Ankara kulislerinde kazanlar cayır cayır kaynıyor. Aktarılan bilgiilere göre, AKP'li başkanlar için Adalet ve İçişleri bakanlıkları devreye sokulurken, Gökçek dosyaları için 5 savcıya talimat verildi. Gökçek'in ise savcıların harekete geçmesi halinde 23 yıldır biriktirdiği ve birbirinden habersiz kişilere verdiği bilgi, belge, kayıt, kaset ne varsa afişe edeceği öne sürülüyor.

Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, istifa iddialarıyla gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında 5 savcının çalıştığını söyledi.

Takan bugünkü köşe yazısında “Saray'dan fısıldanan bilgilere göre, başkanlar için Adalet ve İçişleri Bakanlıkları müştereken devreye sokulmuş. Melih Gökçek dosyaları üzerinde Ankara adliyesinden 5 savcıya çalışma görevi verilmiş... Haydi bakalım... Çıkın işin içinden eğer çıkabilirseniz?.. Yoksa, kabile devleti miyiz?” ifadelerini kullandı.

Erdoğan önceki gün, akşamın ilerleyen saatlerinde programında görünmemesine rağmen Binali Yıldırım ile görüştüğünü belirten Takan’ın aktardığına göre, görüşmeye, Yıldırım'ın yanı sıra Erdoğan ailesinin ileri gelenleri de katıldı. Toplantıda, "metal yorgunu" belediye başkanları, il başkanlarının durumlarının yanı sıra erken seçim de ele alındı. Can sıkıcı anket verileri değerlendirildi. Nihai karar daha sonraki toplantılara bırakıldı.

Eli kuvvetli olan kazanacak

Sözcü yazarı Ümit Zileli ise Gökçek’in 23 yıldır herkes hakkında bilgi, belge, kayıt, kaset biriktirdiğinin siyasi çevrelerde, gazeteciler arasında efsane gibi anlatıldığını belirterek, “Gökçek, başına gelmesi muhtemel kötü ihtimalleri hesaplayıp kendini, ailesini güvence altına almak için elindeki “ganimeti” farklı, birbirinden habersiz kişilere emanet etti!..

Görevden alınması, savcıların harekete geçmesi gibi bir durumda bunların afişe edileceği, kulislerin ana konularından biri” dedi

Zileli, görüntünün kılıçların çekildiği yönünde olduğunu ifade ederek, “Ama bahsettiğimiz kişi Melih Gökçek! Vuruşmak yerine “zamanını beklemeyi” daha verimli de bulabilir! Ancak ne olursa olsun yakın gelecek AKP için pek de hayırlı, huzurlu görünmüyor denilebilir. Eli kuvvetli olan ortadaki parsayı kaldırır, diğeri ise iflas bayrağını çeker!” görüşünü aktardı.

Bıçak sırtı

Zileli,  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Polonya dönüşü ‘uçan gazetecilere’, Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarına istifa talebinin iletildiğini, bu makamlara bağımsız aday olarak gelinmediğini, bu koltukların ilanihaye kalınacak koltuklar olarak görülemeyeceği anlattığını belirterek, şöyle yazdı:

“Belediye başkanlarının istifaya yanaşmayıp direnmeleri halinde ne olur?”sorusuna verdiği yanıt ise tonlarca ağırlıktaydı: Böyle bir yola tevessül etmelerini düşünemem, düşünmek de istemem. Çünkü onun neticesi ağır olur” ifade! Daha ne desin Saray?.. Bundan daha açık, daha ağır, daha korkutucu ne diyebilir zaten?!. Ancak başta Ankara olmak üzere hedef büyükşehirlerden, şu yazının yazıldığı ana dek henüz tık yok!.. Haa, belki siz yarın bu yazıyla birlikte istifa haberlerini de okuyor olabilirsiniz!” Açıkçası durum, “Bıçağın Sırtı” durumu!..”

Eli kuvvetli olan kazanacak

Belediye başkanlarının o koltukta geçirdiği her saniyenin, Saray'ın otoritesinde derin bir iz bıraktığını, Saray cenahının ise bu durumun başlıca müsebbibi olarak Melik Gökçek'i gördüğünü aktaran Zileli, kulislere göre, çok sayıda AKP’li milletvekilinin Ahmet Davutoğlu'nun gidişine ses çıkartılmadığı tedirgin ve pişman olduğunu da belirtti.

İstifa mektubu

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan ise Melih Gökçek’in adı geçtiğinde “Aslan Başkanım” diyenlerin bugün artık “Halk bıkmıştı”, “Gökçek’in yolsuzlukları var”, “Parsel parsel satmıştı Ankara’yı FETÖ’ye” ifadelerini kullandıklarını aktararak, “Karaktersizliğin bu kadarı, vefasızlığın bu kadarı, insandan ve insana dair her şeyden bir anda soğutuyor beni” ifadesini kullandı.

Hakan, “Ben olsam Melih Gökçek’in yerinde, şöyle bir istifa mektubuna imza atarım: “Ben hiç lüzum görmüyordum ama nedense Reis böyle bir lüzum gördü. Dolayısıyla Reis’in gördüğü lüzum üzerine istifa ediyorum” diye yazdı.