Aleyna Çakır davasında herkes korkudan bir kenara mı çekildi?

Aleyna Çakır davasında herkes korkudan bir kenara mı çekildi?

Aleyna Çakır ölümünde Ümitcan Uygun’un annesi Gülay Uygun’un boş bir arazide bulunmasının ardından yaşanan gelişmeler Türkiye gündeminden düşmüyor.


Aleyna Çakır olayı üzerindeki sır perdesi aralanamıyor. Son olarak Gülay Uygun hakkında soruşturma başlatılmış ve canlı yayına bağlanan bazı kadınların Ümitcan Uygun'un annesinin genç kızları kötü yola düşürmeye çalıştığı ihbarları üzerine ifadesine başvurulacağı açıklanmıştı. Ancak Gülay Uygun’un intihar ettiği iddialarının ardından Aleyna Çakır olayı farklı bir boyut kazandı. Aile Gülay Uygun’un ölümünde Müge Anlı’yı suçlamış ve ‘’Ölümümden Müge Anlı sorumludur’’ yazılı bir not bıraktığı iddia edilmişti. Müge Anlı da programından iddialara yanıt vermiş, ‘’Olayın peşini bırakmayacağım.’’ İfadelerini kullanmıştı. Anlı'nın bugün yayınlanan programında Çakır'ın anne ve babası konuk olarak alınmadı.

Ben yolumdan dönmeyeceğim

Müge Anlı, pazartesi günü yaptığı açıklamada "Bu yayına başladığımdan beri de hep aynı şeyi söylüyorum. Ne söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın ben bu yolumdan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin benim için önemli olan Aleyna'nın o gece intihar etmesi ya da öldürülmüş olması Adli Tıptan gelecek rapora bağlıdır. O ayrı bir konudur. Ama onlarca genç kızın şantaj ve tehditle, dayakla kötü yollara sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunların cezalandırılması gerekiyor. Ne söylerseniz söyleyin. Ben bunu söylemeye devam edeceğim. Başka Aleyna'lar ölsün istemiyorum. Bu bir yıldırma politikası, biliyorum. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. O kadar üzüldüm ki... Keşke hanımefendi bizi arayıp 'Yüzleşebilirim o kızlarla' deseydi. Ben hanımefendiyi bilmem. Konuyu devlete bıraktım, gerekli soruşturma açıldı" ifadelerini kullanmıştı.

Adalet bakanı Müge Anlı'yı eleştirdi.

CNN Türk canlı yayınında Hakan Çelik'in konuğu olan Abdülhamit Gül, Aleyna Çakır'ın ölümü ve sonrasında Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun'un annesinin intihar etmesiyle ilgili şu ifadelerini kullandı: "Çok trajik üzücü bir hadise. Soruşturma devam ediyor. Biliyorsunuz gizli bir şekilde devam eder. Yapacağım yorum, soruşturmanın titizlikle yapıldığına inanıyoruz. Soruşturma neticesinde aldığı kararlar ile adalet duygusunu tatmin edeceğine inanıyoruz. Hakim savcının sosyal medyası televizyonu yok. Onlar kararlarıyla konuşuyor. Adliye bir beyaz süttür orada bir leke varsa bunu kimse affetmez.

Haksız yorumlar yapılabilir ama hakim savcı fiile bakar. Böyle önemli bir konuda saygıyla süreci beklemek lazım. Savcı hangi delile ulaştı bilmiyoruz. Bir TV programcısı değildir savcı. Savcı adaleti yerine getirmeye çalışan bir yargı mensubudur. Hakim öyledir. Varsa bir delilin arkadaş yeri adliyedir karakoldur. Gidip adliye ve karakola konuşacaksın. Adaletin tecelli etmesini istiyorsan savcıya kolluğa elindeki delili vereceksin.

Ne savcı ne de polisim, yalnızca işimi yapıyorum 

Gül'ün bu sözlerine cevap veren Müge Anlı ise "Ne savcı, ne hakim, ne de polisim. Sadece gazetecilik yapıyorum. Bunu yaparken de vicdanımın sesini dinliyorum. Programıma katılan mağdurların ne dostu ne de düşmanıyım. 30 yıldır gazetecilik yapıyorum. Gazetecinin görevi haberi ortaya çıkarmak için araştırma yapmak, bilgileri toplamak, doğrulatmak ve bu bilgiler ışığında yorumlamaktır. Biz kimsenin ne yanında ne de karşısındayız. Bizim görevimiz iddiaları ortaya koymaktır" demişti.

Müge Anlı dosyayı kapattı mı

Aleyna ile ilgili konuşan herkes korkuyla köşelerine sindi. Adli Tıp Kurumundan gelecek raporu bekleyerek onları evlerine uğurlayacaktık. Ama hafta sonu Aleyna Çakır’ın ardından hayata şüpheli bir şekilde gözlerini yuman Gülay Uygun ile ilgili de çok sayıda ihbar geldi. Ölüm başka bir şey Allah rahmet eylesin. Ben idama karşıyım, insanların cezalarını çekmesi taraftarayım. Ben insanların adalet karşısında hesap vermesi taraftarayım. Beni tanıyanlar ne kadar üzüldüğünü bilir. Keşke hayatta olsaydı, ben de bu iddiaları hanım efendiyi buraya davet edip sorabilseydim, karşılığını alabilseydim. Ölmüş birinin arkasından bu iddiaları yayınlamak da bana doğru gelmiyor. Şu anda Gülay Uygun’un ölümündeki sır perdesini merak ediyorum. "

 “Savaşta bile insanlar birbirlerine acısını yaşama süresi tanır. Şu an olay çok taze. Biz bir bu kadar daha tanık bulamayız. Ben adalete inanıyorum. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapora inanıyorum. Gerçek ortaya çıkacak. Keşke Ümit annesi ölmeden önce ben Aleyna’nın intihar edeceğine inanmıyorum deseydi. Keşke anne-babanın yanında dursaydı. Gerçeklerin er ya da gerçeklerin ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Ben biraz daha bekleme taraftarayım. Sağduyulu insanların bize Gülay Hanım’ın ölümüyle ilgili bilgi vereceğine inanıyorum.”

Anlı'nın programında Aleyna Çakır ve Gülay Uygun'un şüpheli ölümlerindeki detaylar bir kez daha işlenerek konuya bir süreliğine ara verildi.

Aleyna Çakır olayında son gelişmeler

Aleyna Çakırın ölümüyle ilgili soruşturmada ise savcının olay günü Ümitcan Uygun’un evde olup olmadığını tespit etmek için istediği HTS kaydı dosyaya girdi. Savcılığın, kayıtları emniyete göndererek kayıtlarla ilgili detaylı bir rapor istediği öğrenildi. Çakır’ın ölümüne ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan istenilen ayrıntılı raporun ise gelmesi bekleniyor.