Akşener, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi anlattı: ‘İttifak kelimesi…’

Akşener, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeyi anlattı: ‘İttifak kelimesi…’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine ilişkin, “Görüşme boyunca ‘ittifak’ kelimesi, tek bir defa bile geçmedi. Zira kongremizde de ifade ettiğim gibi, bir ittifak arayışımız yok” dedi. Akşener, seçim güvenliği ile ilgili çalışmaları ifade ettiklerini belirtti ve “Görüyoruz ki, AKP yığınak yapıyor” ifadesini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine ilişkin, “Görüşme boyunca ‘ittifak’ kelimesi, tek bir defa bile geçmedi. Zira kongremizde de ifade ettiğim gibi, bir ittifak arayışımız yok ve biz ittifakı milletimizle yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda duruşumuz açık ve nettir” dedi.

CNN Türk’te Gece Görüşü programına konuşan Akşener özetle şunları söyledi:

“Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve çalışma arkadaşları İYİ Parti Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Görüşme öncesinde de sonrasında da ‘ittifak’ görüşmesi gibi sunulmaya çalışılan bu ziyaret, bir tebrik ve nezaket ziyaretiydi. 1. Olağanüstü Kongremizin ardından Sayın Genel Başkan bizi kutlamaya geldiler. Siyasette böylesi nazik ziyaretlerin yeniden yaşanmaya başladığı görmek bizi mutlu ediyor. Belirtmeliyim ki, görüşme boyunca ‘ittifak’ kelimesi, tek bir defa bile geçmedi. Zira kongremizde de ifade ettiğim gibi, bir ittifak arayışımız yok ve biz ittifakı milletimizle yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda duruşumuz açık ve nettir.

'HER PARTİ KENDİ ADAYINI ÇIKARMALI'

İlk günden bu yana söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı seçiminde her parti kendi adayını çıkarmalıdır. ‘Ben ve ittifak yaptığım partiler yerli ve milli’ diyerek, diğer tüm siyasi partileri bir kötü torbaya doldurmaya çalışan anlayışa karşı bunu elzem görüyoruz ki, AK Parti Genel Başkanı'nın, kutuplaşma ve gerginlik politikasıyla, demokrasi ve hukukumuzu riske attığı bu günlerde, seçimler tam bir demokrasi şölenine dönüşebilsin. İki önemli partinin lideri ve kadroları bir araya geldiğinde doğaldır ki Türkiye’nin sorunları konuşuldu. Dövizdeki hareketlilik ve ülkemize getirdiği yük, şeker fabrikaları ile ilgili gelişmeler ve seçim güvenliği konularında görüş alışverişinde bulunduk.

‘AKP YIĞINAK YAPIYOR’

Biz seçim güvenliği konusunda yaptığımız çalışmaları ifade ettik. Demokrasiye inanan ve millet iradesine güvenen herkesin bu konuda tüm önlemleri alması gerektiğini belirttik. Zira millet iradesinin tecellisi, demokrasinin ve hukukun kurallarına uymakla mümkündür. Bu konuda gerekli önlemleri almak aslında hükümetin görevidir. Ama görüyoruz ve hissediyoruz ki, AK Parti bu konuda bir yığınak yapıyor. Bu yığınak, demokratik teamüllere ve kuralları pek de uygun değil. Biz sandık güvenliği için her önlemi alacağız. İYİ Parti 200.000 kişiye sandık eğitimi verilecek bir programı başlattı. Bu konuda daha önceki tecrübeler ışığında, donanımlı kadrolarımız, Türkiye’nin dört bir yanında bu çalışmaları yürütecekler. Bu konuda, sivil toplum kuruluşları ile de dayanışma içinde olacağız.

'MİLLETİN AKLIYLA ALAY EDİYOR'

Görüşmede gündeme gelen bir başka konu da, döviz ve piyasalardaki olumsuz hareketlilik ve ekonominin verdiği alarmdı. Yıllardır yapılan tüm uyarılara rağmen, kamu ve ülke yararı düşünülmeden yürütülen bir ekonomik sistem, doğası ve ülke şartları gereği gelip tıkandı. Son günlerde yaşanan olumsuzlukları da ‘dış saldırı’ gibi gerekçelerle geçiştirmek mümkün değildir. Bu, yanlış ekonomi politikalarının olağan bir sonucudur. Nitekim akaryakıta peş peşe yapılan zamlar, dövizdeki rekor yükseliş, güçlü şirketlerimizin borçlarına yeniden yapılandırma talepleri, aslında bize önemli sinyaller veriyor. Ama bakıyoruz AK Parti Genel Başkanı bu tabloyu önemsemiyor. Ekonomi Bakanı ‘döviz kuru Türkiye gerçeğini yansıtmıyor’ diyerek, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Türkiye’de bütün ticari işlemler günlerdir bu yüksek kurdan yapılırken, bu gerçek başka hangi ülkenin gerçeği olabilir ki? İş dünyamızın ve vatandaşımızın borcunu katlayacak, ekonomisini alt üst edecek bu tehlikeye hasır altı edilmemeli ve bir an önce gerekli önlemler alınmalı.”