İstanbul'da acil olarak yapılan Güvenlik Doruğu'nin yanı sıra istihbarat birimleri, İranlı General Süleymani'nin Amerika Birleşik Devletleri tarafından öldürülmesinin olası tesirlerini çözümledi.
İranlı General Kasım Süleymani'nin Amerika Birleşik Devletleri tarafından operasyonla öldürülmesi, Ankara'yı harekete geçirdi. İstanbul'da acil olarak yapılan Güvenlik Doruğu'nin yanı sıra istihbarat birimlerinde Süleymani'nin ölümünden sonra Orta Doğu'da değişecek balansların, Türkiye'yi nasıl etkileyebileceği değerlendiriliyor.

İran'ın bundan sonraki muhtemel tutumu çözümledi. Bölgede ciddi bir Şii nüfus olduğu, Suudi Arabistan'da yüzde 38-40, Bayreyn'de yüzde 80, Kuveyt'te yüzde 50'nin üstünde Şii nüfus bulunduğu belirtiliyor. İran'ın Şii unsurları harekete geçirip kaotik bir ortam yaratıp yaratmayacağı izlenecek. Olası karışıklık Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgeye daha fazla yüklenmesi neticenini doğurabilir.

Gelişmelerin, Türkiye'yi negatif etkileme ihtimali değerlendiriliyor. Bölgedeki kaotik ortamın terör örgütlerinin işine yarayacağı, PKK başta olmak üzere diğer terör örgütlerinin bu karmaşadan istifade etmek isteyeceği dile getiriliyor. Türkiye'nin bu ihtimallere rağmen içeride ve dışarıda ihtiyaç duyulan tedbirleri alacağı deklarasyonluyor.

Süleymani'nin ölümüne kapı aralayan operasyona ait istihbari bilginin kimden gittiği de uzun müddet konuşuldu. Türkiye'nin bu sürecin dışında olduğu teyit edilirken, Amerika Birleşik Devletleri'den art arda yapılan izahların değerlendirilmesi neticesi bu bilginin Kuzey Irak yerel idaresi ile merkezi idareden verilmiş olabileceği ifade edildi.

Buna göre, bu süreçten dolaysız etkilenecek ülke Irak olacak. Bağdat'ta iki değişik iktidar yapısı olduğu değerlendiriliyor. Irak resmi hükümetinin yanı sıra İran yanlısı "paralel iktidar" yapısından söz ediliyor. Asıl dövüşün bu yapılar arasında çıkacağı ve bundan Irak'taki sivil politikanın zarar göreceği tespit etmesi yapılıyor.

Değerlendirmelerde, Süleymani'nin, Orta Doğu'dan Uzak Doğu'ya kadar Müslümanların olduğu coğrafyada etkin bir isim olduğu, kırmızı bültenle aranırken, uçağa binip Rusya'ya gidip geldiği anlatılıyor. Rusya'nın Suriye'ye asker göndermesi ve savaşta açıkça taraf olmasının perde arkasındaki en tesirli ismin de Süleymani olduğu dile getiriliyor.

Yaşanan gelişmeler, "Amerika Birleşik Devletleri-İsrail-İran" arasında bölgede sık sık sergilenen siyasi oyunun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Amerika Birleşik Devletleri'de iç kamuoyunda sıkışan her hükümetin, İran'a dönük bir hareket tasarıladığı, bunun neticeninde da Amerika Birleşik Devletleri kamuoyundan destek aldığı tespit etmesi yapılıyor. Aynı karşıtlığın İran için de geçerli olduğu, İran idaresinin de ihtiyaç duyulan olduğu vakit Amerika Birleşik Devletleri karşıtlığını kullandığı anlatılıyor.