Barış Mitingi'nde Demirtaş mektubu: Barış söyleminden asla taviz vermeyeceğiz

Barış Mitingi'nde Demirtaş mektubu: Barış söyleminden asla taviz vermeyeceğiz

Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda düzenlenen 'Barış, Özgürlük ve Adelet' mitingi sona erdi. Polis ekipleri Yüce Tarla Caddesi girişinden İncirli Caddesi'ni trafiğe kapatarak giriş bariyeri oluşturdu. Çevik kuvvet ekipleri ve Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) giriş noktasında hazır bulunduruldu.

Katılımcılar, İncirli Caddesi'nden Özgürlük Meydanı'na kadar gruplar halinde yürüyerek alana ulaştı. HDP, HDK, EMEP, Halkevleri ve çeşitli demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla gerçekleşen miting barış sloganlarıyla devam etti.

DEMİRTAŞ'IN MEKTUBU OKUNDU

Mitingde HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş'ın mektubunu okudu. 

Mektupta, Demirtaş şu ifadelere yer verdi:

“Hepinizi Edirne Cezaevinden saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün İstanbul'da Barış ve Demokrasi mücadelesini büyütmek için bir araya geldiniz. Ülkemizde ki ve bölgemizdeki barış ihtiyacı her zamankinden günceldir. Barış bölge ve Türkiye halkları için her gün ısrarla tekrarlanması gereken bir hedeftir. Barış mücadelesi asıl barışın imkan ve koşullarının olmadığı zamanlarda önemli ve değerlidir. Bizler barış söyleminden asla taviz vermeyeceğiz. Ancak barışın gelebilmesinin biricik yolunun kurumsallaşan faşizme karşı omuz omuza direnmek olduğunu, bıkmadan bütün Türkiye'ye anlatacağız. Bugün direniş faşizme karşıdır. Direniş savaş politikalarına karşıdır. Direniş zulme, adaletsizliklere ve haksızlıklara karşıdır. Faşizmi kurumsallaştırmak isteyen iktidara karşı direnen demokrasi güçlerinin mücadelesi siyaseti savaş ekseninden çıkartabilir, barış ve demokrasi zeminine oturtur. Bu mücadele demokratik siyasetin önde gelen amacıdır. Bizler demokrasi ve barış mücadelesine, faşizme ve her türlü adaletsizliğe karşı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Demokrasi ve adalet barış özgürlük ve eşitlik mücadelesini ortaklaştırmak, bu gidişi durdurmak için önemli bir adım atmak demektir. Gelin demokrasi mücadelesini büyütelim. Barışı hep birlikte kuralım. Hepimize kolay gelsin yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız."

ÖNDER'DEN ÇİLLER AÇIKLAMASI

Ardından bir konuşma yapan Önder, Tansu Çiller hakkında açıklamalarda bulunarak, “Milli görüş meselesi Tansu Çiller konusunda ağır bir sabıka altındadır. Gençlerimiz bilmezler şöyle oldu; bu kadın 28 Şubat'ın 'şimdi mağduruyum' diye geziniyor ya, seçim meydanlarında ben Refah Partisi ile yani Erbakan ile koalisyon yapmayacağım diye meydan meydan dolaşıp seçim propagandasının bunun üzerine inşa etti. Sonra da onunla koalisyon ortağı oldu. Herkes niye Darbe Komisyonunda 'siz Refahla nasıl koalisyon yaptınız, niye yaptınız' diye sordu. Ben 'niye meydanlarda biz bunlarla koalisyon kurmayacağız dediniz' diye sordum. Sonra koalisyon kurdular. Sebebi neydi biliyor musunuz? O günde bu hırsızlıkla, yolsuzlukla, beklide cumhuriyet tarihinin görülmemiş ebatlarında hırsızlık ve yolsuzlukla itham ediliyordu. Refah ile anlaştılar, üzerine bir şal örttüler. Bunların dini, imanı, kutsalı her ne var ise para söz konusu olduğunda, iktidar söz konusu olduğunda çabucak ortadan kalkıyor. Siz de gele gele Tansu Çiller'e kadar geldiyseniz size hayırlı, mübarek olsun alın üstü de sizde kalsın. Türkiye halklarının karnı tok, gözü açık bunlara karşı" şeklinde konuştu. 

Önder'in konuşmasının ardından miting son buldu.

"SAVAŞ POLİTİKALARINA SESSİZ KALMAYACAĞIZ"

Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Emek ve Demokrasi Koordinasyonunun hazırladığı deklarasyonu okuyan Özge Akman, “Savaş politikalarını ödemeyeceğiz” dedi. Türkiye'nin dünyanın gözünde savaşçı bir ülke olarak görüldüğünü söyleyen Akman, "15 Temmuz darbe girişimini bir lütuf olarak gören iktidar kendisinden olmayan herkesi gözaltına aldı. Ohal ve KHK’larla yönetilmek istemiyoruz. Savaş politikalarına sessiz kalmayacağız. Ana okullarından başlayarak yapılan propagandalarla şehit olmaya alıştırılan çocuklarımıza yapılanlara izin vermeyeceğiz. İçeride ve dışarıda barış içinde yaşamak için mücadele edeceğiz. Hiçbir savaşın faturasını ödemeyeceğiz” şeklinde konuştu.

'ÜNİVERSİTELERDE BİAT İSTENİYOR'

Bakırköy'de gerçekleştirilen Barış Mitingi'nde, Barış akademisyenleri adına kürsüye Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen Özgür Müftüoğlu geçti. Müftüoğlu şunları söyledi:

“Türkiye’de bir rejim değişikliği gerçekleştirilmek isteniyor. OHAL düzeni bu rejim değişikliğinin bir aracı olarak kullanılıyor. Gazeteciler tutuklanıyor. Halkın haber alma hakkı engelleniyor. Üniversitelerde akademik özerklik tamamen ortadan kalkmış durumda. Barış isteyen, hukuk isteyen akademisyenler hukuksuz bir şekilde KHK’larla ihraç ediliyor. Üniversitelerde iktidara karşı tüm seslerin kesilmesi ve biat edilmesi isteniyor. Kamu emekçileri işsizlik tehditiyle iktidarın memuru haline getirilmek isteniyor. 100 binin üzerinde kamu emekçisi ihraç edildi.

Dernekler kapatıldı, sendikalar baskı altına alındı. İhraç edilenlerin neredeyse hepsi KESK üyesi. Bunun bir tesadüf olmadığını biliyoruz. KESK’e ve DİSK’e bir operasyon gerçekleştirilmek istenmekte. Parlemento işlenemez hale getirildi. Demokratik siyasetin önü kapandı. Milletvekilleri, belediye başkanları hapsedildi. Millet iradesi yok sayıldı.

2 bin 376 işçi hayatını kaybetti. Doğa talan edildi. Bizler her türlü baskıya rağmen insan hakları ihlalerinin karşısında susmadık, biat etmedik. Toplum için bilgi üretme görevimizi yerine getirdik. Türkiye’nin ortaçağın karanlığına itiraz ettik. Barış içinde yaşamak için 10 Ekim’de miting yaptık. Bombalandık. Katlettiler.

“Bu suça ortak olmayacağız” adlı bir metine imza attık. Akademiden ihraç ettiler.

186 gündür açlık grevinde olan Nuriye ve Semih’in ölümüne sessiz kaldılar. Bundan sonra da bedeli neyse öderiz ama bu ülkeyi, çocuklarımızın geleceğini bir adamın iki dudağı arasına teslim etmeyeceğiz. Eşit yurttaşlık temelinde mücadelemize devam edeceğiz. Bizim özgürlük mücadelemiz, adalet mücadelemiz Türkiye’nin yüzde yüzü içindir. Yüzde 40’ı, yüzde 50’si için değil.”

MASKE YASAĞI

Polis HDP'li tutuklu milletvekillerinin maskeleri ile mitingin yapılacağı alana girmek isteyen yurttaşlara izin vermedi, gruptakilere maskeleri çıkardıktan sonra alana girebileceklerini söyledi. Bunun üzerine tutuklu milletvekilerinin yüz maskeleriyle alan girmek isteyenlerle polis arasında arbede yaşandı. HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu da polislere tepki gösterdi.