP’ten bin diyorlar, aynı anlayışın, aynı yaklaşımın Uğur Dündar’a da, ‘sen bu işi yapma’ dediklerini düşünüyorum. Kendi kararı olsaydı ilk açıklamasında heyecan duymazdı. Çünkü ilk açıklamasında onur duyduğunu, heyecan duyduğunu ifade etti, bir gün sonraki açıklamasında da bu işten vazgeçtiğini ifade etti. Ben neden vazgeçtiğinin izaha muhtaç olduğu kanaatindeyim.”