Babacan düğmeye basıyor: Hedef merkez sağ ve merkez sol

Babacan düğmeye basıyor: Hedef merkez sağ ve merkez sol

Ali Babacan yeni parti kurma çalışmalarına devam ediyor. İddiaya göre Babacan, gelecek hafta düğmeye basacak.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve yeni parti iddialarıyla gündemden düşmeyen Ali Babacan'ın gelecek hafta düğmeye basacağı iddia edildi.

Habertürk'te bugünkü köşesinde yeni parti iddialarını ele alan Muharrem Sarıkaya, "Yeni siyasi hareket kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da açıklayan Ali Babacan’ın parti kurmak için harekete geçme tarihi kesinleşmiş. Yakınındakilerin aktardığına göre gelecek haftadan itibaren düğmeye basılacak" dedi.

Sarıkaya "Amaçlanan merkez sağ ve merkez sol, muhafazakar, milliyetçi kesimleri bir araya getirip ANAP’ı yeniden yaratmak" ifadelerini kullandı.

Sarıkaya'nın "Babacan 'Şimşek'siz başlayacak" yazısının ilgili bölümü şu şekilde:

Yeni siyasi hareket kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da açıklayan Ali Babacan’ın parti kurmak için harekete geçme tarihi kesinleşmiş.

Yakınındakilerin aktardığına göre gelecek haftadan itibaren düğmeye basılacak.

Burada dikkat çeken ise AK Parti’den ayrılma süreci…

Kurucular Kurulu içinde olduğu için Ali Babacan açısından AK Parti’den istifa etmesi zorunluluk arz ediyor.

Birlikte yola çıktığı Beşir Atalay, Nihat Ergün gibi isimler için elzem değil.

Ancak aktarıldığına göre onların da AK Parti’den istifaları sıralı gelecek.

KOPAN PARTİ OLMAYACAK

Konuştuklarımın hemen hepsinin bu aşamada altını çizdiği bir nokta vardı…

AP’den kopan Ferruh Bozbeyli’nin DP’si veya CHP’den kopan Turhan Feyzioğlu’nun CGP ya da yakın zamanlarda DYP’den kopan Hüsamettin Cindoruk’un DTP’si veya DSP’den kopan İsmail Cem’in YTP’si gibi olmak istemiyorlar.

Yani AK Parti’den kopanların oluşturduğu bir parti görünümüne girme gibi bir düşünceleri yok.

Hatta “isim bankalarında” mümkün olduğu oranda az AK Parti’den isim bulundurma gibi amaçları var.

Bu açıdan TBMM’de bir grup kurup, oradan örgütlenmeyi yürütme amaçları bulunmuyor.

Ama ellerini sağlam tutmak, pek muhtemel gibi görünmese de bir erken seçim şoku ile karşılaşmamak için yine de temkinli gidiyorlar.

MEHMET ŞİMŞEK YOK

Bu açıdan geçmişte ismi farklı örgütlerin içinde anılmış, tutuklanması, göz altısı veya mahkumiyeti olmasa bile ilişkide olduklarının hepsi ya hapis cezası almış veya yurt dışına kaçmış kişilerin de kadroda görünmesini arzu etmiyorlar.

Son dönem bir kenarda bekleyen, ancak AK Parti’de adı öne çıkmış örneğin, Babacan ile de arası çok iyi olan Mehmet Şimşek gibi isimlerin kadroda olup olmayacağını sordum.

Söylediklerine göre Şimşek milletvekilliği görevi bittikten sonra uluslararası bir şirketle iki yıllığına anlaşma imzalamış.

Yani önünde daha bir yılı var; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın geçmişteki bakanlık teklifini de bu gerekçeyle kabul etmemiş.

Babacan ile görüştüğü biliniyor, ama kadronun içinde yer alması söz konusu değil, zaten şu aşamada kendisi de istemiyor.

ANAP’IN YARATILMASI

Abdullah Gül ise bu süreçte daha önce de yazılıp çizildiği gibi sadece oyun kurucu, parti kadrosunun içinde olma gibi bir düşüncesi yok.

Üzerinde durdukları kişiler bölgesinde veya Türkiye kamuoyunda bir karşılığı olan, kimseyle sorunu bulunmayan, “profesyonelleşmiş, bir anlamda kaşarlaşmış politik kimlikten uzak” isimler.

Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da içinde olduğu, hatta bazı toplantılarına Türkiye’nin adı bilinen kamuoyu araştırma şirketlerinin yönetici ve sahiplerinin de katıldığı, akademisyen, işadamı, tüccar, bürokrat bir çok ismin bir araya geldiği, ağırlıklı bölümü de yeni simalardan oluşan bir yapı.

Bunları aktaranın, “Ekrem İmamoğlu’nu yerel seçim öncesi kaç kişi bilirdi? Kısa sürede uluslararası bir kimliğe dönüştü” yaklaşımı da arayışlarının özeti…

Amaçlanan merkez sağ ve merkez sol, muhafazakar, milliyetçi kesimleri bir araya getirip ANAP’ı yeniden yaratmak.

Merkez sağ siyasette ortaya çıktığına kanaat getirilen boşluğu doldurmaya odaklı yeni bir parti.

Kuruluş tarihi için öngörülen ise eylül veya ekim…